Dyke traducir inglés
676 traducción paralela
Dyke'ın Moteli.
Dyke's Auto camp.
- Lort Chester Dyke, suçlu ya da suçsuz?
- Lord Chester Dyke, guilty or not guilty?
Lort Chester Dyke.
Lord Chester Dyke.
Ahh, sizi sayabilirim : Lubitsch, Fleming, Van Dyke ve La Cava.
Oh, I can name to you Lubitsch and Fleming and Van Dyke and La Cava
Dikkat et, lez olmasın.
Make sure she's not a dyke.
Görüşürüz!
Dyke.
- Seni geri zekalı!
- You stupid dyke!
Sanırım saçımın rengini değiştireceğim... ve dyke gibi giyinmeye başlayacağım.
I think I'll dye my hair another color... and start dressing like a dyke.
Lezbiyen arkadaşlarını görmeye mi gidiyorsun?
You going to see your dyke friends?
Lezbiyen herhalde.
Probably a dyke anyway.
Lezbiyen falan değil.
She not a dyke, you know
"Hiç hoşlanmadığım bir lezbiyenle tanışmadım."
"I never met a dyke I didn't like."
Farkındaysanız, komedyenler hep ibne esprileri yaparlar ama hiç lezbiyen esprisi yapmazlar.
If you notice, comics will do endless fag jokes, but never dyke jokes, man.
Lezbiyen değil mi?
Not a dyke.
Ne demek istiyorsun sevici diyerek?
What the hell do you mean, dyke?
Şişko bir sevici!
A fat dyke!
Hiçbir sevici bana emir veremez.
No dyke gives me orders.
Ben lezbiyensem, bu onu homo yaparmış dedi.
He said if I was a dyke, that made him a queer.
Bir lezbiyen.
A dyke.
Hanrahan, o bir zürafa.
Hey, Hanrahan! She's a dyke!
- Karısının lezbiyen olduğunu söyledim. - Olamaz.
- I told him his wife was a dyke.
Biri karım için söylese, duvara tırmanırdım.
Anybody called my old lady a dyke, I'd go fuckin'bananas.
Karısı lezbiyen.
His wife is a dyke.
- Lezbiyen misin?
- Are you a dyke?
Tekerlekli sandalyedeki Bayan Van Dyke gibi birinin yardıma ihtiyacı olduğunda ona yardım edecek kimse olmaz.
So when someone like old Mrs Van Dyke in a wheelchair needs help, there's no one there to help her.
Bu sevici olduğum anlamında değil.
I didn't mean to imply I was a dyke.
- Sevici mi?
- A dyke?
Lezbiyen misin?
Are you a dyke?
Sen lezbiyensin, değil mi Mieze?
You are a dyke, aren't you, Mieze?
Hayır Eva, lezbiyen değilim.
No, Eva, I'm not a dyke.
- Kapa çeneni lezbiyen!
You shut your hole, you little dyke!
- Palavra, seni dev sevici!
- Bullshit, you big dyke!
- Ben "sevici" değilim.
- I am not a dyke.
O manyak sevici, arkadan saldırdı.
Crazy dyke blindsided me.
Denham beni o kadar baltaladı ki işi bitiremiyorum.
mickey : Denham's blown so many holes in my dyke I can't finish the job.
Yalvarmak mı?
Put your fingers in a dyke?
Sen ancak kıçını açıp... bir herif gelsin diye yalvarırsın.
The only place you can get your fingers is in some dyke.
Bir lezbiyenle mi?
You mean with a dyke?
Beni bir lezbiyene götür.
Take me to a dyke.
Lezbiyen mi?
The dyke?
Onu lezbiyen sandım.
I did think she was a dyke.
- Çünkü o bir lezbiyen.
- Because she is a dyke.
Ona lezbiyen dedin!
You called her a dyke!
"Yağlı, uslanmaz bir lezbiyen." Tam olarak böyle söyledin.
"A greasy, diesel dyke," to be exact.
Tanrım, bak kızım bu hiç makul bir mazeret değil.
Oh, bull dyke, you cannot hold your water with that story, girl.
Arşivdeki lezbiyen şüpheleniyor.
The dyke in the archive is suspicious.
Evet, biliyorum.
I know we can't use "dyke." You can't even say "lesbian."
İnsanlar Carol`a annesinin lezbiyen olduğunu söylüyor.
People tell Carol her mother is a dyke.
Partnerim lezbiyen!
My partner's a dyke!
Çok iyi
Says the girl with her finger in the dyke.
Bu homoyla değil!
I want the dyke, not that faggot.