Filân traducir inglés
63 traducción paralela
Yani bir sekretere filân mı ihtiyacınız var?
You mean you want a secretary or something?
Gelin hanım, arkadaşça sunacağın kolun için minnet duyacak, Crawley bir haftaya kadar filân.
The bride will be grateful for your fraternal arm, Crawley... in a week or so.
O zaman tatillerde buraya gelmeme ne dersin... sana bakardım filân?
Anyway, don't you think that I might come here in the holidays... and sort of take care of you?
İzin alıp Curry çifliğine bir koşu gidip... Özür dilerim filân demek istiyorsan...
If you want to take time off and run down to the Curry ranch... and say you're sorry or something and...
Belki ona bir Barones unvanı filân verebilir.
Maybe he can at least make her a Baroness or something like that.
Mektup filân.
A note, a message?
Neyim ben, ucube filân mı?
What am I, some kind of freak or something?
Esrar filân yok.
There's no mystery.
Etiket filân yok.
No labels.
Köpeklere iz sürdürmek filân...
I mean, just gettin the dogs out and all.
Hayır, karım filân yoktu.
No. There was no wife.
Ve falan filân.
And so on and so forth.
Bagajı filân aramasına yardım ettim.
I helped him search, trunk and everything.
Ne bileyim, ocakta filân yakardı.
She's probably gonna burn it in the fireplace or somethin'.
Sana ok filân atmamış.
He didn't shoot anything at you.
Hani, sokaklarda otururlar, binalarla konuşurlar erkek ayakkabıları giyerler falan filân.
You know, like, sit in alleyways and talk to buildings and wear men's shoes and that kind of thing?
Ben fahişe filân tanımam.
I don't know any whores.
Beni soymak için filân mı buradasın?
You here to rob me or something?
Bir sürü hikâye gelir kulağına gecenin ortasında nasıl nefes almayı bıraktıkları filân gibi hikâyeler.
You hear so many stories- - how they just stop breathing in the middle of the night.
Bir soda filân istemediğinden emin misin?
Are you sure you don't want a soda or anything?
- Canavar varmış. - Canavar filân yok.
- There's no monster.
Galiba şu kişisel gelişim mezheplerinden birine filân bulaşmış.
I think he's in one of those personal improvement cults or something.
Affedersin, Conrad Van Orton bir mesaj filân bırakmadı mı?
Excuse me, has Conrad Van Orton left a message?
Nesin sen, çar filân mı?
What are you, a czar or something?
Belki bir gece kızarmış tavuk filân yeriz, diye düşünmüştüm.
I thought maybe if we was having a roast chicken one night or something.
Esas yükü çekiyor, seni sırtımda taşıyorum, falan filân.
Lead with strength, put your best foot forward, et cetera, et cetera.
Kötü zamanlama, cenaze filân, ama düşündüm ki, hazır konumuz ölümken...
Bad timing, funeral and all, but... I figured since we're on the subject of death....
- Değişiklik filân yok.
- No changes.
Sanırım bolca içki ve şiddet filân varmış.
I think a lot of drinking and physical stuff.
Hemşire geldiğinde, gözü morarmış ya da dişi filân kırılmış olursa, her şey biter.
Nurse comes in tomorrow and she got a shiner or less teeth, jig's up.
Sen bunun ırkçılık ya da toyluk filân olduğunu düşünüyorsun.
You think this is racist or naive or something.
Daha demin İbranîce filân konuşmuyor muydun sen?
Weren't you just speaking in Hebrew or something?
Terapist filân?
A therapist?
Bence bana dokunursan, elin kopup düşebilir filân.
I think if you touch me, your hand might fall off or something.
Nedir bu, kuşlar filân mı?
What is that, like birds or something?
Kâinat güzeli filân mı?
Is she Miss Universe or what?
En azından ilk sene filân.
At least not for the first year or so.
Sen gidip biraz marihuana filân iç, birazdan orada olurum.
You go smoke some pot or somethin', I'll be there soon.
Falan filân...
Etcetera.
Yeni bir geliştirme projesi, yeni bir web sitesi falan filân.
They're launching a big new business plan, a new website.
- Tombul filân göründüğü yok.
- She doesn't look puffy, all right.
Yani, iş filân aradığın yok.
I mean, so you're not looking for a job.
Bilmiyorum, sadece bir yerlere gitmek istiyorsun keşif filân yapıyorsun.
You just want to go, I don't know, explore or something.
Yüzme havuzunuz filân yok herhalde?
You don't have a swimming pool, right?
Sesler filân mı duyuyorsun?
You hear voices and all?
Burası, okul filân, epey meşgul olmalısın.
You must be busy with this, school and all.
Evet, mahzenimizde kupaları filân var. 30 yaşlarında filânken almış galiba.
- Yeah, the basement's full of trophies from when he was like 30.
-... 12 tane filân gerekiyor.
I need, like, 12 of them.
Yağlı boyalar, pastel çalışmaları filân var.
She paints and does pastels and all that.
- Size, canavar filân olmadığını söyledim.
I told you there's no monster.
Yüzünü o Dayak'a çiğnettirdiğinden beri onu avlamak için yaşıyor. Froebe uzman filân değildir.
Froebe is no specialist.