Excel traducir inglés
296 traducción paralela
Otoku senin Tokyo'ya gitmeni ve sanatında uzmanlaşmanı istiyor.
Otoku wants you to go to Tokyo and excel in your art
Üstün olduğumuz bir oyunda yarışma.
A contest in a game at which we excel.
- Aristotle senin harika olduğunu söylüyor.
Why? - Aristotle tells me you excel. - Except in patience.
Ya sen, Hector, kiliç oyunlari ve boks disinda baska heveslerin var mi?
And you, Hector, do you aspire to anything... -... but to excel at swordplay and boxing?
Özellikle satranç, kuşçuluk, karımı yenmek gibi şeylerde iyiyim
I particularly excel in chess... falconry, wife-beating, that sort of thing.
Çok iyi flamenko yaparım.
I happen to excel in the flamenco.
Harikaydı, Myosothis.
An excel lent job Morning Glory, we are both very pleased.
Her meslekte başarılı olursun sen.
You could excel at any profession.
Çamaşırhanedeki işimde terfi etmeye çalıştığım için benimle alay edecekler.
They'll taunt me for trying to excel at my work in the laundry.
Sizin de gördüğünüz gibi Kaptan, teknolojide çok ileri olabilirsiniz, ama uygar davranmakta değilsiniz.
Well, as you see, Captain, you may excel in technology, but not in civilized behavior.
Sizin de gördüğünüz gibi Kaptan, teknolojide çok ileri olabilirsiniz, ama uygar davranmakta değilsiniz.
Well, as you see, Captain, you may excel in technology, but not in civilized behaviour.
Bizim teknolojimizde sizinkinden üstün
Our intelligence excel yours.
Umarım, bunu başarabilen bir sonraki öğrenci kendini bu kadar dışlanmış hissetmez.
I hope the next student who comes along and is able to excel.. .. isn't made to feel so much an outcast.
Bana göre spor, başka insanların bizi üstün olmaya zorladığı bir fırsattır aslında.
For me sport is actually a chance... for us to have other human beings push us to excel.
"Şayet işbirliği yapmazsan,... federal cezaevi sisteminin sunduğu kariyer imkânlarından birinde üstün performans göstereceğine olan inancım sonsuz."
If you won't cooperate... Well, I'm confident that you'll go on from here to excel in one or another of the many fine career opportunities offered by the federal prison system.
- Diğer bütün yolların en basiti, emin ol! Bütün hayatımca bu oldu tek ümidim, her yerde ve herkesi hayran edeyim dedim.
I'll take the simplest excel in everything, be the best.
Bu hava savaş tatbikatını başarıyla geçen herkes... şu ana kadar üretilmiş en güçlü savaş uçağını kullanacaktır.
Those ofyou who excel during these aerial combat exercises will go on to make up the greatestfiighting unit everassembled.
Onun yönetimi sadece bir bölümde iyi iş çıkardı :
His administration did excel in one department :
Herkesi tek geçerim
I excel without ever even trying
Uygulamalarında mükemmelim.
I excel at practicing it.
Tanrım, tarihle aramın olmaması şaşılacak bir şey değil.
God, it's no wonder I don't excel in history.
Ama derslerinde çok başarılı değildin.
But you did not excel in your studies.
Onu hatırlamanın en iyi yolu yeni görevinde mükemmelleşmektir.
The best way to remember her would be to excel in your new position.
Ben de tıpkı onun gibiydim, ve birisi çıkıp iyi olduğum tek alanda bana gelişme fırsatı tanımamış olsaydı, hiçbir zaman şu karşındaki zeki, ağzı sakızlı antrenör olamazdım.
Look, I was a kid just like him. And if someone hadn't given me a chance to excel in the one thing I was good at... I never would have become the brilliant gum-chewing coach that I am.
Kardasyalıların üstün olduğu bir şey varsa oda lafebeliğidir.
If there's one thing Cardassians excel at it's conversation.
Bu derste başarılı olabilirsin ve senden daha azını beklemiyorum.
I know you can excel in this class and so I expect no less.
8731 plakalı Excell aracınızı çekin.
Excel, license number 8731, remove your vehicle.
Daha fenası, burası terk edilmiş bir maden.
On top of it, this place was an excel mine.
Bizi en iyi olmaya ittiği zaman bu da bir erdem olabilir.
That can be a virtue when it drives us to excel
Öyleyse daha sonra muhabbet edebilirsiniz, İzninizle...
S can talk later V. is Excel? NCIA apologize...
- Mükemmel.
- Excel lent.
Yeni kurulan iktidarı savunmak için.
" " "Women excel in acts of cruelty which they mistake for courage." " "
Bir bakıma sınıfın eziğiydim.
It was one way I could excel in the classroom.
Bizimkilerin süslemede ne kadar muhteşem olduğuyla ilgili tek kelime edersen, ölürsün.
And one word about how my people excel at decorating, you're dead.
Kayıt girişi ama Excel kullanıyoruz yani zor sayılır.
Yeah, it's just data entry but we're using Excel, so it's a fairly complicated process.
- Excel kullandın.
- You have experience with Excel
Yazları babamın iş yerinde çalışırdım ve Excel kullanırdık.
I work summers at my dad's office and we use Excel all the time.
- Excel biliyor musun?
- You know Excel?
Sadece... Excel çok zor.
I just Excel is like impossible to figure out.
Ben, Excel ustası.
Who. Ben, the Excel expert.
"Aptallar için Excel." Sağ ol.
"Excel for Dummies." Thank you.
Çünkü bir alanda onu sapıklığa iten güvensizlikler, öbür alanda onu sivrilmeye itiyor.
The same insecurities that drive him to aberrant behavior in one area can also drive him to excel in another.
Bence bu konuda uzmansınız.
In fact, I would say you rather excel in it.
Yok etmekte sadece uzman olanlarla değil, aynı zamanda bundan zevk alanlarla ilgileniyoruz.
Those creatures who not only excel at devastation, but revel in it.
- Kimi? Excel kullanabilen kaç tane torbacı var ki?
How many drug dealers can use Excel?
- Çevrilmemiş altyazı -
# Little Suzy, she was only 12 She was given the world with every chance to excel #
Askeriyenin iletişimde çok başarılı olduğunu sanırdım.
I thought the military was supposed to excel in communications.
İkiniz çok başarılı olmalısınız.
- You two should excel at that.
Atandığın yerde başarılı olacağına eminim.
I'm sure you'll excel at whatever new assignment you're given.
Öyle bir şeyin etkisinden sıyırabilmek trajediye rağmen sivrilmek, karakterini çok iyi anlatıyor.
Well, to be able to lift yourself above something like that excel in the face of tragedy, speaks volumes about your character.
- Kendimi geliştireceğim.
I can excel.