Erkek erkeğe traducir inglés
1,005 traducción paralela
Sonunda, yüz yüze, erkek erkeğe, kılıç kılıca.
At last, face to face, man to man, sword to sword.
Erkek erkeğe konuşmak istedim.
I'd like us to talk, man to man.
- Herhalde erkek erkeğe benden söz ettiniz.
- l suppose you spoke of me together as men of the world.
"Bizim Ida erkek erkeğe konuşabileceğin bir kız!"
"Good old Ida you can talk it over with her, man-to-man!"
"Erkek erkeğe" konuşmaktan sıkıldım.
I'm getting tired of men talking to me "man-to-man."
Evet Bay Crow, şimdi aramızdaki sorunları erkek erkeğe halledeceğiz. Silah kullanmadan.
Now, Mr. Crow, we'll settle our differences as man to man, without the use of firearms.
Ordumuz sizinkini yendi, ve erkek erkeğe dövüşürsek de yeneriz.
Army for army, we beat you good, and man for man, we can lick you now.
Yaşlı Huk'la erkek erkeğe dövüşmeye cesaret edemezsin!
You wouldn't dare fight old Hook man-to-man!
Seninle tek elim arkada erkek erkeğe dövüşeceğim.
I'll fight you man-to-man, one hand behind my back.
Erkek erkeğe herşey.
Man-to-man about everything.
Bir planım yok. - Erkek erkeğe toplanacağız, gelsene.
Would you like to join a stag party?
- Erkek erkeğe mi?
- A stag party?
Erkek erkeğe, tamam mı Miller?
A man-to-man talk, huh, Miller?
Belki yanına gidip konuşursan hani erkek erkeğe.
I thought if you went and talked to him.
"Lizzie, senle yalnızken, erkek erkeğe konuşmak istiyorum" demedin?
"Lizzie, I want to talk to you alone, man to man"?
Erkek erkeğe mi, Lizzie?
Man to man, Lizzie?
Erkek erkeğe olarak, söyle bana, Çavuş Ottermole,
As man to man, tell me, Sergeant Ottermole,
En iyisi bu meseleyi erkek erkeğe konuşalım.
I think we better talk this over like a couple of men.
Erkek erkeğe dövüşmekten korktun mu?
Afraid to fight man-to-man?
Bu yüzden 2 kişilik yemek yapıp erkek erkeğe yiyeceğiz.
So we'll cook and have a man-to-man dinner
Yok bir şey. Erkek erkeğe konuşuyorduk.
- Nothing, we're talking about our matter.
Erkek erkeğe konuşalım.
Let us talk from man to man.
Nando, erkek erkeğe konuşabilir miyiz?
Nando, can I talk to you man to man?
Erkek erkeğe konuşmayı hiç sevmem.
Man to man, I no like.
Biz her zaman erkek erkeğe anlaşabiliriz.
We can always come to an agreement, man to man.
Ama söyleyin bana, sevgili bayım, erkek erkeğe,... burada sizin önünüzde ölüyor muyum?
But tell me, my dear sir, man to man, do I die here in your presence?
Erkek erkeğe yaptığımız sohbetler son derece ilginçti.
I find him very intriguing, in a man-to-man sort of way.
Ceketimi çıkarıyorum, erkek erkeğe dövüşeceğiz.
I'm taking off my jacket, we'll fight man to man.
Mühendis bey, gelin erkek erkeğe konuşalım.
Mr. Engineer, let's talk man to man.
Erkek erkeğe dövüş bu.
It's a man's fight.
Erkek erkeğe konuşma.
Man talk.
Senden bir isteğim var, erkek erkeğe.
I want to ask a favor, man to man.
Erkek erkeğe konuşalım :
Tell me man to man :
Şurada erkek erkeğe konuşuyoruz.
We are here to talk between men.
Erkek erkeğe konuşuruz!
I want a man-to-man talk!
- Erkek erkeğe konuşmalıyız!
- Can we talk man to man?
Şimdi siz ikinizle şöyle erkek erkeğe konuşalım.
Well, you two, tell me, man to man, all kingship aside,
Yarın onunla yalnız konuşacağım, erkek erkeğe.
Tomorrow I will speak to him alone, man to man.
- Erkek erkeğe dövüşmekten mi bahsediyorsun, çavuş?
Are you speaking of the manly art of self-defense, Sergeant?
Bir açıklama istedim, erkek erkeğe!
I wanted an explanation, man to man!
Eğer o teneke parçasının ardına saklanmasaydın, erkek erkeğe hallederdik.
How fix this, guys? Had it not been That one could have to resolve this as among men.
Seninle erkek erkeğe dövüşmeden olmaz.
Not till I try you man-to-man.
Hayır. Bunu erkek erkeğe halledeceğiz. Eğer o da erkekse.
We'll settle this man-to-man, if he is one.
Erkek erkeğe konuşuyorum.
Know what your wives need?
- Kahrolası J. C. Penny kravatını çıkarmanı istiyorum tamam mı? Ve benimle beraber otur ve sen ve ben erkek erkeğe eski usul küçük bir içki partisi yapacağız.
I wish you'd take that goddamn tie off and settle down with me and have a little old-fashioned, man-to-man drinking party.
Seninle erkek erkeğe konuşmak istedim.
I wanted to talk to you man to man.
Lucien, seninle erkek erkeğe konuşmak istiyorum.
Lucien, I'd like to talk to you man to man.
Bu durumda... dost dosta... ya da daha iyisi, erkek erkeğe...
In that case... from friend to friend... or better yet, from man to man...
Açıkça, bir erkeğe güvenemezmişim gibi hissettim hala bekar ve 40'da ortada takılan bir erkek.
Frankly, I felt I couldn't trust a man who was still unattached and drifting around at 40.
Erkek erkeğe başka bir olaydır.
I mean, man-to-man is one thing, but man and woman, it's...
Bir erkeğe erkek olduğunu hissettiriyorsun.
You got a way of makin'a man feel like he's a man.
erkek 335
erkek arkadaşın var mı 35
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek ol 31
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaş 16
erkek arkadaşın 17
erkek arkadaşın var mı 35
erkeklerin 20
erkek mi 109
erkekler 234
erkek kardeşim 26
erkek ol 31
erkek arkadaşın mı 21
erkek arkadaş 16
erkek arkadaşın 17