Edna traducir inglés
931 traducción paralela
Edna, antrenörün kızı.
Edna, the trainer's daugher.
Edna'nın babası, soylu bir damat kafeslemek istemektedir
Edna's father, out to snag a titled son-in-law
Edna, kendi seçtiği bir Romeo ile "evli" olduğu bir Noel ummaktadır.
Edna, who is looking forward to a "Marry" christmas with a Romeo of her own picking.
Edna'nın gizli bir aşkı vardır.
Edna already has a secret love.
Kont Chloride Edna'yı ve babasını parkta bir gezintiye götürür.
Count Chloride takes Edna and her father for a drive in the park.
Mutsuz kızın, Edna.
Your unhappy daughter, Edna.
Teker teker lütfen.
They killed you, edna.
Seni öldürdüler, Edna.
They killed you. Tell me, darling.
Birazını Edna'ya vermek üzereydim. Tam... Tam...
I was just giving some to edna when... when... i can't think.
Sanırım Bayan Druce gerçekten öldü. Bilirsin... Diana zavallı Edna Druce'la asla iyi anlaşamazdı.
Druce really is dead, you know, uh... you know, diana never did get on well with poor edna druce, and i know for a fact that they hadn't been on speaking terms for the last 7 weeks.
Öyleyse söylemeliyim.
Why, she gave in her notice the other day over edna.
Kim, Bayan Diana mı? Evet ama... O uğursuz onu kaybetmek istemedi.
Yes, but, uh... jinx didn't want to lose her, so edna would've been glad enough to see her go.
Edna onun gittiğini görmekten mutlu olacaktı. Sonra aniden dün gece aniden değişti. Barışıp barışmadıklarını sordu.
Then suddenly... suddenly, last night, she changed, asked if they could make it up.
Doğruyu söylemenin bir erdem olmadığını hiç duymamıştım. Özellikle Edna ve Steart hakkında.
Only been one year about edna and stewart anyhow.
Jüri üyeleri. Diana Baring, Edna Druce'u acımasız bir şekilde öldürmekle suçlanıyor.
Members of the jury, diana baring is indicted and stands charge with the willful murder of edna druce.
Edna Druce yemeğe gelmiş. İkisi de çok fazla içmiş ve aynı erkek için kavga etmeye başlamışlar.
Edna druce comes to supper, they both have a drop too much and begin quarreling about some man.
Kız ocak maşasını alıyor. Öfkesini kaybediyor. Ve Edna Druce'un hayatı orada sona eriyor.
The girl gets hold of the poker, loses her temper, and there's the end of edna druce.
Yine de Edna Druce'u öldürmüş olabileceğini itiraf ediyor.
Yet she admits she might have killed edna druce.
Ama, başka biri olabilir diyorsunuz. - Edna Druce'u kim öldürdü?
But, you mean, it might have been someone else altogether, what killed edna druce?
Sizinle ve Edna Druce'la konuşan adamın adını söyleyin.
I can tell you. Tell me the name of the man discussed by you and edna druce.
Edna Druce onunla ilgili kötü şeyler söylemeye kalktı.
Edna druce tried to say poisonous things about him.
Çünkü... Edna'nın bana ne söylemeye çalıştığını biliyordum.
Because... i knew what edna was trying to tell me.
Kardeşim Edna bebeğini o yöntemle kurtardı.
My sister edna saved her baby that way.
Savcılığın ilk tanığı Edna Hooper.
As its first witness, the state calls Edna Hooper.
- Bayan Edna Hooper.
- Miss Edna Hooper.
Edna Hooper, iddianameye göre diğerleriyle birlikte Joseph Wilson'u öldürmüş olan davalı Frederick Garrett'in olay sırasında kendi evinde huzur içinde oturduğuna yemin eder misiniz?
Edna Hooper, will you swear that during the hours when this indictment charges that this defendant, Frederick Garrett among others, murdered Joseph Wilson will you swear that during those hours Garrett was peaceably in his own house?
- Edna, sen karışma.
- Edna, don't interfere.
- Ben Edna Craig.
- I'm Edna Craig.
Edna Craig'i tanıyor musunuz?
You know Edna Craig?
Edna da hep böyle der.
Edna always says that to me.
Aklındaki ne, Edna?
What's on your mind, Edna?
Toho Gölüne Edna Teyzeme gidebilirim.
You can go to Lake Toho... Aunt Edna with......
Fakat, Edna, orada kaldığı sürece Bea nerede uyuduğunu umursamaz.
But Edna, Bea does not care where val sleep while you're here.
Edna, Noel'de evinin kalabalık olduğunu biliyorum, fakat Bea kendisini iyi hissetmiyor.
Edna, I know the house is full at Christmas, but Bea is not well.
Hayır, Edna, sen...
No, Edna, you...
Bekle, Edna.
Wait, Edna.
Edna.
- Edna.
- Edna mı?
- Edna?
Edna da kim?
Who would Edna be?
- Bu sabah Edna'dan 50 dolar aldım. Ama Broadway Bill kaybederse onunla evleneceğime söz verdim.
- I got 50 from Edna this morning, but I had to promise to marry her if Broadway Bill loses.
Adım Bn. Edna Mae Benstrom.
I'm Mrs. Edna Mae Benstrom.
Edna, ne güzel bir pasta.
Edna, what a beautiful cake!
Edna, çocuğa sütle bisküvi verirsin.
Edna, see he has some milk and biscuits.
"Edna" derdi...
"But, Edna," he said to me...
"Edna" derdi, huzur içinde yatsın...
"Edna," he said, God rest his soul...
Haydi dükkana dönelim, Edna.
- Let's get back to the store, Edna.
Karım Edna!
My wife edna!
Sen Edna'dan hep nefret ederdin.
You always hated edna.
Neden önce gün Edna için bir bildirimde bulundu?
Who, miss diana?
Belki de Edna ve Stewart hakkında böyle konuşmamalıyım.
Well, perhaps i ought not to say edna and stewart like that.
Ama Ted, Edna nasıldı bilirsin.
But, ted, you know what edna was like, anyone she liked had to be wrote in.