English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ E ] / Eşin

Eşin traducir inglés

3,185 traducción paralela
Eşin için üzgünüm ama önemli olan buymuş gibi yapamam.
You have my sympathy for your wife, but I don't pretend this is page one of the story.
Sence biri evin mi yoksa eşin mi peşindeydi?
So you think somebody was after the house, or the wife?
Ama eski eşin neden ayrıldığınız hakkında başka bir hikaye anlattı.
Your ex-wife had a different story when she told me why she left you.
Öncelikle oğlun Harper gerçekten de eşin Natalie'nin oğlu. Değil mi?
First, your son Harper is really your wife Natalie's son, isn't he?
- Eşin Nerede?
- And where's your wife?
- Dalış eşin kimdi? - Cathy.
- Who is your dive buddy?
Bir eşin sahip olduğu birçok hile çeşidi vardır.
See, there are only so many manipulations a Wife has.
Bu adam senin ruh eşin olabilir.
I mean, this guy could be your soul mate.
- Eşin nerede?
Where's your wife?
Eşin nasıl?
How is your wife?
Pervasız olduğum için beni bağışla ama sen ve eşin hâlâ ayrı mı yaşıyorsunuz?
Forgive me for being blunt... but are you and your wife still living apart?
Katledilmiş bir eşin bu fotoğraflarını gördünüz,... ama bir kenara atmayı istediniz.
You saw these photos of a mutilated wife, and you wanted to put someone away.
- Çünkü şu an eşin ve etajerlerle aşırı şekilde mutlusun.
'Cause now you're all blissfully happy with your wife and whatnot.
- Walt, merhum eşin hakkında konuşuyorsun... o biri ile mutlu olmanı isterdi.
Walt, you're talking about your deceased wife... the one who would want you to be happy.
- Eşin yaşamıyor.
She is not.
Sen ve eşin için bunu yapabildiğime çok seviniyorum.
- I'm just so happy I can do this for you and your wife.
Hem eşin bu ahlaksızlığa ne diyecek?
And what would your wife say if she saw this depraved little scene?
Eşin de mi bekarlığa veda partisindeydi?
Dude, your wife was at your bachelor party?
Eşin arıyor...
It's your wife.
Ne, eşin, çocukların yok mu?
What, no wife, no kids?
Eşin Jason Blacksmith'i öldürme suçundan şüpheli olarak seni tutukluyorum.
I'm arresting you on suspicion of the murder of your husband, Jason Blacksmith.
Asla olmaz, ben senin eşin olmak üzereyim.
No. I'm about to become your wife.
Eski eşin sana zarar vermek için senden bir şeyler gizledi.
Your ex kept secrets to hurt you.
- Bay Mueller pazarlamanız kadar kötü sevişiyorsanız gerçekten dildo satmanız gerek çünkü eşin de bir tane...
- Well, Mr. Mueller, if you screw as poorly as you pitch, you really should be selling dildos, because your wife could use it...
- Eşin nerede?
Wife?
- Eşin bu mu?
Is this your wife?
Eşin seni o kadar çok sevdi ki vücudunu örtmesi için sana bir gömlek dikti.
Now your wife loved you so much that she sewed you a shirt to clothe your body.
Öyle bir konuştun ki eşin benzerin yok.
"You're so talked about, you're so unique."
Eşin olarak yaptığım ilk tavuktu.
That was the first chicken I made as a wife.
Ben senin eşin falan değilim, Ben senin rehinenim.
I'm not your wife, I'm your hostage.
Çiçekler, eşin için.
For your wife.
Demek ruh eşin oymuş.
She's your perfect woman.
Parvez'i eşin olarak kabul ediyor musun?
Do you accept Parvez as your husband according to the Islamic law?
Şimdi söyleyeceğim şey hoşuna gitmeyecek ama maalesef eşin biraz haklıymış.
I'm sorry that you're not gonna like what I'm about to say but I'm afraid your wife has a bit of a point.
- Gross. George Gross'u kanunlar önünde, iyi günde kötü günde eşin olarak kabul ediyor musun? Özür dilerim, kapattığımı zannediyordum.
George Gross, to be your lawful wedded husband, for better or for worse- -
Peki sen Jimmy, bu kadını, Lucy'yi ölene kadar kanuni eşin olarak kabul ediyor musun? ... yani 21 Eylül Salı günü gece yarısına kadar.
And do you, Jimmy, take this woman Lucy to be your lawfully wedded wife until death... until Tuesday, September 21, at midnight?
Eşin ne iş yapıyor?
What does your husband do?
Senin eşin, Chevron.
Your mate, Chevron.
Hamile eşin nasıl?
How's your pregnant wife?
Bu sonraki eşin mi?
Is that the next wife?
Sen ve eşin bir şekilde yaşadınız o yüzden kolayca bulunamadın.
You and your wife are living in a way so you couldn't be easily found. Why?
Eşin ve oğlun evine geri götürülüyor ama sen serbest kalmayacaksın.
Your wife and son are getting sent back to your house, but you're not getting released.
Eğer eşin de işe karışmışsa...
If your wife is involved...
Eşin bu davadan dokunulmazlık alacak.
Your wife will be granted full immunity from prosecution.
Varlığın esin kaynağı.
Your life is inspirational
Filmin posterini filmin esin alındığı kitaba kapak yapmalarından nefret ediyorum.
I hate it when they put the movie poster on the cover of the book that the movie is based on.
- Tek esin kaynağım o değildi.
Well, she wasn't the sole inspiration.
- Eşin bu mu?
- Sean Tolke.
Michael eşin nasıl?
Michael!
Gerçek bir olay olmalı, Bloody bones'a esin kaynağı olan korkunç bir cinayet veya başka bir şey ve yıllar sonra gerçek olay kaybolur ve efsane aynen devam eder. Afedersiniz.
There must have been an original event, like a terrible child murder or something to inspire Bloody Bones, and then over the years the facts are lost and the legend remains.
- Eşin var mı?
Your wife?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]