Frat traducir inglés
987 traducción paralela
Okul derneğinde değilim bile.
I'm not even in the frat.
Asi olmayan çocuk eşyaları bekliyordum.
Not the frat boy furnishings I was expecting.
... böylece derneğe bağlılığımı sunuyorum.
"... do hereby pledge allegiance to the frat. "
"Herkes için özgürlük ve kardeşlikle."
... do hereby pledge allegiance to the frat.
Babam bir dernek evine gittiğimi bilse beni öldürür.
My dad would kill me if he knew I was going to a frat house.
Bir çok erkek yurttan kızlarla çıkmaz.
Most frat guys won't date dormies.
Daha önce okul derneği toplantılarında yaptığını sanıyordum.
Hey, I thought you said you'd played frat parties before.
O dernek lokalinde, Kenny karşısında suçlu duruma düşürdüğü için onu asla bağışlamadın.
You have just never forgiven him for setting you up with Kenny in the frat house.
"Chris de cemiyet partisinin ne olduğunu bilmezdi!"
"And Chris wouldn't even know what a frat party was!"
Aslında, biraz gerçek kumar oynamak istersen, öğrenci birliği evinde rulet oynayabiliriz.
In fact, if you wanna try some real gambling, we got a roulette wheel at the frat house.
Şimdi, dinle, bu gece okul birliğinin partisine davet edildik, ve onların bir rulet masası var.
Now, listen, we got invited to a frat party tonight, and they're gonna have a roulette wheel.
Kardeşliğin içinde misin?
Are you in a frat?
Üniversiteden bazı serseriler onu hırpalamış.
Some frat punks pulled a Captain Hook on him.
- Söyleyin hangi kulüp o zaman.
- Tell us what frat do you think is us.
Billy, mezun olalı 4 ay oldu ama sen hala her gece parti havasındasın.
Billy, four months after graduation and you still act like every night's a frat party.
Dernek evinde, borumu alıp, Alec'in camından sürünüp, dama çıkardım.
At the frat house, I'd crawl out of Alec's window on the roof with my horn.
Öğrenci konseyinden olsaydım tabi.
If I belong to a frat.
Bu meyhane muhabbetinden, çocukça saçmalıklardan bıktım.
I put up with all the frat brat, Peter Pan bullshit I can take.
"Kolejli çocuk" diye bağırıyorlardı.
I could hear'em sayin'"Frat boy".
Kolejli çocuk!
Frat boy!
Kolejli çocukta sıra.
Get the frat boy in there.
- Hadi becer onu kolejli.
- Go get her, frat boy.
- Tamam, ama şakalar yok.
- All right, but no frat pranks.
Sevmediğin o dernek çocuklarına benzemiyor.
He's not like those frat kids you dislike.
Canına yandığım!
Borgus frat!
1,000 dedim sana, ırkçı pislik.
I said 1,000, you racist frat-head.
Ama bu benim kankardeşim olmayacak...
But it won't be my old frat buddy...
Senin gibileri iyi tanırım. Sizler kendinize fazlasıyla güvenirsiniz ve çok da ukalasınızdır.
I've seen hotshots like you come and go, with your frat-house grins and your option on a suite of fancy offices.
Tam da bizim birlik toplantısının ana konusunu tarif ettin.
You just described the theme of our frat reunion party.
Babalık birlik masamızı devirdi.
The old guy knocked over our frat table.
Birlik lokalimizde babanın arabası olunca bize ve yavrulara yer kalacağından emin değilim.
Gee, I don't know if there's gonna be much room for us and the babes with your father's car in our frat house.
Senin birliğin de böyle miydi?
Is this what your frat was like?
Böyle bir durumu çözecek insan gücüm yok.
I don't have the manpower to break up a frat party.
"Chris de cemiyet partisinin ne olduğunu bilmezdi!"
" And Chris wouldn't even know what a frat party was!
Kardeşlik kulübüne gidiyorum.
I'm going to the frat house.
Bugün erkek öğrenci birliğinde ant içtim Eğer kabul edilirsem, birliğin yatakhanesine taşınacağım.
I pledged a fraternity today and if I'm accepted I'm moving to the frat house.
Sonunda karizmatik bir erkek birliği üyesi olacağım.
I'm finally gonna be a cool frat dude.
Yarın bu saatlerde öğrenci birliğinin evine yerleşeceğim ve bu fare deliğinden çıkacağım.
This time tomorrow I'll be into the frat house and out of the rat house.
İlk erkek öğrenci sosyal kulübü partimdi.
My first big frat party.
Bİr grup sarhoş genç demek.
A bunch of drunken frat boys.
Geçen hafta sonu erkekler öğrenci birliğinin partisinde tanışmıştık.
We met at the frat party last weekend.
Şu çok mutsuz olduğum partiyi hatırlıyor musun? Dans ettik ve flört eder gibiydi.
Do you remember the time at the frat when I was totally depressed and he asked me to dance with him and he was really flirty?
Bu örtünün altında okul kulüplerinden fırlama tipler gibi hissediyorum.
I feel like a fuckin frat boy in this toga
Delta Sigma Alpha adındaki bir erkek öğrenci birliğine ait, çoğunlukla zengin çocuklar.
It belongs to a frat, Delta Sigma Alpha, mostly rich boys.
Bir akşam yurt arkadaşım ve ben körkütük sarhoş olduk.
Well, one night my frat brothers and I got stinko on Champale and grenadine.
Onlarla oynamak istediğin oyunu oyna. Ben de kendi yoluma giderim.
Drink your shot, go back to your boys, play quarters, whatever you frat boys do and I'll get out of your hair.
Bud ve üniversite arkadaşları yarı yıl tatili için bilet almışlardı.
Bud and his frat brothers had tickets to spring break.
Diğer jürimiz, vakıf üyelerimizin gözdesi...
Our next judge, frat-boy extraordinaire :
Üniversiteli kardeşlerim. Yarın Bahar Tatili için Fort Lauderdale'e yola çıkıyoruz. Yavrulara ne tür gerçek bir erkek olduğumuzu göstereceğiz.
Well, frat bros, tomorrow we leave for spring break in Fort Lauderdale and we show the babes what kind of men we really are.
Üniversite kulübü için orada olmam lazım.
Which is why I'm needed in Fort Lauderdale on official frat business.
Üniversitede çok yunan arkadaşım vardı.
Oh, I did a lot of frat boys in college.