Euros traducir inglés

- Sana söylemiştim. - 20 Euro'suna bahse girerim söylememiştin.

- I told you. - I bet 20 euros I didn't have.

Hayır, 5 avrosuna bahse varım benim patatesim daha büyük.

No, I'll bet you five Euros that my potato's bigger.

3,20 avro.

3, 20 euros.

Keşke öyle olsa, avro.

Yeah, I wish. Euros.

100,000 avro nakit isteyelim.

We'll ask 100,000 euros. Cash.

Yanında yarım saatten az kaldım ama önüme gelen fatura 1,000 avro.

I was there less than half an hour and yesterday I received a bill for 1,000 euros.

- Tamam. - 50 avroluk desteler halinde 200,000 avro.

Oh, right. - 200,000 euros in 50 euro notes.

200,000 avro istediler.

They demanded 200,000 euros.

Karımı geri alabilmem için 200,000 avro.

200,000 euros to get my wife back.

Aynen öyle. 200,000 avro ha?

Yes... 200,000 euros?

- 200,000 avro değil mi?

200.000 euros?

25,000 avro istiyorum yoksa polise giderim.

I want 25.000 euros. or I'll go to the cops.

25,000 avro istemen adil mi sence?

It's not really fair, is it? 25,000 euros?

Sen de ondan 25,000 avro alacaksın.

And you'll get 25,000 euros from her.

En az 270 dolar.

At least 200 euros.

Oldukça büyük miktarda sterlin ve Euro,... İsviçre pasaportu, resim yok.

I've got a large amount of Sterling and Euros, Swiss passport, no photograph.

Onu, Thames üzerinde bir botta yaklaşık 50 milyon avro değerinde aklamış parayla yakalamayı başardılar.

They just pulled him off a boat in the Thames with about 50 million in laundered euros.

Başkan Grozin, North Wind'in rüzgâr türbinlerini almaya karar verdi, sıkı dur. Bir milyar avroya.

President Grozin is going to buy for one billion euros wind turbines.

Başkan Grozin. Turgisya'nın North Wind'e bir milyar avro tutarında sipariş verdiği doğru mu?

Has Turgesia placed an order with North Wind worth one billion euros?

Halkımın güvenliğini umursamayan bir ülkeye neden bir milyar avro yatırayım ki?

Why should I place a billion euros - in a country that does not care for my people's security?

Miktar hep aynıydı, toplamda 650 milyon euroyu bulan transfer edilmeye hazır birer milyon euro.

The amount was always the same, one million euros, reaching a total of more than 650 million euros, ready to be transferred.

- Ama fazladan bir 100 Euro kazandım.

But I got an extra 100 Euros.

Bebeğini sokak köşesinde galeta ve 10 avroyla bırakmış bir manyak gibi görünüyorum.

I feel like a maniac who's just dumped his baby'in the corner of JD Sports with a rusk and ten euros taped to it.'

Yeni parayla 10 €. Yarın ne olur kimse bilmiyor. Yurt dışında sadece 2 €.

That's 10 euros today, but who knows tomorrow?

1.000.000 avro.

1,000,000 euros.

Kim 3.000.000 avro verir?

Who will bid 3,000,000 euros?

6.000.000 avro.

6,000,000 euros.

Şu genç hanımın boynundaki kolye için 6.000.000 avro...

I would like to bid 6,000,000 euros for the necklace...

Bayan Scott'a 6.000.000 avroya satıldı.

Sold for 6,000,000 euros to one Miss Scott.

Bana üç dolar borçlusun.

You own me 2 euros.

Bu kuzu derisi prezervatifler 2 avro.

This lambskin condoms cost 2 Euros. It's wasteful.

10 lira.

Ten euros.

O kaltak bana 20.000 Euro'ya mâl oldu diyor!

The bitch cost him twenty thousand Euros.

Bu benim. 2.258 Euro. Biriktiriyorum.

This is me. 3,258 Euros and counting.

Yuvarlak hesap, 100 Euro.

A round figure. 100 euros.

Parkana 50 Euro veririm.

50 euros for your parka.

Neredeyse unutuyordum, 10 pesetalık bir uygulama ücreti var.

I almost forgot, There's an administration fee of 10 Euros.

Altı milyon Euro.

Six million euros.

- Bu işe 6 milyon Euro yatırıyorum.

- I stake six million euros on it.

60 euronun benim ağzımı sonsuza kadar kapatacağını mı düşündün?

But you didn't expect that 60 shitty euros would keep me quiet forever.

Ama bundan sonra ücreti arttırıyoruz. 100 euro iyi mesela.

But from now on we'll have to raise the price... about 100 euros.

Sırf bardağın üstüne adını yazıyorlar diye 4 euro alıyorlar.

They charge you 4 euros just for writing your name on the cup.

Bir bakıyorsun euroya yükleniyorlar sonrasındaysa dolar için ötekini sepetlemekle uğraşıyorlar.

One minute they're buying Euros, the next minute they can't ditch them fast enough for dollars.

300-400 euro alırım bunun için, eminim.

I could get 300 - 400 Euros for it, I'm sure.

100 euro'ya ne dersiniz?

How about 100 euros?

Bana 100 euro verirsiniz, ben de kardeşimi bulmanıza yardım ederim.

Give me 100 euros, I can help you find sister.

Fakat, Julian, kızın kardeşine 100 euro vermiş.

But Julian gave 100 euros to the brother.

2,400 euro.

It's 2,400 euros.

- 2,400 euro mu?

- 2,400 euros?

Onun üzerine 10 avro yatırırsan 900 avro kazanıyorsun.

if you'd bet 10 Euros on him, you'd have won 900!

200.000 avro.

200000 euros.