English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Friday

Friday traducir inglés

11,692 traducción paralela
Lâzımsa, Cuma'ya kadar birkaç dolar verebilirim.
I can loan you a few dollars until Friday.
Ama onun Cuma'sı var hayatım.
Oh, but he has his Man Friday, dear.
- Cuma akşamı.
- Friday night.
Kefalet duruşması cuma saat 3'te.
Bail hearing's Friday at 3 : 00.
Kefalet duruşması cuma günü.
The bail hearing is Friday.
Bir kaç gün içinde anlarız. Kesin sonuçları cuma günü açıklayacaklar.
They said they'd have the final results by Friday.
Cumaya kadar anca dayanır.
Wow. So... Friday, then?
Roman, Cuma günü Studiolo'da bir konuşma yapacak.
Roman is speaking to the Studiolo Friday.
Git dedektife söyle de üstüne kamera yerleştirip limanda kafanı uçurtsunlar.
Go tell Joe Friday out there that you want to wear a wire and get your brains blown out in Long Beach.
Cuma günü seçmeler var ve sen gidiyorsun.
They're holding auditions on Friday, and you're going.
Çocuklar, bu çok gereksiz ama çok tatlı.
It's going to be Friday night in Rachel's basement. You guys, this is very unnecessary but very sweet.
# Ve aşık oldum cuma geldiğinde #
♪ It's Friday, I'm in love ♪
# Ama Cuma tereddüt etmez kesinlikle #
♪ But Friday never hesitate ♪
# Ve aşık oldum, bugün cuma #
♪ It's Friday, I'm in love ♪
Ben ve arkadaşlar, cuma akşamları gelirdik.
Me and the boys, driving in Friday nights.
Cuma gününe anlaşmıştık.
Figure we'd agree Friday.
Çünkü Bud cuma günü dükkânı Sleepy Eye'daki elemana satıyor.
'Cause on Friday he sells to the fella up in Sleepy Eye, and then we're...
Sonra, Bud parayı cumaya istiyormuş.
And... and... and you said bud had to have it by Friday.
- Şirketin başkanıyla cuma günü görüşeceğim.
I have my meeting with the president of the company on Friday.
Dawn of the Dead cuma gösterime girecekmiş.
Oh, Dawn of the Dead is showing at midnight on Friday.
Cuma?
Friday?
Duvarda plaket ve önümüzdeki ay boyunca her öğlen evde yemek yeme fırsatı.
Plaque on the wall, lunch at home every Friday For the next month.
Bunlar geçen cuma akşamı Laviticus'un önünde çekildi.
These were taken last Friday night, right outside Laviticus.
Pazartesiden cumaya, günde on saat, cumartesileri altı saat çalışacaksınız.
10 hours a day, Monday to Friday, six on Saturdays.
Kulüplerde perşembe, cuma ve cumartesi gecelerini alırız.
We take Thursday, Friday, Saturday night at the clubs.
- Tamam cuma günü geri ödeme EDECEĞİM.
I'll pay you back on Friday okay...
- Cuma gecesi.
- It's Friday night.
Cumaya kadar okumanı bekliyorum.
I expect you to have it read by Friday.
Anlamıyorlar! Bugün Cuma, arşive gitmem gerekiyor.
It's Friday already, I'll have to visit the archives soon.
Biliyor musun, cuma akşamı o geceye katılmak istediğimden emin değilim.
I do not know if I will be in the mood, Friday.
Cuma günü senin için iyi haberler gelebilir.
Maybe some good news for you on Friday.
Cuma.
Friday.
Cuma'dan söz ediyorum.
I'm talking about Friday.
Eğer Cuma gecesi beni seçersen terfi ettiririm seni.
If you select me on Friday night, I'll select you for the promotion.
Cuma günü masamda bir rapor olsun.
I want a report on my desk Friday.
- Cuma akşamüzeri geç saate.
- Late Friday afternoon.
Bugün cuma, unuttun mu?
It's Friday, remember?
Deneme testleri yapalım ve cuma günü raporları toplantıda inceleyelim.
We're going to test drive this lube and report back at our Friday meeting.
- Herneyse, her Cuma,
- Anyway, every other Friday,
İkincisi bu cumadan başlayarak her hafta bir binlik istiyorum.
Second, I want a thousand a week starting this Friday.
İlk 250 bu cuma.
First 250 this Friday.
Carlo, Cuma gecesi bir müşterisiyle buluşacağını söyledi.
Carlo says he's meeting a client Friday night.
- Bugün cuma.
It's Friday.
New York'ta olduğunu biliyorum. Cuma'ya kadar dönmeyeceğini de, fakat sana birşey söylemem lazım.
I know you're in New York, and, uh, I know you're not gonna be back till Friday, but I needed to say something.
Haftaya cuma yıkıyorlar.
Place will be torn down next Friday.
Cuma akşamı.
Friday night.
Cuma günkü maçtan sonra eve gittim ve dua ettim.
And after the game on Friday, I went home... and I prayed.
Bunu cuma günü öğreneceğiz.
We're gonna find out on Friday.
Çocuklar kendilerini cuma akşamı için hazırlıyorlar ve henüz bitmedi.
The kids started it themselves Friday night and it just hasn't stopped.
- Bugün de Cuma.
- Today is Friday.
- Cuma.
- Friday.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]