Eternal traducir inglés
3,433 traducción paralela
Bizler gibi hayvanlar da sonsuz ruh ile kutsanmışlardır.
We are but animals blessed with an eternal soul.
En iyisiyim.
Eternal life.
Bu üzüntü verici ama derin bir minnettarlık duygusu ile, şahsen bu 80308 numaralı madalyayı, Memur Antonio Betz anısına, ebedi istirahatgahına emanet ediyorum.
And so it is with a heavy heart but with a profound sense of gratitude for his service and sacrifice that I hereby commend star number 80308 in loving memory of Officer Antonio Roberto Betz to its eternal place of honor.
Ölümsüzlüğü ya da Kadim Sırlar'ı aramıyorum.
I do not seek the secret to eternal life or the knowledge of the ancients.
Tanrım, onu ruhu rahat içinde uyusun. Sonsuz ışık üzerinde parlasın.
Eternal rest grant unto him, oh, Lord, and may perpetual light shine upon him.
Bütün bu sonsuz aşk şeylerine inanıyor musun?
Are you into the whole love eternal?
Oh, yani sonsuz aşka inanıyorsun.
Oh, so you do believe in love eternal.
Yaşam, kendi varlığımız, sonsuzluk,
The living, the self-subsisting, the eternal,
Lordumuz İsa aracılığıyla, yeniden dirileceğimiz emin ve kesin ebedi hayatın umuduyla çirkin bedenimizi, onun muhteşem bedenine çevireceğiz her şeyi kendine boyun eğdiren muazzam işleyişe göre.
In sure and in certain hope of the resurrection to eternal life through our lord, Jesus Christ, we shall change our vile body that it may be like unto his glorious body, according to the mighty working whereby he is able to subdue all things to himself.
# Hayat bağları sonsuz sevgidir #
♪ Life binds eternal love
Ebedi istirahatini, imanlı kulun Juan'a bahşettin.
Eternal rest, grant unto your faithful servant, Juan.
Bu döngüler sonsuz ve değişmez görünüyor.. ... ama zamanın hikayesi açıldıkça, esas gerçek gözler önüne serilir.
These cycles seem eternal and unchanging, but as the story of time unfolds, a fundamental truth is revealed.
Ama kainatta o devasa ve epik döngüler ebedi ve değişmez gibi görünür. Ama bu sadece bir yanılsama.
But out there in the universe, those grand and epic cycles appear eternal and unchanging, but that's an illusion.
Gün gelecek, hepsi sonunda yok olacak ve kainat sonsuz bir karanlığa gömülecek.
One day, they must all eventually die and the cosmos will be plunged into eternal night.
Her zamanki gibisin. Sonuna kadar iyimserliğini koruyorsun.
That's just like you, the eternal optimist.
Hindular sonsuz ölüm ve yeniden doğum döngüsüne, reenkarnasyona inanır.
Hindus believe in reincarnation, an eternal sequence of death and rebirth.
Böylece güzel melek bir iblise dönüşüyor, sonsuz ızdırabından kaçmanın yolunu arıyor.
So the beautiful angel became a demon, seeking only to escape her eternal agony.
Aşk, sevgi, gönül borcu, ve arkadaşlıktan doğar. Ama hiçbir şey, ilk aşkın sonsuz gücü ile karşılaştırılamaz.
Love can spring from sympathy gratitude companionship... but nothing can compare to the eternal power of a first love.
Bütün şikayetler teknoloji hakkında, ve şimdi süper Asgard fırtınası tehtidi ile karşı karşıyayız. Tüm dünyayı yok etmek için.
All the complaining about technology, and now an eternal Asgardian super winter is threatening to destroy all life on earth.
Ebedi uyumda bize katılın!
Join us in eternal harmony.
Bak abi, senin müzisyen kimliğine karşı benim saygım sonsuz...
I have nothing but eternal respect for you as a musician.
Ne edeyim, ne edeyim diye düşünürken onu ölümsüz bir uykuya yatırmış. Bu beşparmak dağlarındaki bir zeytin ağacının kovuğuna saklamış.
Zeus put him into an eternal, deathless sleep and hid him in the hollow of an olive tree in these mountains.
Sen de sonsuz alevlerde yanacaksın.
And you'll burn in eternal hellfire.
Eh, sıradaki şarkı, Maria ve aşkı için gelsin :'Amazing Grace'. Âşık olduğunuz kişiye bir çiçek gönderip ona aşkınızın sonsuz olduğu mesajını verin.
Well, for Maria and him, we dedicate this next song, Amazing Grace, along with a Phalaenopsis to the person you've fallen, with the message my love will live eternal.
Her zaman daha zayıf, ince ve genç olma mücadelesindeydim.
Always on the eternal quest to be thinner, tighter, younger.
Anlar o kadar önemli ve gerçek ki, bir yönden bakıldığında, ebediler.
This instant is so vital and so alive, but in a way, it's eternal.
Bunun matematikte tercümesi, ebedidir.
This when you translate that into mathematics, it's eternal.
