Cooker traducir inglés

Burası neredeyse bir fırın kadar sıcak.

It's hot in here near the cooker.

O düdüklü tencere uçmak zorunda değildi.

He doesn't have to fly this pressure cooker. I got it.

Şu küçük cocker cinsi köpek, Bill.

It's the little cooker, Bill.

Bizi geçindirecek olanaklar, sana duyduğum şiddetli arzu.

Means to support us, a pressure-cooker kind of yen for you.

- Elektrikli pişirici kullanıyorum.

- I use an electric cooker.

- Ama siz Bay Cooker değilsiniz.

- But you are not Mr. Coker.

Sonra aklıma sen geldin, bir ara fırınımı temizlemiştin,... iyi de becermiştin yani.

But I remembered you once cleaned my cooker... and that you work properly.

Gerilim anını biraz daha uzatacağız demek.

We'll keep the lid on the pressure cooker a while longer, then.

Bir tavuk öldür ve bu tencerede pişir.

You kill a chicken and you cook it in this pressure cooker.

Ahçı olsaydı farklı olurdu.

It'd be different, if it was a cooker.

- Planları gördüm, çok... - Bu yeni havagazı fırınıdır.

THAT MUST BE THE NEW GAS COOKER.

Adres doğru, bu da kesinlikle ısmarladığım fırın.

BECAUSE THE ADDRESS IS RIGHT AND THAT'S DEFINITELY THE COOKER I ORDERED...

- Bir fırını bağlayabilirler elbette.

BUT SURELY THEY CAN CONNECT UP A GAS COOKER.

- Yakınlarda tencere aldınız mı? - Evet.

Have you recently bought a new cooker, sir?

- Muhtemelen tencere çatlaktır.

- Oh well, that's probably a faulty cooker.

Bir kızı etkilemek için düdüklüde strogranoff biftek yapmıştım.

I tried to cook to impress a girl. Beef stroganoff in the pressure cooker.

Zamanında ocağa geri götüremeyeceğim!

I'll never get it back to the cooker in time.

Sana sözünü verdiğim pilav yapma oyuncağını getireceğim.

I'll get you the rice cooker toy that I promised you.

Sıcak, soğuk su, lavabo elektrik ve gazla çalışan fırın.

Hot and cold water, a sink, an elektric or gas cooker...

Modern donanımlar.

hot and cold water, extractor fan... electric cooker... oven with grill! The latest fittings...

Ocağa nasıl gideceğim?

How do I get to the cooker?

Kalkan kaldırılsın.

Disengage cooker shield.

- Ocaktan.

- The cooker.

Fırının arkasına kaçmasın!

So he can't get behind the cooker.

- Seni küçük pislik.

- Don't point it! - You little cooker!

Ee, komşu, mangalım için ne düşünüyorsun?

Well, neighbour, what do you think of my cooker?

Hem de çok istiyor.

In the pressure cooker, this man wants it.

Marge, düdüklü tencereyi nasıl kullanacağım?

Marge, how do I use the pressure cooker?

Buldum! "Deli Moe'nun Düdüklü Tenceresi!"

I got it! Madman Moe's Pressure Cooker!

Bir ayağı fritözde diğeri düdüklü tencerede.

He's got one foot in the frying pan and one in the pressure cooker.

Bir dolabın altında, aslında. Ama bir yatağım, ocağım ve ihtiyacım olan herşeyim var.

Well, under a cupboard, actually, but I have a bed and a cooker, and everything I need.

Ben Barbara Cooker'ı temsil ediyorum. Haber spikeri.

I represent Barbara Cooker, the anchorwoman.

Sen bunu mu okuyorsun? Bu Cooker davasının dosyası.

These are the Cooker pleadings.

Müvekkilin, Bayan Cooker'ı görüntüsü nedeniyle işten çıkartmış.

She was fired because of her looks. JACK :

Bayan Cooker, size 3 Mart tarihli bu notu göstermek istiyorum.

I showed you this interoffice memo dated March 3rd.

Bugünlerde haberler, seks satmaya da bayılıyor, bu doğru değil mi, Bayan Cooker?

And sex. The news loves to sell sex. Isn't that true, Ms. Cooker?

Ve şu anda da burada oturuyorsunuz, bu adice bir iki yüzlülük olmuyor mu, Bayan Cooker?

And here you sit today. Isn't that wretched hypocrisy? Objection!

Bayan Cooker, yerinize daha genç bir kadın alacakları için müv ^ killime açtığınız davanın kocanıza duyduğunuz kızgınlıkla..

Ms. Cooker, is it possible that this suit against my client...

- Ama Barbara Cooker'ı işten çıkartan kişi sizsiniz.

But you're the one who fired Barbara Cooker.

İkiniz de "güzel" kategorisine giriyorsunuz, tıpkı Barbara Cooker gibi.

You both fall into the "pretty" category, just like Barbara Cooker.

Ama Barbara Cooker'm da inanmış olduğunu hiç sanmıyorum.

I don't think Barbara ever did either.

Kusura bakmayın, ama topluma bu gözle bakıyorlarsa ; sizin, sizin, sizin ve sizin hakkınızda düşündükleri buysa, sanırım o zaman Barbara Cooker'ı gözden çıkarmaları bizleri pek o kadar da şaşırtmamalı.

If that's how they regard the public... ... if that's what they think of you and you and you... ... then we shouldn't be too surprised that they disregarded Barbara Cooker.

Onlar, sonları Barbara Cooker gibi olan insanlar.

... those are the people who end up like... ... Barbara Cooker.

Barbara Cooker'dan bahsediyordum. Benden değil.

I was talking about Barbara.

Ekonomik mutfağın taksitlerini de hesap ettin mi?

Did you calculate the installments for the cooker?

- Evet.

THE COOKER'S YOURS.

Bayan Cooker?

- Didn't they?

Evli misiniz, Bayan Cooker?

I'm not so sure, Your Honor. - Are you married?

- Bayan Cooker, evli misiniz?

- Ms.

Boşandım.

Cooker, married? - Divorced.

- WKZN televizyonu davasında, davalının, davacıya 930 bin dolar tazminat ödemesine karar verdik. - Cooker

In Cooker versus WKZN Television...