English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ F ] / Fyi

Fyi traducir inglés

632 traducción paralela
B.O.! Yani "Bilginiz Olsun".
Fyi, that means For you in formation
Ayrıca, bilesiniz diye söylüyorum, o ilaç Doğal Yaşamı Koruma Derneği tarafından bir kaç yıl önce yasaklatıldı.
And, FYI, that pesticide was outlawed by the EPA years ago.
- Farmer'lardayım, haberin olsun.
- FYI only, I'm at Farmer's.
Altazilar : GELULA CO., INC.
Subtitles by FYI-Media
Ve bilginiz olsun, dün gece hiç bir şey olmadı en azından utanacağım bir şey.
And, FYI, nothing happened last night. At least nothing I'm ashamed of.
Ve bilginiz olsun, utanacağım bir şey yapmadım.
And, FYI, I'm not ashamed of anything.
Bu arada, seks yapan başka bir kardeşin daha var.
FYI, you have another sister who has had sex.
- Bilginiz olsun, Abby Morgan'ını ismi orada yazıyor çünkü beni tehdit etti ve hiç te yardım etmiyip bütün haftayı beni aşağılayarak geçirdi.
- FYI, Abby Morgan's name is on this report because she threatened my life and didn't help at all and spent the entire week just verbally abusing me.
Rach, bilgin olsun yeni dairenizin Yılbaşı'ndan beridir sıcak suyu yok.
Oh, Rach, fyi : Your new apartment hasn't had hot water since Christmas.
Sadece açıklama için, ilk üç harf asistan dilinde "kıç"...
Just fyi, the first three letters in assistant spell "ass,"
Bu FYl.
Just fyi.
Ve, FYI, Lincoln'ün sıtması vardı.
And, FYI, Lincoln had the jungle fever.
Bilgin olsun, onun bunun çocuğu yiyecek hizmeti ve garsonluk k-a-z'dır. K-a-z-ı.
fyi, you SOB, cater-waitering is T-U-F F.
Ondan çektiği yağlarla Good Burger'daki iki çocuğu yaptı.
FYI, he used the fat he took out of her to make the two kids from Good Burger.
Bu arada Ross, komşularından biri haşhaş yetiştiriyor.
Which, FYI, Ross, one of your neighbors, growing weed.
Kyle'a odayı boyamadan önce 30'dan fazla..
FYI, she must have shown kyle over 30 paint samples...
Bunun adı değişiklik değil artık yumurtlamıyorumdur.
fyi, I'm not transitioning. I'm happening.
Bilgin olsun, seni özledim ama büyütme.
FYI, I missed you. Don't make a big deal out of it.
Haftaya saldırgan ikizler hakkında program yapıyorum.
fyi, next week I'm doing a show on violent twins.
Gözlerinizi iyi açın. Bu, normal işlerinizden kaçmak için bir mazeret değil.
And seriously, fyi, you guys, this is not an excuse to get out of your regular activities.
FYİ, gay erkekler boyle sacma oyunlar oynamaya gerek duymaz. Heteroseksüel erkekler duyar.
You know, fyi, gay guys don't necessarily play the same bases as straight guys do.
Bilgin olsun, burada olma sebebim lastiklerin yirtilma bahanen. Biraktigin ilk 13 mesajdan daha inandirici olmasiydi.
Ok, fyi, the only reason I'm here is because your whole tires-got-slashed-story was so much more believable than the first 13 messages you left me.
Subtitles by FYI-Media
Subtitles by FYI-Media
Haberin olsun, burada hep açık bir davetiyen var.
fyi, you've always got an open invitation, right here.
Bu ikimizin de siciline yansıdı bu arada.
Reflected on both our records, fyi.
Bil ki seninle takılmak isterim. Kankalar gibi ya da nasıl olursa.
And for your FYI, I'm cool for hanging out just as platonic friends or whatever.
Lafını balla kesiyorum, beni snu-snu için kullanabilirsiniz.
fyi, I could be used for snu-snu.
J.D.'nin annesi, kızıyla daha fazla dalga geçilmemesini istediğini açıkça söyledi.
fyi : JD's mommy has made it clear that she doesn't want her daughter picked on any more.
Bilgine, yeni çocuk, Francis her yerdedir.
FYI, newb, Francis is just everywhere.
FYI, arkadaşım, Bunun çoğu güç.
FYI, my friend, a lot of this is muscle.
- Bu arada, beni sinir ediyorsun. - Biliyorum!
You make me sick, FYI.
- Bil diye söylüyorum Van Halen saçlı.
FYI, Van Halen hair, I'm plenty busy.
Kıyameti düşünürsek en güvenli yer orası.
FYI, safest place to be in case of an apocalypse.
Haberin olsun, Leland hep asabidir.
FYI, Leland's always run pretty hot.
Ayrıca, haberin olsun, bazen popomuza hafifçe şaplak atılmasını da severiz.
We also appreciate gentle spanking once in a while, just fyi.
Bilgin olsun, bu çok zavallıca.
FYI, that's pitiful.
- Benim hatam degil.
- FYI, not my fault.
Kurallara göre, sarı yavaşla demek Sam hızlan değil.
FYI, Sam, yellow means slow down, okay? Not speed up.
- Sal gitti, Bill!
- FYI, Bill, the raft is gone!
Bu arada, dün gece 20 dakika uyuyabildim.
Oh, I slept 20 minutes last night, FYI.
"Bilginize" yazar gibi.
FYI kind of thing.
FYI ( For Your Information ) Bilgin olsun diye söylüyorum.
FYI.
- Bu arada.
- fyi.
Bilgin olsun diye söylüyorum. Bomba etkisi yaratacağımı düşünen film yapımcılarıyla tanıştım... ve Kimber Henry'yi bu işe sokmak için sabırsızlanıyorlar.
FYI, I met some movie producers who think I'm the bomb... and they can't wait to get into the Kimber Henry business.
Bilginize, dün gece şaplak atma yoktu. Tamam mı?
FYI, there was no spanking last night, okay?
Ve bu arada, New York'ta bir arkadaşın var - ben.
And FYI, you have a friend in New York.
Ölümle, eski sevgilimin düğünü arasında seçim yapsam...
fyi. Given a choice between death and attending my ex's wedding...
Ve bilgin olsun diye söylüyorum, o ameliyata kollarından etler sarkan bir babaannen olmasın diye girdim.
And fyi, I only had that surgery so you wouldn't have a grandmommy with matronly upper arms.
Bu arada, MK-1200'e dışarıdan giremezsiniz.
A couple hundreds acres. And you can't hack into an MK-1200 from the outside, FYI.
Yani kredi kartına ihtiyacım var.
So, I'm gonna need your Amex, and fyi, how about my own card?
Vaktiniz olduğunda sizinle konuşmak istiyorum.
fyi for you, Mr. Witter, the meeting's been pushed to 3 and Mr. Rinaldi's in your office and when you have a moment, I'd like a word.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]