English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Experienced

Experienced traducir inglés

3,537 traducción paralela
Shishio'nun sana çektirdiği acıya son vermeme izin ver.
Let me end this suffering you experienced with Shishio.
Düşünceler, duyuların bedende deneyimlenmesi ile eşzamanlı olarak algılanır.
Thoughts are received simultaneously as sensations are experienced on the body.
Her ne gördüyse ya da yaşadıysa veya büyü yaptıysa hayatını sonsuza kadar değiştirdi.
That whatever she saw or experienced and what she conjured... Changed her life forever.
Taktik olarak çok zekidir, deli cesareti vardır deneyimlidir, eli uzundur.
She's tactically brilliant, ridiculously courageous, experienced, resourceful.
Ama Benjamin yaşamını zorlaştıran bir şeyler olduğu konusunda yeterince sinyal vermiş.
Benjamin had experienced something that he couldn't live with.
Nazcalar'a 30 yıl boyunca yağmur yağdı.
The Nazca then experienced an apocalyptic 30 years of rain.
Bay Pak'ın geçirdiği bir alerjik reaksiyonun nedeni.
The cause of an allergic reaction experienced by Mr. Anthony Pak.
Önemli olan tek şey bunu bir saldırı olarak yaşayıp yaşamamam.
The only thing that matters is whether I experienced it as one attack.
Dış görünüşü muntazam ve deneyimli adaylar tercih edilir.
Prefer experienced applicants with neat appearance.
Deneyimli çalışan tercih ediyorlar.
They prefer experienced workers.
Personelimiz, onları sakinleştirme ve Azize Ursula'nın Kayıp Çocuklar Yuvası'na gönderme konusunda ustalaşmıştır.
So our staff is very experienced at calming them... and preparing them for relocation... to St. Ursula's Home for Lost Children.
Joe Newell gibi tecrübeli bir pilot kurbanın cesedini kargo bölmesine koyarsa bu kazaya neden olabilecek ekstra bir ağırlık olacağını bilirdi.
Joe Newell, an experienced pilot, would've known better than to stash the extra weight of his body in the cargo hold and risk exactly the kind of accident that occurred.
Bu konuda tecrübeli.
She's experienced with this.
Bu minder, çıplak bir intikam oynaşması geçirdi.
This cushion experienced a nude revenge wiggle.
Fakat Buhara, Moğollar gibi bir şeyle daha önce hiç karşılaşmamıştı.
But Bukhara had never experienced anything like the Mongols.
- Sanırım doktorunu sevmiyor. İnternette seks yapan kadınların erken doğum yaptığını okumuş, bebekler tam pişmemiş oluyormuş.
I don't think she likes him, and apparently, she saw this thing on the Internet of this woman who experienced sex and then went into labor early,
Ardennes Ormanı Batı Avrupa'nın son kalan vahşi yaşam alanıydı.
Thanks to Triumph Of The Will, it wasn't just the people who were physically present who experienced the emotional impact of seeing their leader.
Fakat bu sene tayfası deneyimli denizcilerden oluşuyor.
But this year's crew consists of experienced sailors.
"İradenin Zaferi" sayesinde insanlar başkanlarını sadece fiziksel olarak görmekle kalmayıp bunun duygusal deneyimini de yaşadılar.
Thanks to Triumph Of The Will, it wasn't just the people who were physically present who experienced the emotional impact of seeing their leader.
Ona artık böyle devam edemeyeceğini söylemeye çalışan ve söyleyen insanlara kendim şahit oldum.
"I experienced examples of it, of men who came to tell him " it could not go on any longer, and even said that to him.
Hepinizin bildiği gibi bir yıl önce hayatımdaki en üzücü ve zor zamanları yaşadım.
As you all know it, one year ago... I experienced the biggest sadness and misfortune of my life.
Böylesiyle daha önce hiç karşılaşmadım.
That, I haven't experienced before.
Öyle örnekler gördüm ki ona, daha fazla dayanamayacağını söyleyen de vardı bunu bile söyleyemeyen de vardı.
"I experienced examples of it - " of men who came to tell him it could not go on any longer, " and even said that to him.
So-jung senden daha tecrübeli.
So-jung's more experienced than you.
Ölümü bizzat tatmadan hakkında konuşma.
You shouldn't say anything unless you've experienced death personally.
