English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Frankincense

Frankincense traducir inglés

70 traducción paralela
Sizi izlerken Binbir Gece Masalları'ndaki hikâyeleri düşündüm. Mür, buhur ve...
Watching you, I thought of tales in the Arabian Nights of myrrh and frankincense and....
Binbir Gece Masalları'ndaki hikâyeleri düşündü. Mür, buhur ve paçuli. " Bitti.
He thought of tales in the Arabian Nights of myrrh and frankincense and patchouli. " Unquote.
- Baba frankinsaiz nasıl yazılır? - Bilmiyorum, annene sor.
- Dad, how do you spell "frankincense"?
Atın ve ipek, fildişi ve tütsü, ve en dik başlı oğullarını bize köle olmaya yolluyor.
Their gold and silk, ivory and frankincense, and their proudest sons to be our slaves.
İncilde ( F ) ile başlayan isim yoktu ondan anam ismini Frankincense ( Ödağacı ) koydu çünkü o kadartatlı kokuyor ki,
There was no'F'names in the Bible so Ma named him Frankincense because he smelled so sweet.
Ödağacı, bir yerini mi acıttın?
Hurt yourself, Frankincense?
Siz, Benjamin, Caleb, Daniel, Ephraim, Frankincense, Gideon bu kızları yasal karılarınız olarak kabul ediyor musunuz?
Do you, Benjamin, Caleb, Daniel, Ephraim, Frankincense, Gideon take these girls to be your lawfully wedded wives?
Ve tütsü... Tanrı'ya ibadet etmek için.
And frankincense for the worship of God.
Gerçekten de sakızlarında günlük ve mürrüsafi varmış ve bolluk içinde, Tanrı'nın evinde altı ay, alınmaları için bekleyecekmiş.
He that abideth in truth and will have frankincense and myrrh smeared on his gums in abundance and he shall dwell in the house of the Lord for six months with an option to buy.
Altın, tütsü, mürrüsafi!
Gold, frankincense, myrrh!
Altın ve tütsü için çok teşekkürler ama bir daha sefere mürrüsafi getirmeseniz olur, tamam mı?
And thanks a lot for the gold and frankincense but don't worry too much about the myrrh next time, all right?
Altınım yok ama birazcık buhur ve sevinç var yanımda.
I don't have any gold but I have some frankincense and some mirth.
Senin ağırlığınca altının olmalı ama bunu beğendiğini umarım.
By right, she should have gold, frankincense and myrrh in that.
Londra'da, West End'e özgü nadide bir koku, Bayan Julia.
Well, frankincense and myrrh from London West End. - Miss Julia.
Hayır, tatlım, üç bilge kişi bebeği getirdiler, Jesus, Frankincense ve Myrrh.
No, sweetheart, the 3 wise men brought the baby Jesus Frankincense and Myrrh.
- Tütsü, Reçine konuşuyor.
Frankincense, this is Myrrh.
Cevap ver, Tütsü.
Come in, Frankincense.
" olar tütsü veya reçine değil
" They're not frankincense or myrrh,
Buhurdanlık da dondu.
I'm freezing my frankincense off.
"Sana sakız ( frankincense : ağaç reçinesinden yapılma ) getirdik."
" We bring you frankincense. Ah.
Kimdir bu kırdan çıkan, bir duman sütunu gibi, tüccarın türlü türlü baharatıyla, mür ve günnükle tütsülenmiş?
Who is this that comes like a pillar of smoke out of the wilderness, perfumed with myrrh and frankincense?
" Yoksa kırdan çıkan, bir duman sütunu gibi, tüccarın türlü türlü baharatıyla,.. ... mür ve günnükle tütsülenmiş kişi o mu?
Or is this that comes like a pillar of smoke... out of the wilderness... perfumed with myrrh and frankincense?
altın ve samimiyet getirdik.
Yeah, we bring gold and frankincense.
Tamam altı tane, beyaz ve mor muma ihtiyacımız olacak. Biraz yanan tarçın, tütsü ve sandal ağacı.
Okay, we're gonna need six candles, white and purple, some burning cinnamon, frankincense and sandalwood.
Hacı yağı!
Frankincense!
Bu benim ot kovam.
That'd be my Baggie of frankincense.
Otlu hediyeler taşıyoruz, mür... ve Led Zeppelin * IV.
We come bearing gifts of frankincense, myrrh... and Led Zeppelin IV.
Görüyorum ki otun dibine vurmuşsunuz.
So. Dipping into the frankincense, I see.
Hayır, Hıristiyan Rock albümlerinde altın, tütsü ve lavanta olur. Tebrikler!
No no, in Christian rock, our albums go gold and frankincense and myrrh.
Buhurun içine biraz paçuli karıştırdım.
It's frankincense with a little patchouli.
Tütsü, lavanta ve çiçek yağı.
Frankincense, lavender, and neroli oil.
Tütsü ve mür, bana gelen hediyeyi yeniden paketledim neden birinin müre ihtiyacı olsun ki?
Frankincense... and myrrh, which I am re-gifting,'cause who needs myrrh?
Elçilerin en yücesi için erzak.
Frankincense for the priest of all priests.
Evet, arkada tütsülerin yanında var.
Yeah, we do, it's in the back, next to the frankincense and myrrh.
Ahbap, bir daha ki sefere sakın bütün malı yakayım deme.
For lo, bro, don't burn all my frankincense and myrrh.
* Üç çılgın ve zeki adam cinayetlerle uğraşırız *
Three mad, wise men Bearing murder and frankincense
Hatshepsut'un tapınağı, getirdikleri yığınla tütsü ve mürün varlığını gösteriyor.
Hatshepsut's temple shows mounts of frankincense and myrrh they brought back.
Rahipleri ölüleri altınla donatır ve onları tütsü ve mürle parfümlerdi.
His priests adorned the dead with gold and perfumed them with frankincense and myrrh.
Yarım kilo tütsü istiyorum, daha çok nasıl bir şey olduğunu görmek için.
I want a pound of frankincense, mostly just to see what it is.
Ona biraz tütsü ve mür al.
Just get her some frankincense and myrrh.
Tütsü ve reçine kokuyor.
It's frankincense and myrrh.
- Tütsü, değil mi?
- That is frankincense, isn't it?
Buhur, mür, ipli sabun?
Frankincense, myrrh, soap-on-a-rope?
Kutsal tütsü adına!
Holy frankincense and myrrh.
â ™ ª Well, times were different, and I think you'll concur â ™ ª â ™ ª that little babies shouldn't play â ™ ª â ™ ª with frankincense or myrrh unless it's â ™ ª
♪ Well, times were different, and I think you'll concur ♪ ♪ that little babies shouldn't play ♪ ♪ with frankincense or myrrh unless it's ♪
Buhurlar tüterken tenimden...
While the frankincense gives out the smoke of my skin...
Kutsal haça, kiliseye, dini resme, Tanrı'ya, İsa'ya, tütsüye, ölülere vb.
"votive light", "God", "Jesus", "frankincense", "dead people", etc. 15.
- Ben tütsü getirdim.
I brought frankincense.
TANSY : Hey, Bilge Adam, şu tütsüyle esansı getir bakalım.
Yay, Wise Men, bring that frankincense and myrrh.
Bebek İsa'ya tütsü getiren.. ... bilge bir adam olacağım.
I'm the wise man who brings frankincense to the baby Jesus.
"Laden reçinesi ve tütsü getireceğim."
"I bring you frankincense, and he brings you myrrh."

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]