English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ D ] / Demos

Demos traducir inglés

130 traducción paralela
Bu arada sana, bazı ufak tefek işler de ayarladım stüdyo işleri... demo, reklam gibi biraz para kazanmış olursun.
meanwhile, I've set you up for some very easy work, studio stuff- - demos, commercials, so you can pick up a couple of bucks.
Radyolar, pikap tablaları, araba teyplerinde büyük indirim var.
Big savings on tuners, turntables, car stereos. Also demos and crate damaged items.
Sadece demolar var ses çok iyi değil.
Only some demos, I don't sound too good.
Son üç deneme kaydından paramı alamadım.
I didn't get my money back from your last three demos.
Bu tanıtım gösterilerinden biri daha olursa, popomdaki kılları tıraş edeceğim.
Any more demos, I'll have to start shaving the hairs on my ass.
Bana ücretsiz örnek yazılımlar geliyor.
- You can. I get the demos for free.
Demo çıkarmıştım.
I've made demos.
Meşhur olmak kolay değil.
My demos show that I'm most popular with felons and bed wetters.
89 Ekim'i böyle geçti, Alexander Meydanı cehennem gibiydi.
That was October 89', with the demos on the Alexanderplatz.
Menajerim, fotoğraflarımın ve demolarımın parasını ödemezse bir yerlere gelemem. Oyuncu da olamam.
Without my agent paying for my headshots and my demos I'm not going anywhere.
Evet, ama hala şehir dışında pek başarılı değiliz.
Yeah, but we're still dead in the urban demos.
Ölü bir evlatla, kadın ve eşcinsel aktivitelerinde puan toplayabiliriz.
With a dead son, sympathy could spike us in the female and gay demos.
Needles'ın tanıtımından faks aldın mı?
Did you get that fax on Needles'demos?
bu sabah Gloria'yla yaptığım demoları aldım.
This morning I got the demos I did with Gloria.
Demomuzu beğenmişler.
They like our demos.
emeklilerin ardı ardına protestolarının, kadın tarım işçilerinin mücadelelerinin, öğrencilerin ve mudilerin, dükkân sahiplerinin, sanatçıların...
the successive demos of pensioners, the struggles of women farmhands, students and bank depositors, storekeepers, artists...
Beni çalıştırdılar.
They had me going all over doing demos and stuff.
Arabaya fazladan birkaç demo kaseti koydum.
Djay, I put some extra demos in the car, all right, man?
- Kaldır onu. Arabada bir sürü demo kaseti var.
I got a stack of demos right there in the car.
- Ölüyorsun, Doktor. - Evet... Ölüyorum.
Her demos blow most people's finished work out of the park.
Elvis, sana dinlemen için birkaç demo yolladım
So, Elvis, I sent you some demos to check out.
18'de 49ların canavar gösterimi.
- Monster demos in the 18 to 49s.
Gigler, demolar vesaire.
Gigs, demos, whatnot.
Demolarım!
My demos!
Biliyorum, büyük bir başarı, o yüzden bugün çok iyiler.
I know. Across the demos. It's huge, so they're feeling really good today.
- O kız güzel kız. - Tamam baba, bağırma.
In fact, you could do your demos on this, Fatma.
Ciddi olmak gerekirse Tracy geldiğinden beri programın tanıtımları çok ilgi görüyor.
But seriously, since Tracy's arrival the show is up in the key demos.
Sana bütün demolarımı yolladım.
I've only sent you all my demos.
Aileleri için ne şükran günü ama.
Demos thanks for their families.
Onlar demo.
They're demos.
Örneklerin üstünden geçecek olursak sonbahar kreasyonunda ne planladığımı ve Clothes Over Bro's ile ortak olmanın neden menfaatiniz icabı olduğunu göreceksiniz ama açık konuşmak gerekirse, sanki hala bir şeyler eksik gibi.
We've gone over the demos, you've seen what I have planned for the fall line, and you've heard why a partnership with Clothes Over Bro's would be a perfect fit.
Bu arada, şu demolara bir baksana. Vay canına.
Speaking of, check out all these demos.
İlk demolarım, gerçek birer taslaktı.
My early demos were real sketches.
Bu yüzden, bana, senden rica ettiğim demoların üstünde çalıştığını söyle.
So just tell me that you have been working on the demos I asked you to do.
Al sana bir ipucu. Dinlemesi için demonu ona verme.
Don't give him one of your demos.
Kokainin rüzgârı çabuk söndü. Şirket diğer kayıtlara güldü.
"Coke" was a short-lifed high, the company laughed the other demos off.
Bazı demolar yaptık.
So we made some demos.
Demolarım.
My demos.
Demolarım.
It's my demos.
Efendim, Demolarımdan ister misiniz?
Hey, sir, you want one of my demos?
Demokrasi, Yunan halkı tarafından çıkarılmıştır.
Democracy, is derived from the Greek "demos"
Yani tanıtım çekimlerimiz daha iyiye gidiyor.
I mean, our demos are getting better.
Sanırım o benim, yapımına 6,000 dolar harcadığım kasedim oluyor.
Those happen to be my demos, that I produced.. spent six grand on.
Bu gece dinlemem gereken bir sürü demo var, patron.
- Toodles, shut up! Hey, boss. I got so many demos to get through here tonight.
Hiç dinlemediğin demolara?
Demos you never listen to?
Garajında arkadaşlarının demolarını toplayan liseli bir çocuğu bile aradım.
I called a label that turned out to be a kid in highschool... who's collecting demos from his friends.
Öğrencileriniz okulunuzu tanıtmak için sahnede gösterisi yapabilir.
The other schools will have demos later.
Savunma gösteriminde harika çalıştı.
It's been working great in the demos for defense.
Savunma gösteriminde harika çalıştı.
It's been working great in the demos for defense. - Beyond expectations.
Ordu bunu öğrenecek. Demoyu vaktinde yapamadığımızda kontratı iptal edecekler.
When we can't deliver on our scheduled demos, they're gonna pull the contract.
- İyi
I got these demos for you.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]