Embassy traducir inglés
3,104 traducción paralela
Elçilikle iletişime geçmek için size ihtiyacım var Freddie.
I think I'm going to need you to contact the Embassy, Freddie.
İngiltere Elçiliği olayıydı.
It was a British embassy event.
Yarın Amerikan Konsolosluğuna gidiyorum.
I'm going to the american embassy tomorrow.
Amerikan Konsolosluğu'na gittin mi?
Were you at the american embassy?
- Konsolosluğa gittin mi?
Did you go to the embassy? Yeah.
Siz buraya elçilik arabasıyla mı geldiniz?
Did you lot come in an embassy car?
ABD Elçiliğinden Bay Harrison'un arabası değil mi?
Isn't that Mr Harrison's car, from the US Embassy?
Elçilik arabasıyla.
Embassy car.
Bunun elçilik işi olduğunu göstermek zor.
It's hard to pretend this is embassy business.
Elçiliği hemen bilgilendireceğim.
I'll inform the Embassy right away.
Biz konuşurken Elçilik araştırıyor.
The Embassy is looking into it as we speak.
Paris Kore Elçiliği'nde ki diplomasi hakkında bir şey bilmeyen aptallar.
Korean Embassy in Paris.
Benim adım Chu Daeyun Kore Elçiliği'ndenim.
My name is Chu Daeyun. I'm from the Korean Embassy.
Bu elçilikten.
This is from the Embassy.
Elçilikteki insanlar önce gelir ve benim mektuplarıma cevap gelmedi.
The Embassy people came once and haven't replied to my letters.
Eğer elçiliğe giderseniz, direk olarak işlem uygularlar.
If you go through the Embassy, they can process it directly.
Kore Elçiliği'ni aradığınız için teşekkürler Ofis şimdi kapandı.
Thank you for calling the Korean Embassy. The office is now closed.
Eğer elçiliğe gidersem onun daha hızlı olacağını söylediler.
They tell me it's faster if I go through the Embassy.
Kore Elçiliği'nin tercüman temin etmeye hiç niyeti var mı?
Does the Korean Embassy have any intention to provide an interpreter?
Elçiliğinde senin dilinden konuşan birinin olmadığını düşünmüştüm.
I thought your Embassy didn't have anyone who spoke your language.
Elçiliğin karşılamasının bir yolu var mı?
Is there any way that the Embassy can cover it?
O zaman Elçilik ne yapar?
What is it that the Embassy does, then?
Elçilik çoktan orada yaşayan bir Korelinin olmadığını söyledi.
The Embassy already said there's no Korean living there.
Fransa'da ki Kore Elçiliğine sorun.
Ask the Korean Embassy in France.
Duruşma kayıtları Fransa'da ki Kore Elçiliği'ne gönderilecektir.
The trial records will be sent over to the Korean Embassy in France.
Bunu asıl suçluya vermek Seo Mundo hala tutuklanabilir ve ne Kore Cumhuriyeti Hükümeti ne de Elçiliği sanığın duruşması devam etsin diye bu mahkeme için konuyla ilgili dokümanları teslim etmedi.
Given that the principal offender Seo Mundo has yet to be arrested and neither the government of Republic of Korea nor the Embassy submitted any relevant documents for this court to be able to proceed with the trial of the defendant,
Senin Elçiliğin kötü.
Your Embassy is bad.
Elçiliğinin hiç sorumluluğu yok.
Your Embassy has no responsibility.
Elçiliğinden tercüman iste, tamam mı?
Ask for a translator to your Embassy, okay?
Kore'de ki Fransız Elçiliği
French Embassy in Korea.
Fransa'da ki Kore Elçiliği.
Korean Embassy in France FA 0 :
Bir şeyler doğru değil ve Elçiliğe ulaşamıyorum.
Something's not right, and I can't reach the Embassy.
Fakat Elçilik bana orada yaşayan bir Koreli olmadığını söylemişti.
But the Embassy told me there were no Koreans living there.
Elçilik burada olduğunuzu nasıl bilmiyordu?
How come the Embassy didn't know that you were here?
"Bu sadece Elçiliğin değil Dışişleri Bakanlığı'nın da sorunu."
"It's not just the Embassy but a problem of the Ministry of Foreign Affairs."
Ve biri Elçilikten geliyor.
And someone's come from the Embassy.
- Elçilik makamım beni bekler.
- My embassy awaits.
Washington'daki Rus Büyükelçiliği ile temas kurduğunuzu öğrendik.
We learned that you contacted the Russian Embassy in Washington.
Nerede olduğunu elçiliğin bilmesi gerekiyor.
She's supposed to let the embassy know where she is.
Başıma gelenler hakkında elçiliğe bilgi gönder, gazete kupürlerini de kat gazetelerde çıkan hakkımdaki her şey olsun.
Send the information as to what has happened to me to the embassy and include newspaper clippings, should there be anything about me in the newspapers.
Elçiliğin her şeyi öğrenme konusunda yardımına hızlıca geleceğine inanıyorum.
I believe that the embassy will come quickly to your assistance on learning everything.
Küba Büyükelçiliği'ne gittiğini belki Sovyet Büyükelçiliği'ne de gitmiş olabileceğini söylediler.
Said he visited the Cuban Embassy and maybe the Soviet Embassy as well.
Bu arada, Madeleine Allsopp Embassy'ye davet istemişti beni.
Oh, by they way, Madeleine Allsopp asked if I'd go on to the Embassy afterwards.
Rose, salı gününü bir atlatalım. Evet ama oraya gitmek için takdim edilmek gerekmiyor.
Rose, once we get past Tuesday - I don't think you have to be presented to go to the Embassy Club.
- Birkaç kişi birlikte Embassy'ye gideceğiz.
Some of us are going on to the Embassy later. Oh, what fun.
Bay Goddard'ı buradan almaları için onların elçiliği ile ayarlamalar yapıyordum.
I was making arrangements with their embassy to pick up Mr. Goddard here.
Elçiliğe gittiğimde umrunda olacak.
You wait until I go to my embassy, and then you'll give a shit.
Kuzey Afrika'da Amerikan büyük elçiliği önünde bir diplomatı öldürdüğünden şüpheleniliyor.
Suspected of killing a diplomat outside a U.S. embassy in North Africa.
1986'da Damascus'taki Amerikan Elçiliği'ne yapılan saldırıyı hatırlıyor musun? 1997'de Cezayir'deki Fransız konsolosluğundan 6 yabancı uyruklu insan kaçırılmııştı daha sonra. Bir de 2002'de Bangkok'taki Krungthai Bankasının soygunu var.
Remember the 1986 attack on the U.S. Embassy in Damascus, the abduction of the six foreign nationals from the French consulate in Algiers in'97, or the 2002 breach of the Krungthai Bank in Bangkok?
MacKenna'nın adamları büyükelçilikteki sürücüyü kopyaladı.
MacKenna's people cloned a drive at the embassy.
48 saat önce El Zuhari'nin adamları Budapeşte'deki İngiliz Büyükelçiliğine saldırdı ve NATO sürücüsünü kopyaladılar.
48 hours ago, Al-Zuhari terrorists attacked the British Embassy in Budapest and cloned a NATO hard drive.