Drunkard traducir inglés
369 traducción paralela
Onu bu sarhoş haline sokan sensin!
"You made him the drunkard he is!"
Hurdacılık, hırsızlık, avarelik yaptım sarhoş gezdim durdum öncelikle de bir katil oldum.
I've been a junk man, hobo, drunkard, thief.... and to begin with... a murderer.
Seni ihtiyar ayyaş.
You old drunkard.
Ayyaş mıydı?
Drunkard?
Ayyaş mı?
A drunkard?
- Ben ayyaşım.
- I'm a drunkard.
Alkolikti o zaman?
A drunkard, huh?
Bir yıl savaş seni tembelleştirdi, senden bir ayyaş ve korkak yaptı.
From a year of war you've become lazy, a drunkard and a coward.
Dinle beni, salak herif :
Listen to me, drunkard!
- Kapat çeneni, sarhoş herif!
- Shut up, drunkard!
Önce çeneni, sonra da masayı temizle, ayyaş herif!
Wipe first your chin, drunkard, and then the table!
Sonra bir sarhoş bağırmaya başladı : "Guillermo!"
Then a drunkard yelled, "Guillermo!"
Bu ne dalavere, ayyaş herif?
What trick is this, drunkard?
Buzcu adam bir sarhoşun vurulduğunu görmüş.
The ice man saw a drunkard get shot.
Özellikle de bir moron tarafından gönderilenlere...
Especially when a drunkard sends them!
Şu sarhoş nerede olduğunu bile bilmiyor.
That drunkard doesn't even know his place.
Ayyaş bir hırsızdı. Zaten bir mezbelede ölüp gidecekti.
A thief, a drunkard, someone who would've died in the gutter anyway.
- Seni pis ayyaş!
- You filthy drunkard!
Tanrım, şu anda temmuzda mangal başında sürekli içen ayyaşlara benziyor.
Boy, he hops to it like a drunkard at a Fourth of July barbecue.
Henry'nin babası alkolikti.
Henry's father was a drunkard.
Lükse hayır diyememişe benzeyen ve pek cana yakın görünmeyen şu genç ayyaş kim?
Who's the not very amiable young drunkard who doesn't seem to be averse to luxury?
- Kayınpederim ayyaşın tekinden bir yıldız yaratmış.
- Pop made a star out of a drunkard.
Sarhoş herif!
What a drunkard!
- Ama ayyaş bir kardeşimiz vardı.
- Got a brother's a drunkard, though.
Buradaki herkes sizi sarhoş yerine koyuyor.
Everyone here takes you for a drunkard.
O sarhoş ve sevgisizdi.
He was a drunkard and unfaithful.
Sürekli ayyaştır ama iyi bir sanatçıdır.
Periodical drunkard, but a fine artist.
Bir yıl içinde ümitsiz bir sarhoş oldu.
Inside of a year, she was a hopeless drunkard.
Sinsi bir sarhoştan sonra sizi de yönetemeyeceğimi sanmayın.
And don't think I couldn't, after handling a cunning drunkard.
Bu adamı sevseydiniz ona aska sinsi sarhoş demezdiniz.
If you loved this man, you could never call him a cunning drunkard.
Bir ayyaşın karısıyım.
I'm a drunkard's wife.
Ona sinsi sarhoş demeyerek başlarım.
I'll begin by not calling him a cunning drunkard.
Alkoliğin tekisin.
actually, you are a simple drunkard.
Keşke ayyaş olsaydım.
I wish I was a drunkard.
Komalık oluncaya kadar içseydim.
I wish I was a dead drunkard.
Sarhoşun biri koridorda keman çaldı. Önceki gece de öyle.
Some drunkard fiddling in the corridor for hours and the night before too.
Ayyaş!
Drunkard!
"Bir gün sarhoş olarak yaşamak, yüz gün aslan olarak yaşamaktan daha iyidir."
"It is better to live one day a drunkard, than one hundred a lion."
Kötü birşey yapmazdık, o zamanlar filmler bitince, sohbet için kafeye gider, sonrada bankta oturup bir ayyaşı dinlerdik. Billboardların değiştirilmesini ya da koyunların geçişini izlerdik.
We didn't do anything wrong, but once the movies were over, we'd go to a cafe and talk, then we'd sit on a bench and listen to a drunkard, we'd watch the billboards go up,
- Ne istiyorsun, ayyaş!
- What do you want, you drunkard!
Annem benim yaşlı bir ayyaş olduğumu düşünüyor.
Your mother thinks that I'm an old drunkard.
Şimdi bu, tipik bir denizci. Bir yarım akıllı, karısını döven, içki bağımlısı.
Now, this is a typical seaman, a half-witted, wife-beating, habitual drunkard.
Ayyaş kocasından kurtulmak isteyen.. eşin şakasını biliyor musunuz?
Do you know the joke of the wife who couldn't get rid of her drunkard husband?
Mısır tahtı için rüşvet veren bir ayyaşın kızı.
Daughter of a drunkard who bribed his way to the throne.
Ben zavallı biri ayyaşım.
I'm a poor drunkard.
Ayyaş, dilerim boynun kırılır, tanrı seni kahretsin!
Drunkard. Wish he'd break his neck, God damn him!
'Nelius sen aşağılık, ahlaksız bir ayyaşsın.
'Nelius you are a corrupt, depraved drunkard.
Seni ayyaş herif.
You drunkard.
Seni ayyaş!
You drunkard...
Burası yolgeçen hanı değil.
You disreputable old drunkard,
Ayyaş olduğunu biliyor musunuz?
He's a drunkard.