Dağlar traducir inglés
4,225 traducción paralela
Chosun'un dağları insanlara yiyecek çok şey verir.
Chosun's mountains have more things to eat than in houses.
Ben evde yaşıyorum çünkü, dağlar kadar öğrenci kredisi borcum var.
I live at home'cause I have massive student loans.
Nasıl olduğunu anlamak için, bu güzelim dağları bırakıp aşağıya, yağmur ormanlarına girmem gerekiyor.
To find out how it works, I need to leave these beautiful highlands and head down into the rainforest.
Appalachian Dağları'nda seni zincirledim.
I chained you up all over the Appalachians.
Efendilik bağımı kırmak için Appalachian Dağları'na gittin.
You went off to the Appalachians to break my sire bond.
Ha bi de ayrılık derler, karlı dağları bilirim...
Oh, and snowy mountains. They mean separation.
Atlas Dağlarının orada.
towards the Atlas Mountains.
Atlas Dağları'ndan çıkan, Küçük bir kaynak var bütün burayı suluyor.
A tiny spring flowing out of the Atlas Mountains feeds water to this place.
Dağları inceledi.
He was studying mountains.
Bunlar köyümdeki dağlar.
They're the mountains near my village.
Dağların orda lastiğimiz patladı ve Ade'i aramaya çalışırken şebeke yoktu. Şimdide telefonuna cevap vermiyor.
But we got a flat in the mountains, and I didn't have a signal to call Ade and now she's not answering her phone.
Heybetli Rocky Dağları 4200 m. yükseklikteki içinden geçilemez derin vadiler.
The majestic Rocky Mountains, home to 14,000-foot peaks and deep, impenetrable valleys.
Tehlikeli Rocky Dağlarında... bir yolculuğa çıkacaksam, bu, altı silindirli ve kamyon şaseli dört çeker bir araç olacaktır.
And if I'm gonna take a voyage into the treacherous Rocky Mountains, it's gonna be in an all-wheel drive with six screaming cylinders and something built on a truck frame.
" Rocky dağlarındaki patikaları geçeceksiniz.
" enduring a series of challenges on the way.
Yolculuğumuz, Rocky Dağlarında 320 km. sürecekti.
Our journey would take us 200 miles up and over the Rockies.
O arkadan itişli araçla dağları aşmaya çalışacak.
He's gonna try and go over the mountains in rear-wheel drive.
Amerikanın en sağlam minivanını bulmak için... Rocky Dağları boyunca destansı bir yolculukta... öncülerin ayak izlerinde seyahat ediyorduk.
We were traveling in the footsteps of the pioneers on an epic trek across the Rockies to find America's toughest minivan.
" Dağları geçerken,
" When crossing the mountains,
Modern at arabalarımızın hangisinin... en sağlam olduğunu anlamak için... Rocky Dağları boyunca yol açarken, aynen öncüler gibi yapıyorduk.
We were making like pioneers as we blazed a trail through the Rocky Mountains in an attempt to find out which of our modern-day covered wagons was the toughest.
Hangimizin at arabasının en sağlam olduğunu anlamak için... Rocky Dağları boyunca 320 km.lik yolculukta... eski bir patikayı... takip ediyorduk.
We were retracing an early pioneer trail on a 200-mile journey across the Rocky Mountains to find out which of our covered wagons was the toughest.
Bir şekilde, Rocky Dağlarını geçmeyi becerdik, ama hâlâ büyük bir engelimiz vardı.
Somehow, we had managed to cross the Rockies, but we still had a major obstacle left...
Eski öncülerin dağları geçmekten... daha çok korktukları bir şey...
Something the early pioneers feared even more than crossing mountains...
Rocky Dağlarında minivanlarla... 320 km.lik destansı yolculuğumuzun ortasındaydık.
We were in the midst of an epic, 200-mile journey over the Rocky Mountains in minivans.
Telif haklarından kazanılan 71 bin dolar ile ses tanıma yazılımından kazanılan potansiyel milyonlar arasında dağlar kadar fark var.
There is a radical difference between $ 71,000 in royalties and the potential millions from the plaintiffs voice recognition software.
