English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Fiziksel olarak

Fiziksel olarak traducir inglés

2,265 traducción paralela
Hiç fark ettiğin oldu mu? Bir şey söylemen veya yapman gerektiğini bildiğin hâlde yapmadığın için kendini fiziksel olarak kötü hissedersin.
You ever notice that feeling, that physical unwell feeling you get when you know you should say or do something and you don't?
Bir şüpheliyle fiziksel olarak münasebete girmen teknik olarak saldırı ve müessir fiil sayılır.
Every time you get physical with a suspect, technically that's assault and battery.
Eğer Salters, Chris'i fiziksel olarak cezalandırıyorsa, muhtemelen grubun alfası da değildir.
And he's not answering his phone. You know, if Salters inflicts physical punishment on Chris, then it's highly unlikely he's the alpha of the group.
Fiziksel olarak, evet. Ama duygusal olarak...
Physically, yes, but emotionally...
Alıcının ruhsal ve fiziksel olarak
We have to ensure that the recipient
Sadece fiziksel olarak değil, ruhsal olarak da.
Not just physically but emotionally.
Ruhsal ve fiziksel olarak çok eksikliklerle uyanabilir.
And wakes up with extreme deficits, Mentally and physically.
Ve fiziksel olarak.
And physically.
Fiziksel olarak imkansız olduğunu biliyor musun?
You know it's physically impossible?
- Fiziksel olarak mı?
- Physically?
Yani fiziksel olarak mı?
You mean, physically?
Fiziksel olarak gayet iyiyim.
I'm in top-top physical condition...
Fiziksel olarak birine mi saldırdın?
You physically assaulted someone?
Fiziksel olarak farkınız yok.
Physically, you all look alike.
Antik yazıtlara göre, yoldan çıkan melekler, sadece fiziksel olarak dünya kadınları ile çiftleşmezler, ayrıca kendi türlerini de üretirler...
According to ancient texts, the fallen angels not only physically mated with the women of earth, they produced offspring... the
Fiziksel olarak insanlık olarak mı?
Personality or looks?
Bu pozisyon fiziksel olarak imkansız.
This position isn't physically possible.
Daha önce 50 kişiyle fiziksel olarak savaştım.
I'm trained to take on 50 people at once.
Bu yüzden, o nakdini bu afacana yüklüyorsun ve fiziksel olarak istediğin yere götürebiliyorsun.
So you load your cash onto this bad boy and you can physically move it anywhere you wanna go.
- Seni, fiziksel olarak dövdü, değil mi?
- Do you hit, do you?
Rakibi iyi bir boksör. Sağlam yumrukları olan genç biri. Bu sefer fiziksel olarak eşit güçte biriyle karşılaşacağını söyleyebilirim.
He comes in here against a good boxer, a young man who can punch, and I would like to say at this time that physically they're just about equal.
Fiziksel olarak değil.
I--I don't mean, uh, physically.
- Kolay tabi fiziksel olarak
You're excited about the trip... So the mental takes the place for the physical.
Fiziksel olarak zayıf birinin beynini yıkamak işe yaramaz.
All the mind fucking in the world can't help someone who's physically weak.
Sadece duygusal da değil yeteneklerinden dolayı fiziksel olarak da.
Not just emotionally, but physically because of her abilities. Okay, I found her.
Bazi zamanlar onunla fiziksel olarak birlikte olamasamda onun korkusuz oldugunu ve aslana bile kafa tutabilecegini biliyordum
There are times that I can't be there physically with her, but I know that she is fearless and she will lay it on the line, and she'll go up against a lion.
Gösterilerden sonra otele giderdik, ve kendimizi fiziksel olarak iyi hissederdik, ancak duş aldıktan sonra fark ederdim ki, sırtımda binlerce derin çizik olurdu.
You know, we'd get to the hotel after the shows or whatever and feel pretty good physically, and then I'd take a shower and realize that I had, like, a thousand deep scratches on my back.
Gölge dünyasının bu tarafa ulaşması asla mümkün olmamalı, fiziksel olarak değil.
The shadow world should never be able to reach this side, not physically.
- Evet baba, fiziksel olarak buradasın.
- Yes, Dad, physically you are here.
Papa Hazretleri, kendisinin fiziksel olarak iyi durumda... olduğunu söyleyen bir doktor tarafından muayene edildi.
