English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Evladım

Evladım traducir inglés

3,648 traducción paralela
İyi misin evladım?
You ok, son?
- Evladım, John.
- My fuckin'kid, John.
Sağ ol evladım.
Thanks, kid.
İyi olan evladımı kaybettim zaten!
I've already lost my good son!
" Gel bakalım evladım.
You seemed like, " Yes, come, my child.
Biricik evladım benim!
My only son!
Günahın nedir, evladım?
And what is your sin, my child?
Kutsal ve barışçıl bir yere girdin evladım.
You have entered and peace-loving space, my son.
Adın nedir evladım?
What is your name, son?
Evladım, bunlar hep çer çöp.
That's not nearly enough. Kid, it's just a bunch of junk.
Tanrı vergisi bir yeteneğin var evladım.
You got yourself a gift, child.
Teşekkür ederim evladım.
Thank you, son.
Gitmek mi? Ama yarın düğünün var, evladım.
But tomorrow's the wedding, child.
Benim evladım?
CALL YOURSELF MY SON?
Evladımı bıçaklamışlar.
Somebody stabbed my baby.
Dışarıda bekle demiştim sana evladım.
You were supposed to wait outside, son.
O benim evladım, Dan.
He's my son, Dan.
Neden bu kadar korkuyorsun, evladım?
Why are you so fearful, my child?
Bugün bana yalnızca alkol bağımlılığın için mi akıl danışmaya geldin, evladım?
Was your alcoholic transgression the only reason... you sought my counsel today, my child?
- Evladım hepimiz günahkârız, hem de her birimiz.
Oh, my child. We are all sinners, every one of us.
Merhaba, evladım.
Hi, child.
Sorun yok, evladım.
It's all right, my daughter.
Beni çok iyi dinlemeni istiyorum, evladım.
I want you to listen carefully, child.
Bundan sonra, evladım, uygun davranmaya dikkat edeceğiz. Yeni fikirlerin oldukça gelip bana söyleyeceksin.
From now on, child, we must observe proper propriety... should you have any more ideas, you will bring them to me.
Gerçek evladım olsan ancak bu kadar severdim.
As if you were my real son.
Tebrikler, evladım.
Congratulations, my son.
Onlar insanlar için değil evladım.
That's not for people, son.
Komutanı görmek istiyorum, evladım.
I'd like to see the commander, son.
Ben yardımcı olayım, teyzeciğim. Yok, evladım.
- Let me help you, Mam.
Tek evladım.
He's my only child.
Damadım olduğun için minnettardım evladım.
I have been grateful, Son-in-law.
Her gece rüyalarımda evladımın ölüm çığlıkları kulaklarımda çınlıyor.
Every night in my dreams the scream of my dying child echoes in my head
Bekir, güzel evladım, sabotaj denir buna, arkadaşın nerede?
Listen to me, my boy, where's your friend?
Nefesini tut evladım hadi!
Hold your breath!
Evladım, O ne zaman, "zıpla" dese, sen, "keşke sıçrayabilsem" diyorsun.
Boy, when she says, "Jump," you say, "I wish I could."
Duyar duymaz seninle tanışmak istediğini söyledi. Çünkü Henry, resmi olarak evladım oldu, o yüzden ona sürekli haber vermem gerek- -
So she needs to meet with you before the hearing, because until Henry is officially mine, you know, by law, I have to update her every time- -
- Hayır, anlatmadım. Sen de gayrimeşru Asyalı evladından kimseye bahsetmemişsin.
You haven't told people about your illegitimate Asian son.
Kusacağım! Onun bunun evladı...
I'm gonna throw up!
Öldürdüğünüz insan evladından bahsediyorum! Bi'ibneyi mi savunuyorsun?
I'm talking about a person, and you killed him.
Yoksa beni hanım evladı mı sanmıştın?
Did you think I was just a pretty face?
- Ben dünyanın en kötü evladıyım.
I'm the worst son ever.
Hanım evladı gibi davranıyorsun tatlım.
You're being a sissy, honey.
Hiç sanmıyorum, hanım evladı.
I don't think so, homeboy.
Ne kadar hanım evladısın.
You're such a wimp.
Çünkü yaşadığım ülkede sosyal refaha inanılmıyor ve yardıma ihtiyacı olan birinin sürekli uyuşturucu alıp beyni olmayan anasını avradını siktiğimin bir evladı...
Because I live in a country that doesn't believe in social welfare and thinks that anyone who needs a little help is a teat-sucking sloth junkie with shit for brains and fucking cocksucker, sucking... Get it out.
Şu an uykuya mahrum kalmış ve evladını seven bir anne olmak istiyorum.
And now I'm just a sleep-deprived mom.. In love with her child.
Az önce bir insan evladını bagaja mı koydun?
Did you just put a human being in our trunk?
Etraftaki en berbat insan evladıyım.
I'm the worst human around.
Seni hanım evladı!
You little bastard.
Tam bir hanım evladıymış!
Wow, he's a real bleeder!
İlk evladınızın dişini mezelerin üstünde görmek çok hoş da bugün Mickey bakmayacak mıydı ona?
While it is heartwarming to watch your firstborn teethe on a jalapeA? o popper, wasn't Mickey gonna watch him today?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]