Damar traducir inglés
3,697 traducción paralela
Damar yolu açmam gerekiyor. - Aç o zaman.
I need to place another IV.
Ağaç dalından vida sol dış şahdamarı ve sol jugülar damarı parçalamış.
The screw from the tree stand pierced the left external carotid artery and the left jugular vein.
- Adam, eğer damar yolunu açmak istiyorsa - -
- Adam, if she wants to put her on a C.V.P - -
- Şah damarına basıyorsun şu an.
I think you're pressing on her carteroid artery now.
Ben de damarına basardım.
I used to drive him nuts.
Tam şah damarından, direkt şah damarına.
Right in the jugular. Right in the fucking jugular.
Ama su anda boynunuzdaki patlamak uzere olan, damar beni endiselendiriyor.
But right now, I'm just really concerned about that vein in your neck exploding.
- Yüce İsa, damarına bastım.
- Oh, Christ, I hit a nerve.
Şah damarı koptuğunda bir kişinin şuuru ne kadar açık kalır?
Once the carotid has severed... How long can a person remain conscious?
Her an bir damarının patlayıp, kanın beynini istila edebileceğini bilerek...
No one had ever telling him blood vessel could burst, flooding your brain with blood?
Beynindeki bir kan damarı patlamış.
A blood vessel burst in his brain. He...
Her partinin can damarıydık demeyeceğim şimdi ama, öyleydik işte.
Now, I'm not gonna say that we were the life of every party, but we were.
Her partinin can damarıydık.
We were the life of every party.
Sik damarı!
Oh, cock marbles.
Gorgosaur'un damarına basmak istemezsiniz, benden söylemesi.
I'll tell you what, you did not want to get on a Gorgosaur's bad side.
Bu kurbanlar uyku apnesi ya da kalp damar tıkanıklığı genlerini taşımıyordu.
The victims showed no genetic history of myocardial infarction or sleep apnea.
Sende huysuzluk damarı yok artık senin gibiler doğmuyor sanıyordum.
You don't have a mean bone in your body, and I thought they didn't make them like that anymore.
İşte o anda ana damarı bulmuştu.
And that's when she found the mother lode.
- Damarında asil kan akıyor.
- Your blood is noble.
- Baban damarına çalıştı, değil mi?
- Your old man laid it on thick, didn't he?
Atar damar sağlam.
The artery is intact.
Tarihimizin damarıyım ben.
I'm the vessel of our history.
Bana bir damar açman lazım.
I need you to open a vein for me.
Yine de damarına bastım, değil mi?
Still I've struck the bone, eh?
Eskiden damar yoluyla uyuşturucu kullanmış.
Looks like old intravenous drug use.
Orası benim kardeşimin damarı ve açık kalacak.
That was my brother's vein and it's staying open.
Madende bir altın damarına denk gelmişler.
have found a gold vein.
Ragbiden bahsediyorduk, sonra futbola geçti can damarıma basmış oldu.
We're talking football, then he switched it up to soccer, took me out of my comfort zone.
Damarından giriyorum.
Let me get it in. IV in.
Çarpma damarı patlatmış ve kanama görme merkezine zarar vermiş.
The fall caused it to burst, and the bleeding damaged the visual cortex.
Sonra her zamanki gibi gülümsedin,... ama alnındaki damar çıkmıştı.
And then you did that thing where you smile, but that vein in your head sort of pulses.
Yanlışlıkla Shelley'nin kan damarına bir şey soktu ve sonra jogging yaparken birisi saldırmış gibi göstererek bunu gizlemeye çalıştı.
He accidentally shot the stuff into Shelley's bloodstream, and then tried to cover it up by making it look like she was attacked while jogging.
Köprücük altı damarı kontrol ediyorum.
from the subclavian artery.
Belki damarına öyle bir basarım ki ötmeye başlar.
Maybe I can get him cranked up enough that he starts yapping.
Damarı bulmakta bitiyor her şey.
It's all about finding the vein.
En son gittiğim hastanede bile böyle iyi damar yolu açmamışlardı bana.
Think I had worse my last physical.
- Femoral damar.
Femoral vein.
Hasta vurulmuş ve kurşun femoral damarın içine girmiş.
The patient got shot, and the bullet got sucked into the femoral vein.
"B" planı anjiyogram kablo kullanmak olabilir. Femoral damar yoluyla kalbe ulaşırız ve kement kullanır gibi kabloyla kurşunu yakalarız.
Well, option "B" could be that we take a modified angiogram wire, we thread it up through your femoral vein, and then into your heart, and then we would lasso the bullet with the wire.
Dağıtım yolları bu ülkenin can damarı ve şu an kalp krizi geçirmiş durumdayız.
Distribution pathways are the arteries of this country, and we've just had a cardiac arrest.
Ayakların ki bir karmaşayı yükseltir. Senin her damarın demirdendir. Sen ateşsin Milkha.
Feet that raise an uproar yöur every vein is iron ore yöu are fire Milkha
Ayakların bir curcuna yükseltir. Her damarın demir cevheri gibidir.
Feet that raise an uproar yöur every vein is iron ore.
- Arter damarını açmamız gerek.
- We'll get that artery open.
damar tıkanması mı?
am embolic stroke?
"Hepatiti olmalı" ya da "O bir patlak damar mı?" diye düşündüğünde çok zor oluyor.
"Oh, those whites are really white", or, "He must have hepatitis", or, " Oh, is that a burst
Medeniyetten uzaklaşır derken damarına basmaman gerektiğini söylüyor.
What she means by less civilized is that you're cruising for a gas pedal.
Ar damarın mı çatladı?
You have some nerve!
Şah damarı sustalı bıçak ile deşilmiş halde buludun desem?
His carotid opened with a stab of a honed switch-blade?
Uyluk damarından gir.
Do a femoral line instead.
Damar yolu bile açamıyor.
She can't restart an IV.
Damar genişlemesi olabilir.
He... an aneurism.