Kendim tecrübe ettiğim için hapis hayatının çabuk geçtiğini söyleyebilirim.
That so-called jail time.. as I experienced it once, I can say it's bearable.
Hiç başınıza böyle bir şey geldi mi?
Have you ever experienced anything like that?
Neden bu kadar tecrübelisin?
Why are you so experienced?
Birim 08 yükselti yetersizliği sebebiyle yörünge ulaşmada sorun yaşıyor.
Pod 08 experienced problems getting into orbit due to lack of altitude.
Karaktere bakışım şöyle ; seyirci Peter'ın yaşadıklarını yaşasın istedim.
The way I saw the character, I needed the audience to experience what Peter experienced.
Dövüşçüler daha tecrübeli olunca onlar da fazla zorluyor
They get a lot harder when the fighters are more experienced.
Tabi yaptığımdan değil.
I mean not that I've ever really experienced one.
Benim teşhisimce şiddetli bir endişe nöbeti geçirmişsiniz.
My diagnosis is that you've experienced a severe anxiety attack.
Amiral Pike ölürken bilincine katıldım ve ölüm anında hissettiklerini yaşadım.
As Admiral Pike was dying, I joined with his consciousness and experienced what he felt at the moment of his passing.
Bu duyguları daha önce gezegenim yok edildiği gün kat be kat fazlasıyla yaşamıştım.
I had experienced those feelings before, multiplied exponentially on the day my planet was destroyed.
Daha yeni, çaylak olan memurlara öyle söylemelerini diyoruz.
No, we tell the younger, less experienced officers that, aye.
Bi süredir böyle bişey görmedim
We are never long enough experienced something like this. - Where did it happen? - In front, sir.
Ben deneyimli bir biniciyim.
I'm an experienced horsewoman.
Salinger için bu tecrübeyle sabitti.
Salinger experienced that firsthand.
Salinger artık deneyimli birisiydi. Yine de hiçbir şey ona bu görüntüleri kanıksatamazdı.
Salinger was an experienced fighter by this time, but nothing prepared him for this kind of sight.
Onun yaşadığı şey aslında zihinsel ruhsal ve fiziksel olarak hislerine yapılan bir hücumdu.
What Salinger experienced was basically a continual assault on his senses, mentally, spiritually, physically.
"... sahip olunması gereken başarılar ve deneyimler fikri... "
"of what one has to have accomplished and experienced..."
Eğer daha önce geniş çaplı bir hipnoz yaşamamışsanız, birazdan yaşayacaksınız.
If you haven't experienced mass hypnosis, you're about to.
Yakın zamanda hisselerinde bir düşüş olmuş ve bunu, alıntılıyorum ; "Amerikan politikasının belirsizliği ve İngiliz Hükümetinin kontratlarının netlikten uzak olmasına" bağlamışlar.
Recently experienced a fall in share prices which they put down to and I quote, ".. uncertainty over U. S. Foreign policy and poor visibility on contracts from the U.K Government. "
Aranızda keman çalmayı bilen var mı?
Are there any experienced violinists here?
"... sıkıntıyı veya talihsizliği anlatın.
" or misfortune you have experienced in your life.
Uzaktan görü tekniği kullanılarak çözülen vakaların sayısındaki artış sayesinde bellek dedektifleri son yıllarda bir canlanma yaşadı.
Memory detectives, as they're commonly known... have experienced a resurgence in recent years... thanks to the growing number of cases solved using the remote viewing technique.
İnsanların anılarına erişme ve onları deneklerin geçmişte yaşadığı gibi gözlemleme yeteneğine sahip, altıncı hissi olan bir grupla karşılaştılar.
They came across a group of ESP's... that had the ability to access people's memories and observe them as they were experienced in the past by the subjects.
Pakete "cinsel deneyimli" de eklenince beni isteyecek.
Once I add "sexually experienced" to the package, he'll want me.
Tek değişen diğer insanların onun fikirlerini nasıl algıladığı oldu.
" I experienced examples of it -
Derin bir çukura düştüğümü hissediyordum. Birdenbire ilk kez fark ettim ki mevcut yasalar Yahudilere uygulanmıyordu.
" I experienced examples of it, of men who came to tell him

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]