English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Fredrik

Fredrik traducir inglés

127 traducción paralela
- Kaba olma, Fredrik.
- Don't be mean, Fredrik.
Fredrik!
Fredrik!
Fredrik!
Fredrik...!
Fredrik, bunun anlamı... Uykunda konuştuklarının ne anlama geldiğini sezdi bence.
Fredrik, it means... she knows what you were talking about in your sleep.
Fredrik Egerman aşık, buna inanamıyorum!
Fredrik Egerman in love, I can't believe it!
Hayır, Fredrik Egerman!
Oh no, Fredrik Egerman...!
- Fredrik... buraya gel.
- Fredrik... come over here.
Fredrik Egerman'la gideceğim.
I'm going out with Fredrik Egerman.
Su birikintisine dikkat et, Fredrik!
Watch out for the puddle, Fredrik!
Bence, Fredrik çok yakışıklı görünüyorsun!
I say, Fredrik... Aren't you handsome!
- Fredrik.
- That was Fredrik.
- Fredrik?
- Fredrik?
- Fredrik, evet.
- Fredrik, yes.
Fredrik Egerman'a bak şimdi.
Now look at Fredrik Egerman.
- Adı da Fredrik!
- His name is Fredrik!
Dikkat edin de, Bay Fredrik Egerman ailenizdeki daha genç birisi koca olarak yerinize geçmesin.
Look out, Mr Fredrik Egerman so a younger member of your family doesn't assume your role as husband.
- Burası tiyatro değil, Fredrik hayatım.
- This is not the theatre, Fredrik dear.
Fredrik, kıyafetlerinin kuruyup kurumadığına baksam iyi olacak.
I suppose I should see if your clothes are dry, Fredrik. Don't you think?
- Fredrik tiyatroyu hep sevmiştir.
- Fredrik has always liked the theatre.
Büyük bir düşüş yaşadın, Fredrik Egerman.
You had a great fall, Fredrik Egerman.
Şimdi söylesene, neden oğluna Fredrik ismini verdin?
Can you tell me now - why did you call your son Fredrik?
Hadi Fredrik'in yerine gidip şarap alalım.
Let's go to Fredrik's and buy some wine.
Birkaç yıl önce, Karin ve kocası Fredrik diplomatik kariyer peşinde koşuyorlardı.
Some years earlier, Karin and her husband Fredrik... were pursuing a diplomatic career.
Fredrik? Ben Marianne.
Fredrik?
Bu gerçek değilmiş gibi, Fredrik.
It's all so unreal, Fredrik.
Fredrik'e telefon edeceğim.
I'll call Fredrik.
Fredrik?
Fredrik?
- Baron Axel Fredrik Cronstedt, 1751.
- Baron Axel Fredrik Cronstedt, 1751.
Fredrik Blom Frostnäs'lı kantor.Aynı zamanda içkiyi sever.
Fredrik Blom was cantor in Frostnäs and took to the drink.
Ne yapıyorsun?
What are you doing, Fredrik?
Ben Fredrik.
I'm Fredrik.
Fredrik, nasılsın?
Fredrik, how are you?
Fredrik olmalı bunu...
It must be Fredrik that -
Ama senin Fredrik'i suçlamanı kabul etmiyorum...
But I don't accept that you put the blame on Fredrik.
Fredrik, burada oturabilirsin.
- Fredrik, you can sit here.
Fredrik, annen burada.
Fredrik, your mom is here.
- Fredrik nasıl?
- How is Fredrik?
- Hangi Fredrik?
- What Fredrik?
Birkaç yıl sonra, parçaları yerlerine oturtan Fredrik Allen, LIFE dergisinde şunları yazdı.
Putting the pieces together a few years later, Fredrik Allen of LIFE Magazine wrote :
18. yy'dan beri ailesi New York'da bankacılık yapan ve amcası Fredrik'in, "Federal Rezerv" yönetim kurulunda bulunduğu başkan Roosevelt, uluslararası bankerlerin istediği şeye çok sıcak bakıyordu ve istedikleri bu şey savaştı.
Roosevelt, whose family had been New York bankers since the 18th century, whose uncle Fredrik was on the original federal reserve board, was very sympathetic to the interests of the international bankers and the interest was to enter the war.
İşte buradasın, Johan Fredrik!
That's it, Johan Fredrik!
- Johan Fredrik, dinle bakalım...
- Johan Fredrik, listen...
Meslektaşınız Fredrik, bana bir dövme çizimi fakslamıştı.
Your colleague Fredrik faxed a drawing of the tatoo to me.
- Fredrik'le Jonny'yi yolladım.
- I send Fredrik and Jonny.
Jonny ve Fredrik, çete cinayetini bırakın ve tüm hüküm giymiş kundakçıları kontrol edin.
Jonny and Fredrik, leave the gang murder and check all convicted pyromaniacs.
Irene ve Fredrik, yeni bir iş aldınız.
Irene, Fredrik, you've got a new assignment.
Ben Fredrik.
Fredrik.
Alo. Ben polis Fredrik Stridh.
Hello, this is Fredrik Stridh from the police.
- Fredrik konuşuyor.
- Fredrik speaking.
- Şimdi olmaz, Fredrik.
- Not now, Fredrik.
- Fredrik'i aradım.
- I called Fredrik.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]