Depends traducir inglés
8,565 traducción paralela
- Aslında bu şeye bağlı- -
- I means, that depends on...
- Neye bağlı?
- Depends on what?
- Duruma göre.
- Depends.
Aslında, bilirsin, bu biraz "yasal" terimini nasıl tanımladığına bağlı.
Well, you know, that depends on your definition of "legal."
Google eski bir program internet tarayıcına bağlı her şey.
Google is kind of a dated thing, you know? It all depends on what web browser you're using, and if the search engine is compatible.
Bütün kalkış sana bağlı olacak.
The whole launch depends on you.
Edeceğimiz kelimelerin ne olduğuna göre değişir.
Depends on what the word is.
Attends, Depend, Medline, Prevail Ama hepsi aynı şey
There's Attends and Depends and Medline and Prevail But they all the same
- Belli olmuyor.
Well, that depends.
- Bu olaya nasıl baktığına bağlı.
- It just depends how you look at it.
Rüzgarı çıkaranın kim olduğuna bağIı.
Depends on who brings the wind.
Ve her şey önünde oturanı nasıl gördüğüne bağlı olacak. Beni mi yoksa adımı mı görecek?
And it all depends on what he sees standing before him... me or my name.
Ne olduğuna bağlı.
Depends on what.
Değişir.
It depends.
Dünya'ya dönerken kullanacağımız irtifa ayarları için ne kadar yakıt saklamak istediğinize bağlı.
Well, it depends on how much fuel you want to save for the altitude adjustments for the trip home.
Oğlunun geleceği buna bağlı.
Her son's future depends on it.
- Değişir.
- It depends.
Hâkime göre değişir.
Depends on the judge.
Modele bakıyor biraz.
It depends on the model.
Zafer kaç adamın olduğuna değil Onların ne kadar azimli olduğuna bağlıdır
Success depends not on how many people you have but on how determined you are
Ne olduğuna göre değişir.
Depends on what it is.
Pazar zenginlerin kaprisine bağlı
The market depends on the rich's whim.
Bir gangsterin geleceği, hizmet ettiği kişiye bağlıdır.
A gangster's future depends on whom he serves.
- Eğer itiraf bağlıdır.
Depends on what you confess.
Her şey buna bağlı. Her şey.
Everything depends on it...
Bilmem ki.
It depends.
- Söyleyeceğin şeye bağlı elbet.
That kind of depends on what you say.
- Bu değişir.
- Depends.
Kullanılan malzemelerin kalitesine bağlı biri kül vazosu diğeri tabut.
It depends on the quality of the materials, both of urns and coffins.
- Yani değişir.
- I mean it depends.
- Neye göre?
Depends on?
Değişir dedim. Hayır, hayır. Dokunma bana.
I said it depends... no.. no..
Bir insanın duygusu içindeki harekete göre değişir.
A person's emotion depends on his motion...
Benimleyse daha çok var olan dostluğa bağlı.
With me, it pretty much depends on the company.
Öte yandan, kimin konuştuğuna göre iş değişir.
And then otherwise, it depends on who's talking.
Lisede nasıl biri olduğuna göre değişir. Arkadaşlarından fazla sivilcesi olan ezik tip miydin yoksa dans pistindeki kaygan hareketleriyle bir öğretmenini neredeyse hapse yollayacak şerefsiz bebek suratlılardan mıydın?
Well, it depends on who you were in high school- - a pasty young dork with more zits than friends, or a dashing babehound with dance moves so smooth they almost sent a teacher to jail.
O durum değişir.
Well, that depends.
Bu, avcının avını ne kadar iyi tanıdığına bağlı.
Well, that depends on how well the hunter knows his prey.
Beklentine göre değişir.
Depends on what's expected.
Eğer hücresel yenilenme programlanmış olsa bile, yaşam boyu öngörülemeyen faktörlere bağlıdır.
Even if cellular regeneration is programmed, length of life depends on unforeseeable factors.
- Değişir.
- Depends.
- Değişir mi?
Depends?
Bugünkü işlere bağlı.
It depends on work.
Ne kadar içtiğime bağlı.
Depends on how many brewskies I've had.
Hangisini kastettiğinize bağlı.
Depends which one you mean.
Ben gelmeden önce kaç kişiyi reddettiğine bağlı bu.
That depends on how many guys you turned down before I got here.
Sanırım bu durum bakış açınıza göre değişiyor.
I suppose that depends on how you look at it.
- Yerine göre.
It depends.
- Değişir.
It depends. On what?
- Değişir.
That depends.
Belli değil.
Depends.