Ely traducir inglés
208 traducción paralela
Yine tıpkı Ely Jacobson ile birbirimize girip de çenesini iki yerinden kırdığımda tellerle tutturdukları seferki gibi, anladın değil mi.
Like when I tangled with Ely Jacobson and broke his jaw in two places and they had to tie it up with wires, you understood.
Kadınların anısıyla benimle alay edilmesinden bıktım.
AND THAT'S ALL YOU ARE- - A REMINDER TO ME THAT I'M SO LON ELY
Yüzünü hayal meyal hatırlıyorum ama adını çıkaramıyorum.
THE FACE IS VAG U ELY FAMILIAR, BUT THE NAME ESCAPES ME.
ELYSEE 99-84.
ELY. 99.84.
ELYSEE 99-84?
ELY. 99.84?
ELYSEE 99-84 lütfen
Get me ELY. 99.84.
ELYSEE 25-32
ELY. 25.32.
ELYSEE 99-84
ELY. 99.84.
Bay Bevis, geçen birkaç nesilde ceddinizden birkaç sağlam vatandaşla çalıştım.
I'VE HAN DLED SOME EXTREM ELY SOLI D CITIZENS AMONG YOUR PROG EN ITORS. FOR I NSTANCE,
Eldiven temizleyiciyi denemek istemediğinden emin misin?
WHICHIS WHY I'M SUCH A LON ELY MAN.
Hayır, almazdım. Ama ücretli yola girmeden evvel otostop çekilebilir.
AND THEN, YOU KNOW, IT'S KIND OF LON ELY COU NTRY AROUND HERE.
Ve bu harika travesti Ely'yi tanıyışımız.
And that's how we met Ely a wonderful transvestite.
Adım Ely, "y" ile.
My name's Ely, with a "y".
Ely!
Ely!
Ely ne istersen, ne zaman dersen.
Ely whatever you want whenever you say.
Ely sık sık bizi görmeye gelirdi.
Ely often came to see us.
Selam Ely, ne haber? Bu kadar erken ne arıyorsun?
Hey, Ely, what are you doing out here this early?
Yapma Ely hasat zamanı gelmeden o parayı bulamayız.
Oh, come on, Ely. You know I don't have that kind of money round here till harvest day.
Hayır hayır, şaka yaptım Ely.
No, no, Ely.
Ely, hala orada mısın?
Ely, you still workin that east parcel?
- Ely, Nevada.
- Ely, Nevada.
Sonra geçen gece, Twin Falls, Idaho'da Ely'nin 400 mil kadar kuzeyinde bir antikacı / para aklayıcısı denen kişi açık ve boş bir kasanın yakınında ölü bulundu.
Then last night, about 400 miles north of Ely in Twin Falls, Idaho some antique dealer / money washer, alleged is found dead near an open and empty safe.
Ganza Caddesi No : 23000 Ely, Nevada.
23000 Ganza Avenue, Ely, Nevada.
Mahkum nakli Ely'den bir saat önce yapıldı.
The prisoner transport left an hour ago from Ely.
Ely nakilmi oldu?
Left Ely?
Mark onu Nellie Ely için istememişti ve sonra onu provalarda gördü.
Mark didn't want her for Nellie Ely. Then he saw her in rehearsals.
Nick, Sara, Ely'de Groom Gölü Yolu'nun dışında kuru göl yatağında bulunmuş bir ceset var.
Nick, Sara, body in a shallow grave, dry lake bed, in Ely, off Groom Lake Road.
Köpeğim Ely.
My dog, Ely!
Ve Ely de senin yarasa olup olmadığını bilmek istedi.
And Ely wants to know if you're a bat.
- William.
- Ely.
- Ely!
- Ely!
Otter, Ely!
Otter, Ely!
Otter ve Ely, dışarıda oynayın.
Otter and Ely, playing outside.
- Ely.
- Ely.
Ely'le Nevada'daydım. Bayıldı.
And by Ely, Nevada, she was out.
Ely Fisher kendisini kışkırtan beyaz iş arkadaşı Link Hofstadter'a saldırdı.
Ely Fisher attacked a white co-worker, Link Hofstadter, when he insulted him.
Ely, onun bir karısı ve genç oğlanı varmış.
Ely, he had a wife and a young son.
Bu yüzden mi Ely birden bire geri döndü?
So why is Ely suddenly back?
Ely'nin ölümünden sonra Fisher'ın nereye taşındığını mahkemeden bilebilecek birini tanıyor musun?
Listen, do you know anybody at the courthouse that might know where the Fisher's moved after Ely died?
Ely Fisher?
Ely Fisher?
Senin baban Ely Fisher'dı.
Your father was Ely Fisher.
Ely.
Ely.
Ely, bekle.
Ely, wait.
Ely bugün kendisini hiç göstermedi?
Ely never showed himself today.
Orada durup baktığında, Ely'nin öfkesini oğlunun suratında görebilirdin.
It was more like standing on that square, you could see Ely's anger on his son's face.
O gece, Ely onu bekledi.
That night, Ely waited for him.
Ely kendi başının çaresine bakabilirdi.
Ely could take care of himself.
Ve Ely?
And Ely?
Ely'nin ailesi adaletsizlik yapıldığını hissediyor.
Ely's family feels like there was an injustice done.
Sadece yaşamaya devam edersin, o kadar.
IT MUST BE LON ELY.
Sevgili Ely Lordu...
My lord of Ely!