Expert traducir inglés
6,525 traducción paralela
- Ama uzman nerede?
But what about the expert?
Barut uzmanı geldi.
This is the gunpowder expert.
Babam tarihi tekrar yazmakta uzman oldu artık.
My father has become an expert at rewriting history.
Hissediyorum. Bu yüzden Ajan McCall, Quantico'dan tam olarak bu tür şeylerde uzmanlaşmış bir uzman getiriyor.
And that's why Agent McCall is bringing in an expert from Quantico who deals with exactly this kind of thing.
Kendi uzmanım gelip bir göz atacak.
I've got an expert of my own coming to take a look.
Genç yamyamlar konusunda uzmanlaşmış bir adamın mı var?
You have an expert on teenage cannibals?
Ben uzman sayılmam ama fitil, zamanlayıcı falan olunca riske girip "bomba" diyeceğim.
OK, well, I'm no expert, but... fuses, timer, I'm going to stick my neck out and say "bomb".
Kızla ben konuşacağım.
I am an expert in talking to girls.
Annem mutfağı yeniden düzenlemesi için bir verimlilik uzmanı tutmuş.
Mother had an efficiency expert re-do the kitchen.
Usta olan annendi.
Your mother was the expert.
Aileniz Sussex'in yerlisi olduğuna göre bu konuda pek uzman olduğunuzu sanmıyorum.
Well, I would hardly consider you an expert, your family hailing from Sussex.
Belki İncil uzmanı değilim ama, orda zombilerle ilgili bir şey yazmadığını biliyorum.
I'm not an expert on the Bible, but I'm pretty sure there's nothing in there about zombies.
Uzman değilim.
Not an expert.
Ben uzman değilim ama her türlü büyü konusunda uzman olan çok güçlü bir büyücü olan bir adam var.
I'm no expert, but there is one man... a very powerful wizard who's well-versed in all magics.
Uzman sayılırım.
I'm kind of an expert.
Bak, emrinde dünyaca ünlü insanları maksimuma getirebilen biri var.
Look, you've got a world-famous expert in maximizing human potential at your disposal.
- Mark bir telsiz uzmanı.
Mark's a radio... expert.
Kime inanayım ben? Uzmanlarını yaka paça kulüpten attırmışsın.
They call and say that you have thrown out one of their expert witnesses from the club.
- Uzman olabileceğini düşünmüştüm.
I would think you'd be an expert.
Sen bir çeşit bulaşıcı hastalık uzmanı falan mısın Ajan DiNozzo?
Are you some sort of infectious disease expert, Agent DiNozzo?
Mesele şu ki ; bize "yersinia pestis" uzmanı lazım.
See, the thing is what we need is an expert in Yersinia pestis.
Bu konuda sen tam bir uzmansın.
You're such an expert on all this.
Atlanta polisinin son derece sevimli IT uzmanıyla konuşuyordum.
I have been talking and working with Atlanta P.D.'s perfectly lovely I.T. expert.
Bana ne yapacağımı söylemesi için Paris'ten bir "uzman" getirdiler.
They have brought in some "expert" from Paris to tell me what to do.
Ama işin ehli değilim.
'But I'm not the expert.
Acton tek kasa uzmanı yani yakın zamanda maaşını ödetelim, tamam mı?
Acton is the only vault expert, so maybe let's just definitely get him paid, right?
Buradaki uzmanımız senin masanın bize para kaybettiğini söylüyor.
I got an expert here who says your table's been losing us money.
Uzman göya.
Expert.
Saç uzmanı değilim ama saç hakkında sen hiç konuşma.
Clearly I'm no hair care expert, but, uh, you shouldn't comment on hair.
Uzman olan benim, bana ihtiyacınız vardı.
I'm the expert, you needed me...
Kaynatma uzmanı değilim ama...
I'm not a... I'm not a boil expert, but...
Hiçbir şeyin uzmanı değilsin sen.
You're not an anything expert.
Sen uzman olduğun için seni karakter danışmanı olarak kurula almak istiyorlar.
And since you're such an expert, they want to bring you on board as a character consultant.
Şimdi de sihir uzmanı oldun, öyle mi?
Oh, now you're a magic expert.
Destek çık bana, Liam. Aklına gelebilecek her şeyde homoerotik altmetin bulabilen, bu konuda tartışmasız bir uzmanla konuşuyorsun.
You are talking to the unispute expert of fining homoerotic subtext in anything.
O savunma için uzman tanık oldu.
She became an expert witness for the defense.
Sen zaten patlayıcı uzmanısın.
You're the explosives expert, anyway.
Wicca da ne zaman uzman oldun?
Since when are you a Wicca expert?
Curbie Bates.
Some kind of computer expert
Çok iyi bir şekilde hazırlanmıştı. Dundee uzman bir maç ayarlayıcıydı.
He'd been properly, properly managed in the sense that, uh, Dundee was an expert match maker.
Normalde bir şeyde uzman olman için onu çok uzun zamandır yapıyor olman gerekmez ama yüksek lisans derecen iyidir.
Normally to become an expert in something, you have to not just have done it for a long time but have an advanced degree as well.
Bir psikolojik evrim uzmanı olarak, masum bir insanın işlemediği bir suçu, neden itiraf ettiğini açıklamak için, olaya dahil oldum.
So, I've enlisted an expert to conduct a psychological evaluation to explain why an innocent man would confess to crimes he didn't commit.
Oynadıkları oyuna bakılınca, bir suç psikolojisi uzmanı, gerçekten iyi olur.
Well, given the games they're playing, I could really use an expert in criminal psychology.
Sen uzman değilsin. Benim.
You're not an expert.
Gece yarısına kadar uzman ol.
Expert by midnight.
Uzman bilgilerini kullanacaksın yan yollar, arka yollar.
Side roads, back ways, using your expert knowledge.
Elektronik alanında bir uzmansın detonatör konusunda uzmanlaşmışsın.
You are an expert in electronics, specializing in... detonators.
Senin bir patlayıcı uzmanı olduğunu sandım.
I thought you were an explosives expert.
Neyin var olup olmadığıyla ilgili bir uzman mısın sen?
How did you become an expert on what does and doesn't exist?
Ama... Pekala... Gidip kral olacağım ve kaybettiğimiz toprakları geri kazanacağım!
But... and take back our lost territory! 420 ) \ an1 } Expert
Adamım, çakalların sesi hatırladığımdan da kötüymüş.
Based on what you said the other day, you must be a puppet expert. You know, Gabe, you look pretty sweaty.