Dağların arasından müthiş bir seyahatti.
We had a wonderful drive across the mountains.
Dağlar arasından öyle bir gittik ki!
What a ride through the mountains!
Önümüzde daha tehlikeli yollar uzanıyordu, Elk Ridge Dağları yılan gibi yükseliyordu... ve 2550 metrelik Bear Ears Geçidi vardı.
Ahead lay far more treacherous trails, snaking high up into the Elk Ridge Mountains and through the 8,500-foot Bear's Ears pass.
Bear's Ears Geçidi, inişli çıkışlı Elk Ridge Dağları boyunca... kıvrılan dar bir yoldur.
Bear's Ears Pass is a narrow trail twisting through the rugged Elk Ridge Mountains.
Adı Karlı Dağlar İmparatorluğu.
It's called rocky mountain empire.
* Dağların zirvesinde, cennetle buluştuğu yerde *
♪ Up where the mountains meet the heavens above ♪
* Geldiğinde, çıkacak dağların yanından karşımıza *
♪ For this is Thanksgiving Day ♪ She'll be coming round the mountain when she comes ♪
* Geldiğinde, çıkacak dağların yanından karşımıza *
♪ She'll be coming round ♪ The mountain when she comes
* Geldiğinde, çıkacak dağların yanından karşımıza *
♪ Oh, when she comes ♪ She'll be coming round the mountain ♪
* Geldiğinde, çıkacak dağların yanından karşımıza *
♪ She'll be coming round the mountain ♪
* Geldiğinde, çıkacak dağların yanından karşımıza *
♪ She'll be coming round the mountain when she comes ♪
Uttarkuru'daki Kuzey Dağları'na gidiyorum.
I'm heading to the Northern Mountains. To Uttarkuru.
And dağlarında bir gezideydim ve bir sinekkuşu üzerimden uçtu geçti. Sonra bir anda durdu ve bana baktı.
I was on a trek in the andes, and a hummingbird flew up to me and just hovered there staring at me.
Ve karlarla kaplı dağların ne kadar güzel göründüğünü bilmiyorsun.
And mountains covered in snow, you don't know how pretty it looks.
Bizi dağların tepelerinde kör edici kar fırtınasının içine sokana kadar kandırdı.
It lured us high up into the mountains in a blinding snowstorm.
Büyük bölümü, göz alabildiğine uzanan geniş ormanları ve bir tanesi "Sib Ir" yani "Uyuyan Toprak" olarak bilinen dağlarıyla Sibirya'dır.
Most of that is Siberia, the vast stretch of forests and mountains once known as "Sib Ir" - "the sleeping land".
Nazcalar tanrılarını alarak And Dağları'nda gözden kayboldular.
The Nazca vanished into the Andes Mountains, taking their gods with them.
Aptallar gibi ağladım ama bunca zaman Apalaş Dağlarında bir kurda âşık olduğun gerçeğini benden saklıyormuşsun!
I cried like an idiot, and this whole time, you've been keeping a secret from me about falling for some werewolf in the appalachians!
Appalachian Dağları.
The Appalachian Mountains.
Beyaz Dağlar'a giderken senin de bana eşlik etmeni istiyorum.
I want you to join me on a patrol to the White Mountains.
Pınarın kaynağı Beyaz Dağlar'daki porsuk ağaçları koruluğundaymış.
The source of the spring is a grove of yew trees in the White Mountains.
Lordum Beyaz Dağlar'a mı gidiyorsunuz?
My lord, you are going to the White Mountains?
Orası dağların ardında, 4800 kilometre mesafede.
- It's 3000 miles across the mountains.
Bozkırların ve dağların üstünde uçtular.
Over the moors and the mountains they flew.
Bir sonraki işimde dağların tepesindeki yangın gözetleme kulübelerinde çalışacağım.
Next job I get is gonna be at a fire lookout station way up in the mountains.
Ve üç günlük bir yolculuktan sonra dağlar...
E dopo tre giorni di cammino sulle montagne...
Yolculukları onları üç yıldan fazla bir süre boyunca çöllerden Asya dağlarına kadar sürükledi.
The trek took them more than three years through the deserts and the mountains of Asia.