Frou traducir inglés
57 traducción paralela
Ahıra gidip Frou Frou'ya bakmam gerek.
I must go to the stables and look at Frou Frou.
- Frou Frou nasıl?
- Well, how's Frou Frou?
- Frou Frou.
- Frou Frou.
Frou Frou?
Frou Frou?
Hayır, onun adı Frou-Frou.
No, his name is Frou-Frou.
Frou-Frou, yalvarıyor.
Frou-Frou, beg!
Vay canına!
Whoa, Frou-Frou, whoa.
Haklısın.
Oh, of course, Frou-Frou.
Yanınızda bana yer verdiğiniz için, teşekkür ederim bayan Frou-Frou.
Thank you, Miss Frou-Frou, for letting me ride on your back.
Hiçbir iz yok, Frou-Frou.
Not a sign of them, Frou-Frou.
Günaydon Frou-Frou, nasılsın bakalım?
Morning, Frou-Frou, my pretty steed.
Fena sayılmaz, değil mi Frou-Frou?
Not bad, eh, Frou-Frou, old girl?
Frou-Frou, geliyor Edgar.
Frou-Frou, here comes Edgar.
Frou-Frou, kedi kaçırma operasyonu bu gece sona eriyor.
Frou-Frou, tonight Operation Catnapper will be completed.
Güle güle Frou Frou.
Bye, Frou-Frou.
Ona Frou-Frou denirdi...
He was called Frou-Frou.
Piste gelip "Frou-Frou nerede?" diyecektim.
I would come into the ring and say "Where is Frou-Frou?"
Frou-Frou! Hiç bir şey söylemedi.
He didn't say anything.
Tam size göre biri var, orada pencerenin yanında, 'Kont dö Süslü Püslü'.
I've got just the fellow for you, over there by the window, the Comte de Frou-Frou.
'Kont dö Süslü Püslü', sanırım.
Le Comte de Frou-Frou, I believe.
Dinle beni Süslü Püslü, biraz para kazanmak ister misin?
Now, listen, Frou-Frou, would you like to earn some money?
Müsadenle, Süslü Püslü.
Excuse me, Frou-Frou.
Mutlu-aygır mı?
( FROU-FROU ) : Happypotamus?
- Ama Bay Süslü Püslü ne olacak?
- But what about Mr Frou?
Boş ver Süslü Püslü'yü.
Forget Frou-Frou.
Süslü Püslü, eski dostum ve yoldaşım, ne işin var buralarda?
Ah, Frou-Frou, my old friend and comrade, what are you doing here?
Tüm yapmamız gereken, seni panda kafesine sokmak, tamam mı? Planıma göre, gösterişli erotik bir dans, kıskançlık ve bang!
What you do is get in the panda lodge with Chi-Chi, dance about erotically, make Frou-Frou jealous, bang.
- Kıskançlıktan sonra?
- When Frou-Frou's jealous?
Egzotik kokteyller yok, şemsiyeler yok.
Okay, so no frou-frou drinks. No umbrellas.
O kuyruklu ve uzun tüylü maskotlardan nefret ediyorum.
Can't stand the mascots, with the tail and the frou-frou. Can't stand the mascots!
Frou Frou çörekçisinin kendi otoparkı olması lazım.
Frou Frou Cupcakes needs their own parking lot.
Daha önce bir Frou Frou'yu ağzına almadığın apaçık.
Obviously you've never had a Frou Frou in your mouth.
... yani, eğer bu hışır hışır şeyleri aldıktan sonra parasını karşılayabilirseniz.
That's if you can afford one after you've paid through the nose for one of these frou-frou.
Onun babası Özgürlük Binişi ve annesi, Hışırtı'ydı.
His sire was Liberty Ride and his dam, Frou-Frou.
Nancy and Avery arasında oyalanıp duracaksın taki ikiside gidene kadar.
You'll just frou-frou around with Nancy and Avery until they're both gone.
şıklık taslama saçmalıklarından hiç birini istemiyorum.
No and I plan to keep it that way. I don't want any of that girly frilly frou-frou nonsense.
- Bir de Frou-Frou var, değil mi?
Apart from Frou-Frou?
Frou-Frou onun karşısında çok daha zarif duruyor.
Frou-Frou looks dainty beside him.
Haydi, Frou-Frou! Haydi!
Go, Frou-Frou!
Haydi, Frou-Frou!
Go, Frou-Frou!
Gördün mü, bu yüzden hışırtı şeyler izlemiyorum.
See, that's why I don't watch that frou-frou stuff.
Çavuşu tokatlamak için ortalıktan biraz sıvışacak mısın?
Gonna nip off for a little five-finger frou-frou?
Madam Fifi Fifi'den bir konser.
A performance by Madame Frou Frou.
- Madam Fifi Fifi zamanı!
- Madame Frou Frou time!
Madam Fifi Fifi!
Madame Frou Frou!
En büyük hayranınızım Fifi Fifi!
I'm your biggest fan, Frou Frou!
Bu akşamki partimizi unutmayın Fifi Fifi!
Don't forget about our party tonight, Frou Frou!
Aferin Madam Fifi Fifi.
Well done, Madame Frou Frou.
Bak Frou-Frou.
Look, Frou-Frou.
Onunla kimse yatmaz.
Lester the frou?
- Teşekkür ederim Bay Süslü Püslü.
- Thank you, Mr Frou.