English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ D ] / Deficit

Deficit traducir inglés

326 traducción paralela
Sayman raporuna göre bu yıl 180.000 dolar açık var.
The treasurer reports a deficit of $ 180,000 for the current year.
Açık mı?
A deficit?
Hesaplarımız 2000 sterlinlik bir bütçe açığı gösterdi.
The accounts showed a deficit of £ 2,000.
- Bay Bailey bir açık var.
- Mr. Bailey, there's a deficit.
St.Anthony bütçesini her toplantıda ibra etmemiş olsaydınız bu büyük bir şok olurdu.
It would be a great shock if you didn't present St. Anthony's deficit at every meeting.
- Bulunamayan bir şey, seni gerizekalı.
- A deficit, you moron.
Eksikliği faili meçhul hırsızlık gibi kaydedin ve adamların peynir istihkakını açık karşılanana kadar durdurun.
List the shortage as unsolved theft and stop the men's cheese ration - until the deficit is made up.
Beş sayılık arayı kapatmaya çalışıyorlar.
They're going to try very hard in this half to wipe out this five-point deficit.
Geriye kalanı ben karşılarım!
I'll make up the deficit!
Rezil departmanın ve 33 milyon dolarlık yıllık zararınız artık sabrımı taşırdı.
I've had it up to here with your cruddy division and its annual $ 33 million deficit!
Haber departmanı, 98 milyon dolarlık bütçesi ve yıllık 32 milyon dolarlık zararıyla bize en fazla yük olan bölümdür.
The division producing the lowest rate of return has been the news division with its $ 98 million budget and its average annual deficit of 32 million.
Bütçe açığı ikiye üçe katlandı,... sabit kalan tek şey işçilerin bencilliği.
The budget deficit has more than doubled, Only the worker's selfishness has survived.
Zararı kapatmak için düzenlemeler yapmıştık.
We've made arrangements to cover the deficit.
Önümüzdeki iki hafta kapalı gişe oynarsak sezon sonunda sadece 80 bin dolar açığımız kalır.
You know, if we sell out the last two weeks, we end the season with a deficit of less than 80,000.
- Hesap açığım hakkında konuşacaksınız. - Evet.
- Is this again about my deficit?
Bütçe açığı, bildiğiniz gibi...
The deficit, you see, is...
Federal bütçe açığına katkım.
Well, my contribution to the federal deficit.
Burada 300 milyon dolarlık bir açık var... çünkü siz ahmak herifler değişen piyasa şartlarını tahmin edemediniz!
I'm looking at a $ 300 million deficit here... because you idiots didn't anticipate the needs of a changing market!
Ticari açığı ve mali açığı dehşet boyutlara ulaştı.
Its trade deficit and its fiscal deficit are at nightmare proportions.
Japon kuvvetlerindeki büyük açık giderek daha fazla reşit olmamış yaşı küçük gencin, askere alınmasıyla kapatılmaya çalışılıyordu. Gidişat pek iyi değil.
A large deficit of manpower for the Japanese military resulted in more adolescents joining the forces.
Bakalım 26 yaşındaki Tommy Lee 7 puanlık farkı kapatıp... Amerikan ekibine galibiyeti getirebilecek mi?
Can 26 year old Tommy Lee bring the American team back from a seven point deficit?
Kısacası, onların ticaret açığını kapatmaya yardım ediyoruz.
You see, someone has to help the gringos with their trade deficit.
Keşke 700 milyon dolarlık açığımız dua etmekle kapanabilseydi.
If only prayer could pay off our 700 million dollar deficit.
Bu kararı verirken iyi hissettiğimi düşünmeyin, Doktor,... ama bütçe açığımız çoktan 7 haneli rakamlara ulaştı.
Don't think I feel the slightest bit good about this decision, Doctor, but our budget deficit is already in the high seven figures.
Bütçe açığı 221 milyar $.