Safevilere, Mısır Memlûklerine, Abbasilere, Suriye, Filistin, Hicaz mülküne, İpek ve Baharat Yolu'na, denizlere, çöllere hükmeden, Osmanlı mülkünü ebedi kılan mirasın yegâne sahibi.
The one who rules the Safavid, the Mamelukes of Egypt the Abbasids, the regions of Syria Palestine and the Hejaz the silk and spice roads, the seas, and the deserts the one sole owner of the eternal inheritance of the Ottomans.
Her zaman olduğu gibi sonsuz optimist!
The eternal optimist, as always!
Buranın erkekleri, Ebedi Ana'ya olan güçlü duygularının bir göstergesi olarak dalgalarla yıkanmış olan ağır heykeli taşıma imtiyazını elde edebilmek için savaşırlar.
As an expression of the strength of their feelings for the Eternal Mother, local men fight for the privilege of holding the heavy statue clear of the waves.
Şimdilik ölümü aldatmak için yaşlanmayı dondurmalı hayat bizi terk ettikten sonra ölümsüzlüğü beklemeliyiz.
To cheat death right now, we need to put aging on ice and be ready to grasp eternal life long after life abandons us.
Greg Fahy, belki bir kaç yıl sonra bir kaç insana ölümsüz bir hayat sunabilir.
Greg Fahy may be just a few years from giving a few select people a shot at eternal life.
Beyin ölümsüzleştirmek için çok fazla karışık ama sonsuz bir hayat için benzeri bir yol bulunabilir.
The brain might be far too complex to immortalize, but maybe there's a simpler path to eternal life - - not for you...
Ancak ölümsüzlük için duyduğumuz iştah bir felaketle sona erebilir çünkü sonsuza uzanacak ilk canlı insan olamayabiliriz ve bu soyumuz tükenecek demektir.
But our quest for immortality could end in disaster because the first eternal beings may not be human. And they might just make us extinct.
İnsanların ölümsüzlük hayalinin peşinden koşması ve sonsuz bir suni yaşam bulması için bu amacın en önde gelmesi gerekir.
There might be a time when humans forego their own dream of immortality and create eternal artificial life.
Uzaylılar ile ilgili sonsuz merakımız ve onlardan duyduğumuz korku. Her ikisi de aynı kaynaktan geliyor kâinatta bulunduğumuz yer ve ait olduğumuz ailenin nereden geldiği.
Our eternal intrigue about alien life and our persistent fear of it both rise from the same source - - the quest to understand our place in the family of life-forms that populate the cosmos.
Radyo olması gerektiği gibi, devamlı taraması açık.
Radio's on eternal seek, as it should be.
Ebedî sanat bu.
It's art eternal.
Kimse bizim sevgimizi ayıramaz!
No one can separate our eternal bond
Işığın ve karanlık gökyüzünün ebedi dansı insanoğlunu binlerce yıldır kendine hayran bıraktı. Tanrılara, efsanelere ve son olarak da bilimin doğmasına neden oldu.
The eternal dance of light in the night sky - - it has fascinated humankind for thousands of years, given birth to Gods, myths, and, finally, to science.
Lacryma Christinin sadakati, Centennial Sect üyeleri, sonsuz gençliğe erişmek
Faithful disciples of Lacryma Christi, members of the Centennial Sect, we are gathered here to perform the ritual of eternal youth.
Gençliğin sonsuzluğa uzadığı yol
The elixir of longevity and eternal youth!
Sonsuz gençlik formülü değil sonsuz içki sendromu
It's not the "eternal youth formula." lt's the "eternal drunkenness spell!"
- Sonsuza kadar pişmanlık duyacağım.
- To my eternal regret.
Ben oyun kurucuma böyle davranılmasını görmek için ölümden dönmedim veya kuzenim Denis, sonsuzluğa dair bilgileri bu yüzden vermedi veya bu yüzden götüme buz çubuğu yemedim!
I didn't almost die, have cousin denis whisper eternal truths in my ear and get an icicle shoved up my ass to see my quarterback treated this way.
Tanrının sonsuzluğunda rahatı bulabilirsiniz.
May they each find the comfort of god's eternal love.
Ebedi aşka sahipken 28 yıl nedir ki?
What's 28 years when you have eternal love?
Ve burada... Burada yanan ateş asla sönmeyecek.
And in here- - in here burns an eternal fire.
Hayat için güneşi, ölümsüzlük için doğanın ebedi parçalarından biri olan tarihi ak meşeyi kullandı.
She called upon the sun for life and the ancient white oak tree, one of nature's eternal objects, for immortality.
Hala bu şeyin içinde kapana kısıldım.
I'm still stuck in eternal friggin'sunshine.
Ambrosia projesi... Kulağa sanki sonsuz yaşam sırrını elde etmek için araştırmacısını öldüren milyoner playboyu anlatan bir Robert Ludlum romanı gibi geliyor.
The Ambrosia project... it sounds like a Robert Ludlum novel where the millionaire playboy kills a researcher to get his hands on the secret formula for eternal life.