Fred traducir inglés
7,107 traducción paralela
Hayır, ben söyledim Fred.
- No, I said it, Fred.
Fred, sana hayat yolunu göstermemi ister misin?
Fred, would you like me to show you the path to life?
Fred evde mi?
- Is Fred home?
Fred, biraz hava almalısın.
- Fred, you need to get some air.
Fred.
Oh, Fred.
Otur, Fred.
- Sit down, Fred.
Fred hatırlatayım, o ben değilim.
Well, Fred, let me remind you, that's not me.
Fred söyle bana...
So, Fred, tell me, what...
Benimle ol, Fred.
Well, stick with me, Fred, and...
Onu yakın tut, Fred.
Oh, keep her close, Fred. You'll need her.
Fred, üçüncü adım için hazır mısın?
Fred, are you ready for step number three?
Şimdi, Fred...
Now, Fred... Sign it?
Hayır Fred, bak..
No, look, Fred.
Fred, bu dansı öğrenmek zorunda değilsin.
Fred, you don't have to learn this dance.
Fred, sen beni orada bıraktın.
Fred, you left me there.
Fred, artık kırılmak istemiyorum.
Fred, I don't want to get hurt.
Sen ölümden korkmuyorsun Fred, hayattan korkuyorsun.
You're not afraid of death. Fred, you're afraid of life.
Hayata, Fred.
- To life, Fred. My God.
Bakayım, Fred.
Let me see it, Fred.
Fred, şimdi ne yapacağımızı söylüyorum.
Fred, this is what we're going to do.
Hadi Fred, bin!
- Come on, Fred! Get in here!
Bir yemek için 400 dolar ödemiyoruz Fred.
We are not paying $ 400 for a dinner, Fred.
Takip edildik mi Fred?
- Are we being followed, Fred?
Hadi ama, Fred.
- Oh, Fred, come on.
Fred, hadi ama lütfen.
- Fred, come on, please.
Bu benim erkek arkadaşım, Fred.
- This is my boyfriend, Fred.
Sen de diğer yandan matematiği severdin.
And you, on the other hand, you liked arithmetic. Fred?
Fred? Fred, hakkında çok şey duydum.
- Fred, I've heard a lot about you.
Benim çocuğum yok Fred.
I don't have any children, Fred.
Fred?
Fred?
Ama Fred, eğer bir hikaye üzücü olacaksa çok çok üzücü olmalı.
But, Fred, if a story has to be sad, it has to be really, really sad.
İşte benim Fred'im.İşte sevdiğim halin.
This is my Fred. - This is how I like you.
Neden bana Fred'den bahsetmedin?
Why didn't you tell me about Fred? Do you like him?
- Merhaba Fred.
- Hi, Fred.
Fotoğraf çekinelim.Fred?
Let's do the photograph now. Fred?
Fred'e dulum demiştim. Anne!
- Because I told Fred I was a widow.
Hiçbir şey yapmadım Fred.
- I didn't do anything to you, Fred.
Fred, o çok sadakatsizdi.
Oh, Fred. He was so unfaithful.
Fred.
Fred. - Fred!
Fred! - Sen yalancısın Elsa.
- You're a liar, Elsa!
Fred, nereye gidiyorsun?
- Fred, where are you going?
Bak Fred ; Elsa, eşim...
Look, Fred, Elsa, my wife...
Hayır, Fred.Akşam konuşalım olur mu?
No, Fred. Let's talk tonight, all right?
Konu nedir, Fred?
What are we talking about here, Fred?
Teşekkürler, Fred.
- Well... thank you, Fred.
Oh, Fred!
- Oh, Fred!
Fred, tüm bunlar olağanüstü.
Oh, Fred, this is all so extraordinary.
Lütfen, Fred.
Oh, please, Fred.
Hayır, Fred.Sonuçta getirdin.
No, Fred. You brought me.
Lütfen Fred.
Please, Fred?
Fred, ben...
Fred, I...