The deficit now stands at an astounding $ 221 billion.
Eğer Detroit'ten bir rakip çıksaydı, şimdi ortada bir açık olmazdı.
If Detroit could come up with a competitive product, -... there wouldn't be any deficit.
İlk üç maçı kaybettikten sonra kalan 4 maçı kazanmak.
Come back from a 3-0 deficit in a best of 7 series.
Tekrar ediyorum, şu ana kadar hiçbir takım ilk üç maçı kaybettikten sonra bu şampiyonluğu kazanamadı.
Once again, no team has ever come back from 3-0 deficit, to come back and win a series.
Acaba Dodgers bu farkı kapatabilecek mi?
And you gotta wonder, if the Dodgers could ever recover from these deficit.
Mets, 3-0 geriden gelerek kupayı kazanan ilk takım oluyor.
And the Mets are the first team ever to come back from a 3-0 deficit, to win a playoff or a world series.
- Pekala! Ne yapıyorsun her şey için beni mi suçlayacaksın?
What are you gonna do, blame the deficit on me?
Ben 350 milyonluk bir açıga önemli bir tehlike derim.
I'd consider a deficit of 350 million dollars a significant threat.
4. çeyrekte, Commandos ilk yarıdaki 11 sayılık farkı eritip geri geldi.
In the fourth quarter, the Commandos fight back from an 11-point halftime deficit.
Bütçe açığının faziletine inanmıyor mu ki?
Doesn't he believe in deficit spending.
- Devlet, bütçe olayını veya suç patlamasını kontrol edemeyebilir.
- The government can't control a deficit...
- Devlet, bütçe olayını veya suç patlamasını kontrol edemeyebilir.
The government can't control the deficit or manage crime.
Bir süredir bütçe açığımız olduğundan- -
Since we've been running at a deficit for a while and...
Ticaretinde bütçe açığı olduğuna şaşmamalı.
No wonder there's a trade deficit.
Kongre bütçe açığını azaltmayı tartışıyor.
Congress is debating a new deficit-reduction bill.
Öyle bir olay, buranın kapanmasına neden olur.
The facility is running at a deficit and in danger of losing its funding.
Kara Afrika'da nesli tükenmiş bir kabile doğuştan gelen eksikliklerine bir şekilde adapte olmuşlar- -
A lost tribe, a clan of sub-Saharan albinos... linked by their common congenital deficit... who've adapted over generations by -
Hayatımızdaki boşlukları dolduracağını sandığımız pahalı alışverişler yapıyoruz.
Deficit finance trips to the mall to buy things that we think will fill these holes in our lives.
Burada, bütçe açıklarını tamamen kapatabilecek.. sponsorlukta tamamen yeni bir konsepten bahsediyoruz.
We are talking about a whole new concept in sponsorship... that completely eliminates the non-event impact deficit.
Dikkat eksikliği :
Attention deficit disorder :
Nöro sorunsuz.
- No neuro deficit.
İki yıl önce bir kurşun yarasından T4 sakatlığın mı olmuş?
You got a T4 deficit from a gunshot wound two years ago?
Enflasyon, ticaret açığı, korkunç savaş mezalimleri.
Inflation, trade deficit, horrible war atrocities.
Sonuçta görüş alanında azalmaya yol açıyorlar.
In turn they create a visual field deficit.
Şimdi, mali açık mali yılın para dengesi açısından, ihracat hariç elbette mevsimlik değişim ayarı ve mali ve gelir düzenlemelerinin artan istatistiği nisanda sona eren yıllık bütçe dönemine uyarlandı.
NOW... THE FISCAL DEFICIT WITH REGARD TO THE MONETARY BALANCE THE CURRENT FINANCIAL YEAR, EXCLUDING INVISIBLE EXPORTS
Bana borcu olan kişilerle bahse girmem.
Like the deficit? Wow, man.
- 1 bilyon açık?
What about a trillion-dollar deficit?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]