The Holy Father has been seen by a physician who said he's in good physical condition.
Fiziksel olarak bu senin için mümkün değil.
It's physically impossible for you to stand on your own.
- Hayır, fiziksel olarak şişmiyorum.
Physically, I don't bloat.
Fiziksel olarak değilsin.
Not physically.
Evet, fiziksel olarak korkmuş olabilir.
Yeah, Roland is kind of intimidating. But purely in a physical way. Not him.
Asabi birisin, kendini fiziksel olarak ifade ediyorsun.
Up against the wall! All of ya!
Alan, bugün Twitter'da şöyle yazmışsın virüsle ilgili gerçekler HKM ve Dünya Sağlık Örgütü tarafından dünyadan saklanıyormuş. Böylece mevcut hükümetin dostlarının mali ve fiziksel olarak bundan yararlanması sağlanıyormuş.
Uh, Alan, today on Twitter you wrote that the truth about this virus is being kept from the world by the CDC, by the World Health Organization to allow friends of the administration to benefit from it both financially and physically.
Rikishi Tooru'nun fiziksel olarak, yeterince toparlandığını söyleyebilir miyiz?
Can we say that Rikishi Tooru is physically recovered enough?
Danny doktor fiziksel olarak iyi olduğunu söyledi
Daniel, the doctor said that you show signs of significant physical abuse.
Fiziksel olarak uygun olmasına rağmen sert işlerden memnuniyetsiz görünüyor.
But although physically fitted for it, might be displeased with rugged work.
Evet, ajanlarımızın tümü de fiziksel olarak en iyi durumda olmak zorundalar.
Yes. All our agents need to be in top physical condition.
Benden yaklaşık iki saniye önce çıktına göre hızlanmadan önce zihinsel ve fiziksel olarak hazırlıklıydın. - Hayır, hayır.
No, you took off before me by approximately two seconds, which means that you were both mentally and physically prepared before you accelerated.
Zaman yolculuğu fiziksel olarak imkansızdır.
Time travel is physically impossible.
Eğer Sığınak başı fiziksel ya da psikolojik olarak hastalanırsa, ikinci adamı yönetimi ele alır.
If the Sanctuary head becomes physically or psychologically compromised, the second in command takes over.
Kendini fiziksel tehdit olarak görmüyor, ama güç ve kontrole aç, o yüzden kendisine bunu veren bir işi ya da hobisi olabilir.
Physically, he presents himself as non-threatening, but he craves power and control, so he may have a job or an activity that gives him that.
Eğer adet zamanlarının kadınları hem fiziksel hem duygusal olarak ne hale getirdiğini bilseniz, böyle şaka yapmazdınız.
If you knew what a menstrual cycle does to a woman both physically and emotionally, you would not joke.
İncil'de, melekler genellikle insanlara fiziksel varlıklar olarak görünürler duyulurlar, hatta dokunulabilirler.
Narrator : In the Bible, angels often appear to humans as physical entities that can be seen, heard, and even touched.
Benim gücüm tüm büyüleri etkisiz hale getirir. Büyü kullanamıyorsam o zaman buna güvenmek zorundayım! Fiziksel bir savaşta her gün kılıçsız ve silahsız savaşan birisi olarak kazanan ben olacağım.
I have the power to nullify all magic. huh? will surely win.
Fiziksel, cinsel ve duygusal olarak istismar edilmek.. 9 yasindan 15 yasina kadar...
Being abused- - physically, emotionally, sexually- - from the age of nine to the age of 15.
Eğitimlerine, fiziksel durumlarına ama hepsinden de önemli olarak bağlılık derecelerine göre, ajanların çoğunu işten çıkarmıştım.
I quickly dismissed all agents that did not fit my standards : Education, physical fitness... but, above all, loyalty.
Önümüzdeki 2 gün boyunca şirketteki ekibinizin bir parçası olarak gerçek potansiyelinize ulaşmanız için hem fiziksel hem zihinsel olarak test edileceksiniz.
For the next two days, you will be tested, both physically and mentally to help you reach your true potential through working as part of your corporate team.
Fiziksel temasımızı ilişkimizle ilgili başka bir işaret olarak görecek...
You think he'll interpret our physical contact as yet another sign that we...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]