Denizciler traducir inglés
732 traducción paralela
Denizciler sebzeli çorbayı içmeyi reddediyor.
The sailors refused to eat the borscht.
Çinli denizciler.
A chinese junk.
Sevgili küçük denizciler!
Dear little sailors!
Şu denizciler de o kadar sıkı sayılmaz.
- He ain't so hot. - Them marines ain't so hot too.
Denizciler çok fazla yerler, değil mi?
Sailors eat an awful lot, don't they?
Çok yakında denizciler gibi olursun, sadece çok yemezsin.
Pretty soon you be all same sailor, only no eat so much.
Beraberindeki bütün denizciler öldürülmüştü.
All the sailors with him had been killed.
Tatlı bir söz denizciler üzerinde kırbaçtan daha etkilidir.
A kind word would do more with seamen than the cat-o'- nine-tails.
Gerçek denizciler fırında da yatar, buzda da.
A true sailor can sleep in an oven or on ice.
Subaylarla denizciler arasında yeni bir ilişki oluştu derken abartmıyoruz.
We do not exaggerate when we say a new understanding between officers and men has come to the fleet.
Siz denizciler hep aynısınız.
You sailors are all alike.
Katillerle işbirliği yapmak aslında bana göre değil. Dostlarımın yarısı denizciler gibi yaşıyor, Ama ben bir prens gibi yaşıyorum.
I do not commit murder pleasure most of my friends live as hundreds of sailors.
Kötü denizciler tarafından kaçırılıp İngiltere'ye getirildin.
You were kidnapped by wicked sailors and brought to England.
Herşey bir zamanlar şüphelendiğin gibiydi Cathy... kötü denizciler tarafından kaçırılıp İngiltere'ye getirilmiştim.
It all turned out just as you once suspected, Cathy... that I had been kidnapped by wicked sailors and brought to England.
Hosça kalïn, denizciler.
So long, sailors.
- Denizciler, çok sikicisiniz
- Sailors, you're an awful bore
Fransız denizciler tarafından kurulan mayın temizleme takımını yönetiyor.
He's in command of a minesweeper manned by French seamen.
- Bütün denizciler ukaladır.
- All Navy guys are cocky.
Ama bu denizciler beni resmen soydu.
But these Navy guys have cleaned me.
Denizciler sizi sudan toplayacak.
The Navy will try to fish you out.
Siz denizciler iyi adamlarsınız.
You guys in the Navy, well, you're okay.
Şu denizciler bizi denize atmaya geliyor.
Those Navy guys are moving up to push us over.
Bu benim evim ve onun yaşlı denizciler için kullanılmasını istiyorum.
It's my house, and I want it turned into a home for retired seamen.
Senin için ve mirasında evi bırakacağın yaşlı denizciler için. Ama asıl nedeni insanların anlamasını sağlamak.
For you and the retired seamen you'll leave it to in your will, but mostly to help people understand, to make them understand.
Savaş gemisinde çalışan denizciler kraliyet ailesiyle birlikte poz veriyor.
Battleship sailors pose for a picture with the royal family.
Tüm denizciler.
The bitter sea!
Denizciler.
- Yeah. Swell view from up here.
Küpeşteyle tokmak cilalayacak. Zavallı mutsuz denizciler
" Polish up the railings and the knobs Poor unhappy gobs
Denizciler kolayca unutulup giderler.
Honest, Mum Wake me up in the middle of the night like this
Oldukça yetenekli denizciler efendim.
Oh, they're seamen of sorts, sir.
Denizciler, B Bölümü, 1'inci tabur. Ben Albay Gilfillan.
Marines, Company B, First Battalion, this is Colonel Gilfillan.
Denizciler kahrolsun.
Japanese Soldier :
Denizciler asla geri gelmez.
Ahh, the marines never get a break.
Denizciler, size ölüm.
Japanese Soldier :
Denizciler tepeleri örtecek.
The navy's gonna plaster the hills with everything they've got.
Her deniz yolculuğunda engelli denizciler yararına gala düzenleriz.
On every crossing, we have a gala benefit for the disabled seamen.
Gecenin bir köşesinde denizciler savaşıyor ;
In a corner of the night sailors are making war ;
Dışarıda denizciler var.
There are sailors outside
- Galiba, tüm İngiliz denizciler öyle.
I think all English sailors like that, huh?
Sadece denizciler değil.
It wasn't only sailors.
- Günaydın, denizciler.
- Good morning, shipmates.
Seni bilmem ama bu savaş fotoğraflarını görmek beni hep üzmüştür. Hepsi denizciler, denizaltı devriyeleri ve Filipinler'deki gerillalar hakkındadır.
I don't know about you, but it makes me sore seeing those war pictures about flying leathernecks, and submarine patrols, and frogmen, and guerrillas in the Philippines.
O denizciler de, arkadaş olmaya çalıştığınız bu canavar tarafından katledilen denizcilerdi, aynı benim gibi.
They were sailors, same as me - - slaughtered by that monster you're tryin to make friends with.
" Denizciler Viking'den kurtulan olmadığını belirtti.
" Seamen said no survivors remained aboard Viking.
Gidelim denizciler.
Let's go, sailors.
Şey, efendim, Denizciler de, buna imkansız derler.
Well, sir, in the Navy, they say it was impossible.
Başka denizciler sadece geçici olarak kullanabilir.
Other seamen only have a right of way through it.
Ve gemiye geldiğinde, denizciler onu farkettiler.
And as he comes aboard, the sailors mark him.
Bir gemi ve denizciler ayarla.
We trust each other, yes?
- İşte denizciler.
[Planes Fly Past]
Denizciler.
Marines.