English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ C ] / Cowboy

Cowboy traducir inglés

3,626 traducción paralela
Sence kovboy çizmesi bana yakışır mı?
You think I could pull off cowboy boots?
Kovboy şapkası?
Cowboy hat?
Kovboy şapkası takabilir miyim?
Could I wear a cowboy hat?
Sakin ol, kovboy.
Cool yourself down there, cowboy.
O soytarı kovboyu arkadaşım sandım.
I thought that phony-ass cowboy was my friend.
o benim kovboy şeyi olduğumu düşünüyor.
She thinks I milk the cowboy thing.
Eğer kovboy botları alırsa, hemen ATM'ye koş ve para çek.
If he gets cowboy boots, go to the ATM and start withdrawing cash.
- Sakin ol kovboy.
Whoa, cowboy.
50 dolara tamamdır, kovboy.
50 bucks it is, cowboy.
Orada kal kovboy.
Hang in there, cowboy.
Kovboy?
Cowboy?
- Kovboy!
Cowboy!
Devam et kovboy.
Right on, cowboy.
Ben kovboysun sanıyordum.
I thought you were a cowboy.
Kovboy, hadi gel.
Come on, Cowboy.
lan, Kovboy Ali!
Hey, Cowboy Ali!
Kovboy Ali. 10 bin Dolar.
Cowboy Ali. $ 10,000.
Kovboy Ali, yandan.
Cowboy Ali Sideways.
Kovboy, görmek istersen denizi, yukarıya çevir yüzü deniz gibidir, gökyüzü.
Cowboy, if you want to see the sea, turn yourface to the sky. It looks just like the sea.
Kovboy mektubun geri gelmiş.
Cowboy, yourletter's been returned.
Ulan ben de bulduğum şu delikten dışarı kaçmazsam bana da Kovboy Ali demesinler.
If I don't escape through that hole I found, my name's not Cowboy Ali.
Bebeğim, Montana'da kowboy şapkasıyla dolaşmayacağımı bilmen gerekirdi.
Baby, you had to know I wasn't gonna strut around Montana in a cowboy hat.
Hasır kovboy şapkalarıyla ilgilenir misiniz gençler?
Can I interest you boys in some straw cowboy hats?
Hatunlar ne zaman hasır kovboy şapkası giyseler, üremeye hazır hayvanlara dönerler, adamım.
Whenever chicks wear straw cowboy hats, they turn into sex cattle, man.
Hayır, hayır, hayır, hayır Bu kadar para harcayamayız, çünkü kovboy şapkası için paramız kalmaz, ve eğer ki kovboy şapkamız olmazsa, ben nasıl at üstünden kovboykız kurtaracağım?
No, no, no, no, no. We can't spend that much money, because then we won't have enough money for the cowboy hats, and if we don't have cowboy hats, how am I gonna save a horse, ride a cowgirl?
Eğer hovercraftmız olursa, kovboy şapkalarına ihtiyacımız olmaz.
If we have a hovercraft, we don't need cowboy hats.
$ 450 artı, yiyebildiğimiz kadar hasır kovboy şapkası, anlaşma budur.
$ 450, plus you throw in all the straw cowboy hats we can eat, and that's a deal.
Şimdi ise, sadece kovboy şapkalı gençler birbirine su fışkırtacak.
Now it's just guys with cowboy hats squirting each other.
Problemimiz, şu adamın bize bozuk hovercraft satması şimdi ise elimizde sadece sosis festivali olacak bikinili kızlarsız, kovboy şapkasız ki bu bence hiç adil değil.
The problem is that this guy sold us a bunk hovercraft, and now we're gonna have a sausage fest with no bikinis and no straw cowboy hats, and I don't think you're being fair.
Hadi hasır kovboy şapkalarımızı çıkaralım, çünkü bunlar hatunlar için.
Let's take off those straw cowboy hats, though,'cause those are for the chicks.
Yine eline yüzüne bulaştırma, kovboy.
Hey. Don't get yourself lassoed again, cowboy.
Pekâlâ, kovboy, ne için buradasın?
Okay, cowboy. What'd you come in for?
- Evet rodeo kovboyu.
Oh, yeah - - rodeo cowboy.
Çok uzay kovboyu gibi.
It's very space cowboy.
Uzay kovboyunu ne kadar seversem seveyim benim yardımımı istiyorsan bir dahaki sefere bunu yüz yüze yapmamız gerek.
As much as I enjoy playing space cowboy, if you do want my help, then the next time, we have to do this face-to-face.
Ne bu acele kovboy?
Whoa, what's your hurry, cowboy?
İndir donunu kovboy.
Oh, take your pants off, cowboy.
- Yang bir kovboy.
Yang's a cowboy.
Ken, eğer kavga çıkarsa yukarıdaki kovboyu ara, uzun sürmeyeceğini görürsün dedi.
Kent said any brawls break out, call the cowboy upstairs and see how long they last.
Bir sarışın hatun istiyorum Ohio'daki kovboylar gibi etli butlu olanlardan birini istiyorum.
Now, I want a blonde, and I want one of those big old cowboy bone-in ribeyes from Y.O.
İşte bu, kovboy.
That's it, cowboy.
Selam, kovboy.
Hi, cowboy.
Kovboya yumruk kâr etmiyor demek.
Cowboy can take a punch, huh?
Oradaki kovboy Mert Heyes.
The cowboy over there is Mert Hayes.
Kovboydan gözünü ayırma.
Cervelli : I want you to keep an eye on the cowboy.
Ama kovboy... İşte asıl sorun o.
But the cowboy... he could be a real problem.
Kasketin, kovboy botların, arkadaşların, Harley Davidson'ın, Mustang'in var bira içmeyi seviyorsun ve her şeyin içine peynir katıyorsun.
You've got a Stetson, cowboy boots, chaps, a Harley-Davidson, a Mustang, you like to get a beer and you put cheese on everything.
Kovboy şapkanı çıkartmayı kabul etmemiştin.
You refused to take off your cowboy hat.
- Hakla onları kovboy.
Yeah, go get'em, cowboy.
Kovboy şapkası mı?
- The cowboy hat.
- Kovboy meraklıları.
- Cowboy junkies.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]