English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Escargot

Escargot traducir inglés

72 traducción paralela
- Une petite escargot.
- Une petite escargot.
Salyangozunuz var mı?
- Do you have escargot?
Escargot.
Escargot.
Umarım salyangoz seviyorsunuzdur.
I hope you like escargot.
Sorbe için bir kaşık salyangoz için küçük bir çatal ve daha bir sürü şey, anladın mi?
A spoon just for the sorbet and a tiny fork specifically for escargot and nothing else, huh?
Oh, az bir salyangoz.
Oh, a little escargot.
Eskargo.
Escargot.
Çroissant, Souffle, Escargot ve Çhocolate Mousse.
Croissant, Souffle, Escargot, and Chocolate Mousse.
Salyangoz ve kurbağa bacağı.
I want a cheeseburger. Escargot and frog legs.
- Bunlar escargot.
- These are escargot.
Masa dokuza biraz daha salyangoz, hmm?
More escargot for table nine, hmm?
Beni yemeğe götürdü ve salyangoz yedirdi.
So he takes me out for dinner and feeds me escargot.
Hepimiz giyinip, kuşanırız ve sümüklüböcek gibi şeyler ısmarlayıp, kokteyl içeriz.
We'd be all dressed up, and... I don't know, order things like escargot and drink cocktails.
İştah açması için çoban salatası. Salyangoz ve oryantal baharatlı köfte.
For the appetizer, Caesar salad, escargot, and your oriental spring rolls.
- Ben salyangoz istemiştim.
- Yuck. - I wanted the escargot.
Yemekte salyangoz yememeliydim.
I shouldn't have had escargot at lunch.
Fatura elime geçti, salyangoz yemişsiniz.
You had escargot that afternoon. I can`t, it`s so disgusting!
Escargot ve bir kadeh chablist istiyorum.
I guess I'll have the escar-got and a glass of chab-lis.
Fıstık ve reçel yiyorum.
I was eating escargot and peanut butter.
Artık onun boktan soslarına tahammül edemiyordum chateaubriand saçmalığına salyangozuna, yemekten hiç anlamazdı.
I couldn't stand his stupid sauces anymore, and his mumbo jumbo about chateaubriand... and escargot, he was a silly food fag.
Sanırım Cuma yemeklerinden salyangozu silmeliyiz.
We should strike escargot off the list of Friday-night dinner foods.
Şeker, salyangoza bayılırdı.
Sweetie loved escargot.
Salyangoz ve kırmızı şarap getirin bana!
Gimme some escargot and red wine!
Biliyorsun, salyangoz, benim kargom, bir on sekiz, House of Blues'da içkiye basan.
You know, escargot, my cargo, one eighteen, sippin'on booze at the House of Blues.
Peki, baharatlı salyangoza ne dersin?
How about you try spicy escargot?
Salyangoz mu?
Escargot?
Salyangoz böbreklerin çalışmasını sağlar.
Escargot is a kidney supplement.
Sen yayın balığı yapmıştın ben ise kaplumbağa çorbası.
You made escargot, I made turtle.
The pâtes d'escargot avec beurre d'Argentine var... Ve eski bir ördek gibi görünen yağlı şey var.
I've got the, uh, pate d'escargot avec beurre d'Argenteuil, and what looks like old duck, kind of greasy.
The pâtes d'escargot with the beurre Argentine!
The pate d'escargot with the beurre Argenteuil.
Başlangıç için salyangozumuz var.
Here, we have escargot for starters.
Biraz salyangoz deneyelim.
Try some escargot.
Erkek salyangoz üzerinden bahis mi oynuyorsun?
Are you betting on Escargot Man? !
Salyangoz erkeğin gerçekten güçlü olduğunu anlayabilmen için henüz çok gençsin!
You're just too young to understand that Escargot Man is truly strong!
Salyangoz Adam!
Escargot Man!
Şimdi gitsek saat 6'da Paris'te escargot yiyebiliriz.
We could leave now, and by 6 : 00, we'd be in Paris eating escargot.
Evine girip biraz salyangoz toplayın.
Go break into his home, get me some escargot.
Soyadan salyangoz.
Soy escargot?
Harika Nouveau salyangozları var.
Brilliant nouveau take on escargot.
Salyangoz ve ben...
Yum! Escargot, and I...
Jambon, pate, salyangoz?
Prosciutto, pate, escargot?
Ve salyangozu kastetmiyorum.
And I do not mean escargot.
Oh, salyangoz teslimat servisi, Salyangoz Maili.
Oh, my escargot delivery service, Snail Mail.
Yemek, L'salyangoz gidin ve bir kulüp için dışarı gideceğim ve çok ve çok ve eğlenceli olacak.
Go to L'Escargot for dinner, and we'll go out to a club and we'll have lots and lots and lots of fun.
"müşteri memnun ediciler" de, Boeuf Bourguignon, Coq au Vin, Escargot gibi.
"crowd-pleasers" like boeuf bourguignon, coq au vin, escargot.
Biraz salyangozum var. Ne?
Got some snails... escargot.
Onlarda kurbağa bacakları, salyangoz, ratatouille var.
They have frogs'legs, escargot, ratatouille...
Aşçı kurbanı küçük salyongozlarla çikolatalı mokaların arasında bulmuş. Bugünkü spesiyalimiz oluyor kendisi.
Prep cook found the victim between the petit escargot and chocolate mocha, which makes him our special for today.
Escargot iç organları.
Escargot entrails.
- Sümüklüböcek mi? - Salyangoz.
Escargot.
Escargot.
The escargot.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]