Düke traducir inglés
63 traducción paralela
Düke saygılarımı iletin.
Well, my compliments to the duke.
Bir düke aitmiş, dediklerine göre.
Belonged to a duke, they say.
Sayın düke söz verdim...
I promised Monsieur le Duc...
Düke yaraşır bir isim.
A name for a duke.
Boş boş oturan bir adam mı olayım? Ve belki ziyarete gelen bir düke kapıyı açan bir adam?
And be the kind of a guy who sits around... and maybe opens the door for a duke when he comes calling?
Düke yazarak, annemin son arzusunu ilettim.
I wrote to the Duke informing him of Mama's dying wish.
Sırrımızı düke açmanın ustaca yapılmış bir manevra olup olmadığı sorusu Edith'le kalede bir kaç gün geçirmemiz için bir davet alınca cevaplanmış oldu.
I had suspected that to confide our secret to the Duke might be an adroit manoeuvre, and I was proved correct for it produced an invitation for Edith and me to spend a few days at the castle.
Düke, bunu krallıktaki bütün kızlar üzerinde denemesi için emir verilmiş.
The Duke has been ordered to try it on every girl in the kingdom.
düke karşı hazırlanmış şeytanca bir plan.
Be the devil to pay with the duke otherwise.
Bay Ersilio düke zort çekmemizi tavsiye etti.
Don Ersilio advised us to blow a raspberry at the duke.
Yüce Düke kim en yakın?
Who is most inward with the noble duke?
- Söyledim. Bayan Shore'la yaptığı antlaşmayı, vekilinin Fransa'daki temaslarını da söyledim. Şehvetinin nasıl doymak bilmez olduğunu, şehirdeki kadınları nasıl kirlettiğini, en ufak bir hatada bile ne kadar acımasız olduğunu, kendi gayri meşruluğunu, babanız Fransa'dayken annenizin ona gebe kaldığını, zaten görünüşte de Düke hiç benzemediğini, hepsini söyledim.
- I did... with his contract with Mistress Shore... and his contract by deputy in France - the insatiate greediness of his desires... and his enforcement of the city wives - his tyranny for trifles - his own bastardy, as being got... your father then in France... and his resemblance being not like the duke.
- Catesby, koş hemen Düke git.
- Catesby, fly to the duke.
Aptal herif! Düşüncesiz hain, hâlâ burada mısın? Niye gitmiyorsun Düke?
Dull, unmindful villain, why stayest thou here, and go'st not to the duke?
Ben düke acıyorum.
My sympathy is with the duke.
Yürümeyi, konuşmayı, bir düke, lorda, piskoposa... sefire hitap etmeyi öğreteceksin.
You've got to teach her to walk, talk, address a duke, a lord a bishop, an ambassador. It's absolutely impossible.
Orman düke aittir.
The woodland belongs to the Duke.
Ellerimi ellerinin arasında tuttu... Biri ölü, biri diri... Düke bağIı kalacağıma yemin ettim.
He had me set my hands between his dead hand and his live one, and swear to keep his faith with the Duke.
Düke gideceğim.
I go to the Duke.
Görürsünüz, Düke şikayet edeceğim sizi.
I shall protest to the duke!
- Düke de bakın.
- Check the duke.
Düke sorabilirsin.
You can ask the Duke.
Eğer biriniz Düke eşlik ederse yarım saat Uyku ona iyi gelir.
Ifany, accompany the Duke. Half an hour of sleep will do him good.
Düke ihanet ettin, karısını çaldın... şatosunu aldın, artık kimse sana güvenmiyor.
You betrayed the Duke, you stole his wife you took his castle, now no one trusts you.
Biz de öyle sanırdık ; ama şimdi krallığı paylaştırırken hangi düke daha çok değer verdiği anlaşılmıyor.
It did always seem so to us, but in the division of the kingdom it appears not which of the dukes he values most.
Sen de düke benzemiyorsun.
Well you don't look like a Duke to me.
düke ona yakında cevap vereceğimi söyleyin
You may tell the Duke he shall have his answer shortly.
Bu yüzüğü düke vermeyi arzu ediyoruz. Sevgimizin göstergesi olarak.
We wish to give the Duke this ring as a token of our love.
Ama kız güzelliğinden çekinerek, düke oğlan kılığında varır.
But fearful of her virtue, she comes to him dressed as a boy.
Desteğini göstermek için beni düke gönderdin... selamını iletmemi istedin.
Sending me to the duke as a token of your support making me a courier of your esteemed respect...
.. Rigoletto düke lanet yağdıran düşmanlarıyla alay eder.
Rigoletto mocks the duke's enemy, who puts a curse on him.
Genç, yakışıklı yetenekli bir düke aşığım.
I'm in love with a young handsome, talented duke.
Zavallı düke çok kötü davranılıyor.
The poor Duke is being treated appallingly.
Sabah düke baş vurmuş. Eğer yasal hakkını elinden alırlarsa adaletsizlik yapmakla suçlayacağını söylemiş.
He plies the duke at morning and at night and doth impeach the freedom of the state if they deny him justice.
Düke bir mesaj yolla.
Send a message to the Duke.
Zaman zaman düke ya da onun eşine dostuna kiralıyorum.
I rent it out from time to time to the Duke or else to one of his acquaintances.
Güreşin yapılmayacağını düke biz söyleriz.
We will make it our suit to the duke that the wrestling might not go forward.
Yoğun iş hayatınızda zengin bir Düke ayıracak zaman bulabileceğinizi sanmıyorum.
I don't suppose, Miss Westminster, you could find time in your busy life for a wealthy duke?
Düke Reginald'in bitmek bilmeyen olasılıklar sahasına hoş geldin.
Welcome to Duke Reginald's court... of unending possibilities.
- Düke adil davrandık mı?
- Were we fair on the Duke?
Kiminle buluşacağını Düke söyledin mi?
Did you tell the Duke who you were meeting?
Sen busun işte. Tamam, biri kokuşmuş düke anal akıntı prensinin pislikler kralının dostu olduğunu söylesin.
No, I fell in love with a commoner, and I had to abdicate my crown- - which, in this case, was actually a douchebag with the word "crown" written on it.
Düke bakanlarına iyi davranmalı bakanlar da Düklerine sadık kalmalıdır.
Duke should treat their minister with courtes and minister serve their Duke with loyalty
Prof Bellotini İtalyandır ve Düke ait olanı kimseye vermez.
Professor Bellotini is Italians and present the position of the Duce.
O halde Bellotini ve Düke söleyin
Well, then set Dottore Bellotini and also please the Duce made,
Düke çıkacak sonra da Hitler kapıdan girecek
The Duce gets out, and now enters the leader in the door.
Eğer Düke bunu orjinal diye verip de onu dünyanın önünde rezil etmekse amaç..
When the Duce This original pass and it thus before the whole World want to make ridiculous,
Papa Cenapları yalnızca kendi çıkarlarını düke hatırlatıyor.
His Holiness merely reminds the duke of where his best interests lie.
Şu an barda bir düke asılıyor.
She's in the bar, hitting on a duke.
Düke söyledim.
And I told the Duke, too
Doktor lütfen düke artık daha iyi hissettiğimi ve davetine karşılık verip kendisini yarından sonraki gün hükümet sarayında ziyaret edeceğimi bildirir misiniz.
Would you please be kind enough to inform the Duke that I am feeling better and in answer to his invitation,