English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Flynn

Flynn traducir inglés

2,951 traducción paralela
- Üzgünüm Ajan Flynn'in bilip bilmediği konusunda bir fikrim yok.
I'm sorry, I have no idea what Agent Flynn - did or did not know.
Ajan Flynn ölebilirdi ve ben olmasam çoktan ölmüştü.
Agent Flynn should have died, and he would have if it weren't for me.
Pelant bu cerraha Flynn'in hayatını kurtarması için ödedi.
Pelant paid that surgeon to save Flynn's life.
Onun Flynn olduğu anlamına gelmez, biliyorsun.
Well, it doesn't mean that Flynn, you know, knew.
- Bence Pelant Flynn'ın üzerine yıkıyor. - Neden?
I think Pelant is framing Flynn.
Flynn hakkında yanılmaman mümkün değil bu yüzden tamamen rasyonel oluyorum.
It is not possible that you are wrong about Flynn, so I'm being completely rational.
Sibley Memorial çektiği bu röntgenler Flynn'in vurulduğu güne ait.
Sibley Memorial made these X rays the day Flynn was shot.
- Ve bunlar bizim çektiğimiz Flynn'in röntgenleri.
And these are our intake X rays of Flynn's body.
Flynn'in sol pazı kemiğindeki hasar gerçek bir çatlak değil.
The damage to Agent Flynn's left humerus is not a true fracture.
Flynn'in paralarının hepsi yeni banknotlar.
Flynn's money was all new bills.
- Bekle, Flynn'in değil.
Wait, not Flynn's money.
Flynn'in tüm dişleri sağlam mıydı?
Were all Flynn's teeth intact?
Pelant, Flynn'in kemiklerine yaptığı gibi onu sterilize etmek için fırsatı olmamış olabilir.
Pelant may not have had the opportunity to sterilize it as he did the rest of Flynn's bones.
Ajan Flynn'i en son gördüğümde, bir cinayeti diş ile çözdüğümden övünüyordum.
The last time I saw Agent Flynn, I boasted that I once solved a murder using only a tooth.
Genellikle hayır derdim ama Booth, Flynn'i bir azize dönüştürdüğü için kendisini bir şeye adamış olarak görüyor.
Usually I'd say no, but... the way Booth's turning Flynn into a saint, feels like he's working himself up for something.
Bulduğun bazı şeylere göre Flynn'in Freud tarzı sinerjik sanrısal narsizm bozukluğu olduğunu mu söyleyeceksin? Ne?
Are you gonna say that you found something that indicates that Flynn was Freudian delusional with synergistic narcissism disorder, huh?
Flynn'in midesinde bulduğun dişi temizledim.
I swabbed the tooth you pulled out of Flynn's stomach.
Yani Flynn dişi kırıldığında kömürle yanan bir ateşin yakınında mıydı?
So Flynn was in the proximity of a coal-burning fire when his tooth was chipped?
- Flynn'in midesine o dişi koymasının nedeni seni oraya yemlemek olduğunu düşündürmeyen nedir?
What makes you think Pelant didn't put that tooth in Flynn's stomach himself to lure you out there?
Çünkü Flynn'i tanıyorum.
Because I know Flynn, all right?
Hayes Flynn'in düşündüğün biri olduğundan adın gibi emin olmalısın.
You must be pretty damn sure Hayes Flynn was the man you think he is.
Hayır, ama eğer Hayes Flynn seninle çalıştıysa bilmek istiyorum.
No, but I do want to know if Hayes Flynn was working with you. Not wittingly.
Randall Flynn.
Randall Flynn.
Flynn?
Flynn?
Flynn, konuyu takip ediyormusun?
Flynn, are you following this?
Bu bana nasıl görünüyor, biliyormusunuz, bizim kurban yanlışlıkla battı, ailesi, arkadaşları, çaresizce yardım etmeye çalıştı ama 500 bin dolar için öldürülmesiyle sona erdi.
Flynn : You know what it sounds like to me? It sounds like our victim accidentally screwed his family and friends, got overly desperate to fix things, and ended up murdered for his $ 500,000.
Bravo, Flynn.
Provenza :
Bizim göremediğimizi yakaladın.
Great, Flynn. You've caught up with the rest of us.
Dennis sinsice izledi ve uzaklaştı.
Dennis stalked off and drove away. Flynn :
evet...
Flynn : Um... yeah.
Evet, Roomie oyunu olduğunu söyledi.
Flynn : Yeah, Roomie says he was at a play.
Flynn... Yüzbaşının kızı Amerikan Bale Tiyatrosunda bir dansçı.
[Sighs] Flynn... the Captain's daughter is a dancer in the American Ballet Theatre.
Flynn, bu kadar yeter.
Flynn, that's enough.
Bana Flynn diyebilirsiniz.
You can call me Flynn.
Bir numaralı kuralı konuştuğumuzu sanıyordum, Flynn.
I thought we discussed rule number one, Flynn.
Flynn, sen bir hayransın.
Flynn, you are a fan.
Sanırım bu silah ile Flynn'ı öldüren arasında bir eşleme bulacağız.
I think we'll find this weapon's a match to the one that killed Flynn.
Biliyor musun Flynn, düşündüm de potansiyelin var.
♪ Did I take you by surprise... ♪ You know, Flynn, I think that you have real potential.
Beni, Venice Plajı'nda Noel alışverişine ikna etmene nasıl izin verdim?
Flynn : Why did I let you talk me into Christmas shopping on Venice Beach?
Hey, Flynn, hadi ama.
Hey, Flynn, come on.
- Flynn, biz izindeyiz.
- Flynn, we're off-duty.
Oh, Flynn, ne yapıyorsun sen?
Oh, Flynn, what are you doing?
Flynn...
Flynn...
Flynn'i suçlayın.
Blame Flynn.
Efendim, Komiser Flynn'den önce zorla giriş yok.
Sir, no forced entry before Lieutenant Flynn.
Karavanın kırık penceresinden.
Flynn : From the broken R.V. Window.
Öfkeli babanın adı Craig Fowler, sinirliliği bilinen, oğluna bağıran ve tüm hakemlerle tartışan bir tip agresif pislik.
Flynn : Angry dad's name is Craig Fowler, known to have a temper, the kind of aggressive asshole who yells at his kid and argues with all the umps.
Her an gelebilir.
Flynn : Should be any minute now.
Randall Flynn'de de aynı göz işareti olan bir yüzük vardı.
Randall Flynn had a ring with the exact same eye on it.
Flynn.
Flynn.
İyi akşamlar, bayan Flynn.
( giggles ) Good evening, Ms. Flynn.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]