Fungus traducir inglés
779 traducción paralela
- Üstündeki bu killi mantar da ne?
- What's that hairy fungus all over it?
- Büyük, degil mi?
- Some fungus, eh, doc?
Ben de mantar yuvası sanmıştım.
I thought that was fungus with buttons.
Mantar gibi.
Like a fungus.
Uluslararası sosyete yılda birkez kelebeklerin güzel bir agaç üzerinde toplanması gibi, tanrının yarattığı en güzel sahillerden biri olan Fransız Rivieara'sında toplanır.
Once a year, on the French Riviera one of the most beautiful seashores on God's earth the international set gathers the way an annual fungus gathers on a beautiful tree
Sarılık ve mantar.
Yellow jaundice and fungus.
Hijiki ve havuç mantar, kurutulmuş turp taze veya çok kızartılmış soya peyniri.
Alga and carrot, fungus and agaric, bean curd and fry bean curd cloth.
- Mantar var, çürümüş, berbat halde.
- Fungus, dry rot, terrible shape.
Mantarlar gibi çoğaldılar.
Grew like a fungus.
Bu bir bitki mi... yoksa bir çeşit mantar mı?
Is it a plant or... some kind of fungus?
Bilgi bankamıza göre, Tarsus lV'te egzotik bir mantar türünün yiyecek depolarına saldırdığı bir dönemde, 8.000 nüfuslu koloninin yiyeceği bitiyor.
According to our library banks, it started on the Earth colony of Tarsus IV when the food supply was attacked by an exotic fungus and largely destroyed. There were over 8000 colonists and virtually no food.
Bir yarayı kaşımak gibi.
Like cozying up to a piece of fungus.
Kök dokusuna benzemiyor, daha çok küf ya da mantar gibi.
Doesn't look like root matter, more like mould or fungus of some kind.
Siyah sabun, banyoya koyun, ellerini yıkayınca parmaklarda gerçek mantar büyüyor.
"BLACK SOAP". LEAVE IT IN THE BATHROOM THEY WASH THEIR HANDS, REAL FUNGUS GROWS ON THE FINGERS.
Şişe mantarı!
The fungus face!
Biliyorum, farkındayım, ama... eğer bazı İngiliz doktorlar "bu mantar da ne" diye sormasalardı... bugün penisilin diye bir şey olmazdı. Öyle değil mi?
I know, I realize, but if certain British doctors never asked, "What is this fungus?" we wouldn't today have penicillin.
İstenmeyen bir mantarın steril bir kapta kazara büyümesi şeklindeki ender bir başlangıç sayesinde Sör Alexander Fleming dünyaya penisilini kazandırmıştı.
It was from such an unlikely beginning as an unwanted fungus Accidentally growing on a sterile plate That sir alexander fleming gave the world penicillin.
Bir çocuk bastı üzerime, çiçeklerle süslenmiş jöleli, salyangoz gibi.
A child trod on me, like on snail-festooned... jellied, rotting fungus.
Hani yemyeşil şekildeydi mantar gibi parlıyordu. Kirpiklerinden sızıyordu.
You know, that righteous tone green he was too, all glowing like a fungus, and oozing and eyelashes...
Çürümüş küf mantarı yöneticisi ve uzman yarışçı Gore-Slimey Boomerang Rapidosu'yla Snake Petrolleri'nin pitinden ayrıIıyor.
In the Snake Oil pit the director of the Dry Rot and Fungus Control Authority and ace driver Gore-Slimey is behind the wheel of his Boomerang Rapido.
Kenny, Güney'de bu mantar parazite yakalanabilirsin.
Kenny! You can get this parasite fungus in the South.
Bu karınca mantarlı toprakları yiyecek için ekip biçer.
THIS ONE CULTIVATES CROPS OF FUNGUS FOR FOOD.
"Fungus Mungus" nedir?
What's "Fungus Mungus"?
- Spor ve mantar örnekleri toplarım.
- I collect spores and fungus.
- Mantarlarla ilgileniyor olmalı.
- She must be into fungus.
Kansere benzeyen bir mantar var.
A fungus that`s like cancer.
Mantar yavaş yayılır.
The fungus spreads slowly
Bütün bu mantar hikayesi de ne?
What`s all this about a fungus? .
Eğer sandıklarında mantar varsa, görürsün!
If there`s a fungus in your crates, you`ll see
Yulaf mantarları hakkında yaptıkları haber dizisi inanılmaz bir gazetecilik örneğiydi.
You're right. That series they did on oat fungus was an uncompromising piece of journalism.
Tüy mantarlarından kurtulmanın garantili yolu.
It's guaranteed to wipe out feather fungus... - in even the most active crotches.
Willie, Sen dedinki o çocuk tam bir mantar.
you said the kid was fungus!
Küçük mantar şimdi burada.
the little fungus is here now.
"Organizman" diye cevap verdi Kurtçuk.
Of the fungus. - the caterpillar said. -
Senin gibi bir mantar parçasının subay olmak için gerekli donanıma sahip olduğuna gerçekten inanıyor musun?
You seriously believe a fungus like you has the stuff to be an officer?
Duş terliklerinde mantar var.
Your shower shoes have fungus on them.
Duş terliklerindeki mantarlar, seni asla büyük biri yapmazlar.
You'll never make it to the bigs with fungus on your shower shoes.
Eğer bu oyunda 20 kazanmaya başladığında duş terliklerindeki mantarların büyümesine artık izin verebilirsin. Ve basın da senin renkli biri olduğunu düşünecektir.
If you win 20 in the Show... you can let the fungus grow back on your shower shoes... and the press will think you're colorful.
Biraz çürük tahta, anlaşılır bir rutubet etrafta tek tük küf.
A little dry rot, selective damp... some fungus here and there.
Duymuş muydun? Ya o sporlar insanların ciğerlerine girer, oradan kanlarına geçer-ve onları ölümlerine neden olursa? İlginç bir hava...
It has these fungus spores in it, and these spores... get into people's lungs and their bloodstream... and it grows, and then it kills them.
yazısını bile koydum
He lived in my room. So does fungus.
Terli testis ve kalça mantarı gibi ter kokuyor. "
"wafts sweat balls from sweat balls and thigh fungus."
Kurbağalar, sivrisinekler, iribaşlar, çamur eşek arıları çürükler, mantar, solucanlar ve her tür yılan.
Frogs, mosquitoes tadpoles, mud daubers dry rot, fungus worms and snakes of all types.
Çekil üstümden, seni küçük asalak.
Get off me, you little fungus.
Dudağında, tanımlayamadıkları bir mantar çıktı da.
He's got a lip fungus they ain't identified yet.
Bunu biliyorsun. Eğer garip bir hastalıkla geri dönersen farklı bir doktor bulmak zorunda kalacaksın
If you returned with some bizarre fungus growing from your armpit, you would have to find an another doctor.
Mantar ve bit kontrolünü yap.
Check for fungus and body lice. Any questions?
O periye ve aptala inanmayın!
Don't listen to that faerie and that brainless fungus!
Ben senin ne demek istediğini iyi bilirim ; iğrenç şişko!
I know what you meant, you fuckin'slimy fungus!
Zaman ve şartlar bir tür karıncayı mantarlara yiyecek olması için yaprakları hasat etmesine yönlendirir.
Time and circumstances lead one type of ant to harvest leaves as food for fungus.
Mantar!
Fungus.