Froot traducir inglés
90 traducción paralela
- Ben Froot Loops istiyorum.
- I want Froot Loops.
Cheerios'u sen ye.. ben Froot Loops istiyorum.
You eat Cheerios, I want Froot Loops.
Şimdi... Ocak ve duvar arasındaki şu çatlağı görüyormusun?
Now, we'll combine the rest of this stuff with the Froot Loops that I fought the dog over, and we'll have ourselves some nice little yummy Bundy trail mix.
Evli olduğunu öğrenince hayretten bayılacaktım ama nasıl fark edeceğini bilsen belirtileri vardı galiba...
You could've thrown me for a Froot Loop when I heard he was married. I guess the signs were there if you know how to recognize them.
Kuru üzüm, Meyveli gevrek, bu tür kuru malların içine giriyorlar.
The creeps have been getting into the dry goods, raisins, Froot Loops, that kind of thing.
Oysa, Froot Loops tahılı çok hafif ve lifli besinler içeriyor.
Whereas Froot Loops are light and reasonably high in fiber.
Ve saçları kırmızı Froot Loops gibi kokuyor.
And her hair smells like red Froot Loops.
Froot Loops'u çıtır çerez niyetine yerim ben.
Well, I eat Froot Loops for breakfast.
Sana Froot Loops alırken konuşabilir mi?
Well, can she talk while she gets your Froot Loops?
Froot Loops ( Halka şeklinde mısır gevereği ) ve bira kahvaltının şampiyonu.
Oh, Froot Loops and beer, the breakfast of champions.
Aman Tanrım, bu çekmece Froot Loops dolu.
Oh, my God, this drawer is filled with Froot Loops.
Saçında mısır gevreği var.
You got a Froot Loop in your hair.
Ardından kendimi kantinde meyve halkaları yerken buldum.
Then I was back in the commissary eating my Froot Loops.
Kim bilir ne kadar zamandır meyve halkaları yediğinde... biraz çeşitlilik iyi gelir.
When you've eaten Froot Loops for who knows how long... a little variety helps.
Renkli tahıllar.
Froot Loops.
Şimdi odasında oturmuş gevrek yiyor ve senin adını sayıklıyordur.
He just sits in his room, eating Froot Loops out of the box... saying your name over and over.
Ne kangal ama.
What a fucking Froot Loop.
Nikki, kardeşine meyve şekeri verir misin?
Hey, Nikki, can you get your sister some Froot Loops, please?
Mısır gevreği ye o zaman.
Eat your Froot Loops and shut up.
Tahıl adam olarak da bilinirim, bilirsin, Meyve Ezmesi Adam.
a.k.a. Cereal Man, you know, Froot Loop Man.
Nasıl Froot Loops olmaz?
How do they not have Fruit Loops?
Bir bakarsın Froot Loops olmaz bir bakarsın toprak kaymasıyla koca bir kaya yemek odana gelmiş.
I know Malibu. One second it's no Fruit Loops, the next a mudslide is slinging a 400-Ib. Boulder through your dining room.
Şu kadında Froot Loops var.
Yo, that woman has Fruit Loops!
Kapat gaganı Bay Muhalefet, yoksa sana yapacağımı bilirim.
Button the beak, Froot Loops, or I'll stick that thing on backwards.
Eğer kendini daha iyi hissetmeni sağlayacaksa, hala sevip sevmediğimi bilmiyorum!
I don't know if I like them! Well, I hope you didn't eat all the Froot Loops.
Evde koca bir kutu Foot Loops var.
We've got a whole box of Froot Loops at home.
Mısır gevreğine dönmüşsün.
You look like a Froot Loop.
O canavarları atlatmak çocuk oyuncağıydı.
Get past those monsters, and it's Froot Loops time.
Froot Loops ve pizza.
Froot Loops and pizza.
Hafif bir kahvaltıyla başlayalım, meyveli gevreğimizi yiyelim.
Let's start off with a little breakfast, get our Froot Loops.
Irkçılıktan bahsederek konuyu saptırma antika herif.
Don't play the race card with me, Froot Loop.
Bu güzel ve zarif olmuş fakat bir saniyeliğine düşünüp dev meyve salatası gibi davranmayıp etrafı dantelellerle donatmasaydın da dikkatinin birazını şuradaki iki süper kahramana verseydin ve benim esas planımı maymun gibi yorumlamasaydın ya, seni aptal maymun.
Well, that's fine and dandy, but did you ever stop for one second and think that if you weren't acting like a giant Froot Loop parading around knee-deep in doilies, then you would have noticed that there were two superheroes about to throw a goddamn monkey wrench in my master plan, you stupid monkey!
- Çubuk kraker mi?
- Froot Loops?
Kızılcık aromalı seviyordum ama şimdi meyveli olanlara bayılıyorum.
It used to be Franken Berry, but Froot Loops now.
O zaman Celeste'in meyveli olanlardan olduğunu hayal et.
So imagine Celeste is Froot Loops.
Celeste her daim benim meyvelim olacak.
Celeste will always be my Froot Loops.
Pekala, bence buddy nin arkadaşlığının biraz değişik ve garip olduğu apaçık.
Well, I think it's obvious to everyone That this buddy fellow has a few froot loops loose.
Meyveli gevrekten kolye yaptın demek!
[Gasps] A necklace made of the Froot Loops.
Onlar gerçek meyveli gevrek değil anne.
Those aren't real Froot Loops.
İfadeni değiştirme isteğin var mı, Froot Loops?
Any interest in changing your statement there, Froot Loops?
Mısır gevreğinden kolye.
Froot loop necklace...
Ama ben onları atmadım, çünkü atmayı unuttum çünkü o sırada gevrek yiyordum.
Except that I didn't do that because I forgot to do that because I was eating Froot Loops.
Froot Loops * gibi bir tadı var.
Mmm, it tastes like froot loops.
Meyveli Gevrek.
Hey, Froot Loops.
Dün akşam slip donunun içinde bir kutu meyveli gevrek yemişsin.
Last night, you ate a box of Froot Loops in your tighty whities.
Bir kutu meyveli gevreği tamamen çıplakken hacamat ettim diyelim.
No, I demolished a box of Froot Loops, fully nude.
Baksana Meyveli Gevrek, fanı açmak ister misin?
Hey, Froot Loops, want to hit your fan switch?
Sana Meyveli Gevrek demesinin sebebi acayip gey gibi olan saçın mı?
He calls you Froot Loops because of your very gay haircut?
Hayır, annemle yaşadığım için diyorlar çünkü annem bana meyveli gevrek hazırlıyor.
No, it's... 'cause I live with my mom and she makes me Froot Loops.
Aslında Meyveli Gevrek bir kızla evlendi bile.
Actually, Froot Loops just got married to a girl.
Tercihen Froot Loops'un üzerinde...
PREFERABLY FROOT LOOPS.