English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Fanning

Fanning traducir inglés

143 traducción paralela
Ve yine döşeği mi yelpazeliyor?
And he's fanning it again?
Havalandırmaya da dikkat edin.
Easy on the fanning.
üçümüz buraya giderken, bir gemide kıyıyı tatar.
Three of us fanning out from here, and one ship inshore.
Bu sabah yanlarına gittiğimde hala anlatıyordu.
He was still fanning away at her when I walked in on them this morning.
Cariyeler seni yelpazeliyorlar.
Odalisques are fanning you.
Oradan oraya koşturuyordun, ateşi körüklüyordun.
You ran around, fanning the fΙames.
Bay Fanning'in usturasını alıp boğazını kesmek için!
Borrow Mr Fanning's razor and cut your throat!
Ama, ya Bay Fanning'in usturası körlenmişse?
But suppose Mr Fanning's razor is too dull.
- Horozlama mı?
- Fanning?
Hava serin, yelpazeye ihtiyacım yok.
The weather is cool, I don't need fanning.
Fanning.
Fanning.
Sanat uzmanımız Jim Fanning'i tanırsın.
I think you know Jim Fanning, our art expert.
Teşekkür ederim, Fanning.
Thank you, Fanning.
Fanning'e göre, Kamal hep satıcıdır.
According to Fanning, this Kamal usually sells.
Yelpazelemeye başladım, kasık bitleri de yerlerinde duramıyorlardı.
And I was fanning'them. Crabs was movin'every which way.
Onu sallamaya devam et.
Just keep fanning yourself.
Evet, ama ateşi körüklemekte bir sakınca yoktur.
Yes, but there's no harm in fanning the flames.
Şu anda, adamlarım çocuklarınızı toparlamak için şehre dağıldılar!
Right now, my troops are fanning out across town for your children!
- Fanning.
Oh!
- Fanning!
- Fanning!
Biliyorsun, Fanning...
You know, Fanning...
Yerden ayrıldığında, havayı aşağıya son gücüyle iterek kanatlarını açar ve onları yere doğru çırpar.
As it leaves the ground, it opens its wings and sweeps them forward, fanning the air downwards with maximum force.
Yangına körükle gidiyorsun, Jessie!
You're fanning'the flames, Jessie!
Ve seyirciler opera metniyle kendilerini serinletiyorlardı.
And the audience were fanning themselves with their programmes and libretti.
Nefret ateşine körükle gidiyorsun!
You're just fanning the flames of hatred!
Rekor derecede sıcaklıklar, güçlü rüzgârlar ve elektrik fırtınaları eyaletin dört bir yanında yangınlara sebep oluyor.
Record high temperatures, strong winds and electrical storms are fanning bushfires in many parts of the state.
Ooh, Jim, bisküvileri ne güzel yerleştirmişsin öyle.
OOH, JIM, NICE FANNING OF THE CRACKERS THERE.
Banning Çiftliği Yolu'nda, cehennemden çıkmış yarasa gibi yol alan belirlenemeyen uçan bir objeyi takip ediyorum.
I have engagement of unidentifiied flying object on Fanning Ranch Road westbound moving like a bat out of hell.
Sadece popüler kültür alevini körüklüyor.
She's probably just fanning the flames of popular culture.
- Beş kilometre yayılacak şekilde ekip ayarla.
- Get a team fanning out in a three-mile arc.
Shawn Fanning kolejde oda arkadaşıymış ve fikrini çalmış.
Said Shawn Fanning was his roommate in college and stole his idea.
- Ben dedektif Fanning, Narkotik'ten.
- This is Detective Fanning, Narcotics.
- Ben Fanning.
- Hey, it's Fanning.
Dedektif Ray Fanning,
Detective Ray Fanning,
Adım Dedektif Fanning.
Hold on. I'm Detective Fanning.
- Fanning'i öldürmek zorunda mıydın?
- You had to kill Fanning?
- Fanning de kim?
- Who the fuck is Fanning?
Fanning, polis.
Fanning, the cop.
"Benim adım sam deki Dakota Fanning, verdiğiniz paraya değer."
Stunning. "I am sam's dakota fanning is worth the price of admission."
Yargıç bir sürü adamım oğlunuzu bulmaya çabalıyor.
Judge, I've got people fanning out from that garage trying to find your son.
- Sallamayı bırak, gerzek.
- Stop fanning it, you fool.
Uçağa binmeden önce bunu sürüyormuşsun, inene kadar Dakota Fanning gibi oluyormuşsun.
Apparently you put this on before you get on a plane... and by the time you get off, you're Dakota Fanning.
Şu şişko olanı... Sanki Dakota Fanning'e benziyor.
The fat one in the middle... kinda looks like Dakota Fanning.
Hemen şuracıkta, Falkland Boğazında, kıç tarafından 500 kiloluk bir bombayla vurulmuş fakat şans eseri bomba patlamamıştı. Ayrıca Fanning Burnu'nda da, "Antrim" in ağır bombardımanıyla anahtar bir Arjantin mevzisi ele geçirilmişti.
Just over there, in the Falklands Sound, she was hit aft by a 1,000lb bomb, which, fortunately, didn't explode, and there, on Fanning Head, heavy bombardment from The Antrim took out a key Argentine position.
Suni dinamikleri bu bölgeye uyguladığımızda, park alanı beklenen pek çok modelle dolu olmalı başlangıca en yakın noktadan başlayarak ve bir dalga, evet bir dalga gibi açılarak.
Applying constrained dynamics, the parking lot should have filled up in a predictable pattern starting with the spaces closest to the entrance and fanning out like a wave, like, like a wave.
Bir saatten az bir sürede Kül sütunu 3 mil yüksekliğe ulaşarak Tüm yönlere yayılmıştı.
In less than an hour, the column of ash was 3,0 miles high, fanning out in all directions.
Dakota Fanning'in çüklü hali.
He's Dakota Fanning with a dick.
Anında genişlemeye başlayacak. - Biliyorum.
It is immediately gonna start fanning out... like so.
İyi bir müfettiş, buna el atabilir... ve ben de bankaya tekrar... durumların değişmeyeceğinden korkmadan teklifi sunabilirim.
The good inspector can step aside... and I can recommit the bank's resources... without fear of fanning a volatile situation.
Fanning Nelson.
Fanning Nelson.
Dakota Fannig'in yüzünü ısırmış.
He bit Dakota Fanning on the face!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]