Dut traducir inglés
247 traducción paralela
Adam dut gibi olmuş!
Why, the man's pickled!
Birgitta Carolina'ya bak dut yemiş bülbül gibi.
And Birgitta Carolina hasn't said a word.
Dut gibi sarhoşum.
Well, I'm half-seas over.
Dut suyu.
Mulberry juice.
Ben salyoangoz severim, özellikle dut ezmesiyle.
I love snails, especially in berry jelly.
Kuwabatake ( Dut Bahçesi ) Sanjuro, yaşım 30.
Sanjuro Kuwabatake... ( 30-year-old Mulberry Field ) but I'm almost 40.
Matematik testinden sonra dut suyu içtim başladım zıplamaya.
I'd jump for a juice or for a school paper.
Ebedî istirahatım, bir dut ağacının altında olacak.
I know where I'll be laid to rest, under a mulberry tree.
İngiliz turtası alsaydınız.. Dut ile Breton tereyağı.
You have to try my Breton crepe with blackberries.
Geçen yılki soğuk hava dut ağaçlarını epey hırpaladı ve, biz dokumacılar yeterince kaznamamaktan dertliyiz.
Lastyear's cold weather tooka toll on the mulberries, and we're having trouble getting enough weavers.
Dut, şarap, mersin!
Barry's, wine, merchants!
Ağaçta dut bırakmadık.
Nothing left on the tree.
Dut gibi, birşeyler koydu... ve küfelik oldu, yumurtalar... fitil gibi.
He's pickled the onions, and he's smashed the eggs in his cups! - Under the table.
Babamı son gördüğümde dut gibi sarhoştu.
The last time I've seen my father he was blind in the cedars from drinking.
Dut gibi sarhoştu.
He was all rummed up.
Bak, sinsi ve sessiz olmalıyız, sense dut gibi sarhoşsun.
Look, we have to be sly and stealthy and you're too pissed.
Kaz Olcha da dut gibiydi.
There's this field.
Lei Xun, Dut gibi durmasana, yardım et!
Lei Xun, don't just stand gawking, please help!
Dut pekmezi de var, bak.
Sadie. Damn, good bread.
Dut ağacı dalı sen dönmeye can atarken eğiliyor.
The bough of the mulberry tree bends whilst you long to return.
Dut yemiş bülbül gibi durma bir şey söyle.
Well, don't just stand there like a bump on a log. Say something.
"Kırlarda dut toplarken... " Gördüğüm sen miydin yoksa yalnızca bir rüya mı?
When I was picking mulberries in the fields,... did I see you or was it only a dream?
- Dut için.
- Dish.
Muhtemelen dut gibi sarhoştur.
Probably drunk as a skunk.
- Dut.
Berries.
- Ne çeşit dut? - Kara dut.
What kind of berries?
- Kırmızı renkli kara dut mu?
Blueberries. Red blueberries?
Dut gibi sarhoşsun!
Pissed as a fart!
Dut yemiş bülbüle çevireceğim bunu.
Let me chill this dude!
Bajorda bir çeşit dut vardır...
On Bajor, there's a berry called teakle.
Dut ağaçlarıydı.
Mulberry trees.
Denir ki ; bahçedeki dut ağaçları iyi şans getirir.
People say mulberry trees in the yard... bring good luck.
Her yaz çok fazla dut verirlerdi.
Every summer they bore lots offruit.
Dut ağaçlarıyla dolu bir bahçeye vardım.
I reached the mulberry tree plantations
Ardından alıp eve götürmek için biraz dut topladım.
Then I gathered some muIberries to take them home
Beyim, bir dut hayatımı kurtardı.
A mulberry saved my Iife
Bir dut hayatımı kurtardı.
A mulberry saved my Iife
Kendimi öldürmek için evden çıkmıştım. Ama bir dut beni değiştirdi. Sıradan önemsiz bir dut.
I had left home to kill myself but a mulberry changed me an ordinary, unimportant mulberry
Dut gibiyim.
I'm tipsy.
Zaman ve sabır, dut yaprağını ipeğe çevirir.
Time and patience change the mulberry leaf to silk.
Hiç kimse bir şey diyememiş. Dut yemiş bülbüle dönmüşler.
Everybody was speechless.
Adler dut gibi sarhoşmuş sığ kısımda suya balıklama atlamış, Kafasını çarpmış ve 15 gün komada kalmış.
And this Adler kid, who's wasted out of his mind... dives in the shallow end. Smacks his head... lands in a coma for fifteen days.
- Dut gibi ama çok daha egzotik. - Evet.
- It's like a berry, but way more exotic.
İşte geliyor... bir jiballian dut salatası.
Here we are... one Jiballian Berry salad.
Dinle beni - - çok insan gördüm barı dut gibi terkeden burunlarının ucunu bile göremiyorlardı, dev spor arabalarında uçup giderlerdi.
Lemme tell ya - - I have seen people leave the bar so drunk they can't even see, and off they speed in their giant sports utility vehicles.
Bu nedenle en az beş dut kullanmak lazım.
Therefore, you must use five berries at least.
Ben açılışa gelemeyeceğim, o yüzden beni davet ettiği için Aidan'a teşekkür etmek istedim. Bu dut yaprakları.
I won't be able to come to the opening... so, I wanted to... thank Aidan, you know, for inviting me, so... it's a mulberry bush.
- Dut Caddesi'nde.
Mulberry Street.
Dut Caddesi ve Kıymetli.
Mulbeery street and Worth.
- Armand geldi mi? - Hayır, ama Paul burada... dut gibi.
Has Armand been in?
Dut tarlaları denize, veya deniz dut tarlalarına dönüşünceye dek ayrılmayacaktık.
Guard. Guard. Damn guards are busy gambling again.