English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Fringe

Fringe traducir inglés

640 traducción paralela
Dökülen kanın kenarında kalırlar.
They stay on the fringe of the blood.
- Uç görüşteki aptallar tarafından.
- According to the idiot fringe.
Dolandırıcılar, keskin nişancılar... ve bu tarz suçlarda parmağı olan herkes sorgulandı.
Informers, con men, and sharpshooters were quizzed... those on the fringe of crime, and those deep in the rackets.
- Kakülleri çok komikti.
- She's so funny with that fringe
# Eğer gece giysinin eteklerinde saçaklar varsa #
If your gown just drips with fringe
Sürekli baston taşıyor, ve burası kel, ama ensesine dökülen beyaz saçları var.
He always walks with a cane, and he's bald up here. But he has a lovely fringe of white hair all around.
Harika bir keşfin oldukça yakınındayız.
The very fringe of some great discovery.
Emekliliğim ve çeşitli imkânlarım var.
Pension. Fringe benefits.
- Radikal gruplar hep vardır- -
- There's always a lunatic fringe...
Rüzgar perdesi olarak kenarda bir sıra ağaç ve nehir sınırı olarak güneyde birkaç ağaç bırakacağım.
I'll leave a fringe for a windbreak and some in the south quarter for a watershed.
Sosyal yardım almanın tek yolu bu. Sağlık, emeklilik planı, işsizlik sigortasından şeyken yararlanmak için...
That way you'd get all the fringe benefits, hospitalisation, a pension plan and unemployment insurance when you're,
Etrafında püskülleri var ve sanırım gündüz güneşten korunmak için başına takabilirsin veya akşamları omzuna alabilirsin.
It has fringe all around the edges and I guess, you could wear it over your head at noon to keep the sun off, or, I suppose in the evening when it's cool you could throw it around your shoulders.
Harika bir maaş, uygun iş koşulları ve özel imkanlar. "
Excellent salary, congenial working conditions, fringe benefits...
Özel imkânlar mı?
Fringe benefits?
Buna küçük eklentiler denir. Peki buna ne dersin?
What you call... fringe benefits.
Özel imkânlar arasında uzun yolculuklar,.. ... geniş gardrop izni, liberal bir emeklilik planı var. "
Fringe benefits include extensive travel, wardrobe allowance, retirement plan...
Görünüşe göre, bazı kaçak sağlık simsarları İdrar Tedavisini doğru bir şey gibi göstermek için İncili kullanmışlar.
Apparently, some fringe health professionals have used the biblical passage as justification for Urine Therapy.
İşin de, maaşın da, ikramiyelerin de, yan ödemelerin de... bunlarla ne yapman gerektiğini sana söylemek için yıllarca bekledim. - Evet, Roger?
I have waited years to tell you what you can do with your job, your salary, bonuses and fringe benefits.
Genelkurmay Başkanı Scott... çok duygusal, mantıksız fanatiğin teki olsa bile, düşmanımız değil.
Scott, the Joint Chiefs even the very emotional, very illogical lunatic fringe, they're not the enemy.
"Niye bizi nehrin aşağısına tehlikenin dışına yollamadın?" diye.
"Why did you not send us down the river... " beyond the fringe of danger? "
Ekstralar da var.
There are so many fringe benefits.
Kakülleri de hoş!
Such are the Anma's fringe benefits! So soft, man!
- Polen'den kalan avantajlar.
A fringe benefit left over by the spores. Good.
Elbette her zaman, bir fanatik grup vardır.
Of course, there's - there's always a lunatic fringe.
- Evet, tepesinde bir püskül olan bir fayton.
Well, a surrey with a fringe on the top.
Yürek parçalayıcı bir şekilde pantolonunun püsküllerini falan sordun.
You asked so piteously for fringe for your trousers.
Sana bebekler gibi baktı ve şu senin püskül meseleni sabırla dinledi.
He nursed you like a baby, patiently listening to that stuff about fringe.
Sağlayabileceğiniz bu kadar ek olanakla size hemen bir ekip ayarlayabilirdim.
Well, with the kind of fringe benefits you girls have to offer, I could get you a crew right now.
Lütfen bütün çalışmalarınız olağanın 10 birim altında sürdürün.
Please maintain random fringe drift within ten percent of initial value.
İyi yönünden bakmak lazım.
You have fringe benefits.
Galaksimizin sýnýrýna yaklaþan kocaman bir kozmik bulut rapor edildi.
A huge cosmic cloud has been reported moving into the outer fringe of our galaxy.
Depremin etkilediği bölgede birkaç ticari kanal var.
There's a few commercial stations on the quake fringe area.
Yandaşlarından biraz daha gizli bilgi mi alıyordun?
Getting more secret instructions from the lunatic fringe?
Lamba biraz daha açık renkli, doğru.
But, just look : the lamp... I mean, it's a bit lighter... but the fringe here has exactly the same shade.
Operasyon gerçekleştiği esnada sen ve senin gemin tehlike bölgesinin eşiğindeydiniz.
You and your ship were at the fringe of the danger area when the operation took place
Bir yan ödeme de istersen.
Call it a fringe benefit.
Teki ihtiyacımız güzel bir kenar süsü, ve biraz da püskül.
All we need is a nice border and fringe.
Y-Sınıfı bir yük gemisi gibi görünüyor on the starboard fringe.
Looks like a Y-class freighter on the starboard fringe.
Ek Ödemelerden mi?
Fringe benefits?
Niçin dandikten kılık değiştirmiş?
[Crockett] Why the low-rent disguise? # # Lunatic fringe # #
A-L-F. Alabama Deliler Vakfı? - Willie Tanner hala hapiste mi bakar mısın?
i have the alabama lunatic fringe, see if willie tanner's still in jail.
İşimin yan hakları.
Fringe benefits of work.
Ve kaderin cilvesi yan komşum bu mükemmelliğe katkı sağIıyordu.
And, as it happened, my next door neighbor was a fringe benefit.
Bir avuç deliye çattık. Bir mezhep falan olabilir.
We've stumbled on some loony fringe group, some kind of cult.
Orada bulunan küllerin arasında daha henüz yanıp tükenmemiş olanlarını özenle ayıkladım.
I perceived a number of flaky ashes and round the edges a fringe of brownish powder, which had not yet been consumed.
İş berbat, ama primler harika.
The work stinks, but the fringe benefits are great.
Boş vakitler önemlidir.
Fringe times are crucial.
Gözleri şimdiden kapanmış, nefes alışı suskun, yaşamın en uzak kıyısına vardı.
His eyes are already closed, his breath quietens, he's reached the furthest fringe of life.
Üzerilerine biraz saçak ve aplike ile.
With some little fringe on them and some applique.
- "Üzeri Püsküllü At Arabası."
- "Surrey with the Fringe on Top".
- Yine de bu işin bir miktar parasal boyutu var.
Well... this one does have a little fringe benefit.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]