English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Gareth

Gareth traducir inglés

576 traducción paralela
Gareth!
Gareth!
Gareth Wooten, lütfen.
Gareth Wooten, please.
Tarihleri kontrol edebilirsin, Gareth.
You can check the dates, Gareth.
Bak, Gareth, benim için iflah olmaz yalanci dediklerini biliyorum... ve mahkemede sOylediklerimin tek kelimesine kimse inanmadi... ama Charlie Burke hayal ürünü degildi- - bu kisi gerçekten vardi.
Look, Gareth, I know people say that I'm a compulsive storyteller... and nobody believed a word I said in court... but Charlie Burke did exist- - he's not just a figment of my imagination.
Sonra sen geldin, Gareth.
And then you arrived, Gareth.
Seni gOrür gOrmez iyi bir insan oldugunu anlamisti, Gareth.
He recognized it in you the minute he saw you, Gareth.
Faul yaptilar, Gareth,
They fouled the ball, Gareth.
Karsimizda kahrolasi hükümet var, Gareth!
This is the fucking government, Gareth!
Gareth'i dans ederken gördüğüm ilk anı hatırlıyorum.
I remember the first time I saw Gareth dancing.
- Çok iyi bir teori Gareth.
- Excellent. - It's a very good theory, Gareth.
- Gareth nerede?
- Torturing Americans.
Parmağında yüzük yok değil mi?
Any rings on fingers? Gareth, you don't know how lucky you are.
Gareth, ne kadar şanslı olduğunu bilmiyorsun.
Finding someone to marry is a tricky business.
Törenimiz birkaç dakika içinde başlayacak. Ama öncelikle Matthew'dan yani Gareth'ın en yakın arkadaşından birkaç kelime söylemesini istedik.
But first we have asked Matthew, Gareth's closest friend, to say a few words.
Bu konuşmayı hazırlamak için birkaç kişiyi aradım. Amacım Gareth'ın tanıştığı insanlar tarafından nasıI hatırlanacağını anlamaktı.
In order to prepare this speech, I rang a few people to get a general picture of how Gareth was regarded by those who met him.
Eğer Gareth ve Matthew gibi olamayacaksak, o zaman akışına bırakmalıyız.
If we can't be like Gareth and Matthew, then maybe we should just let it go.
Bu, toplumbilimci Gareth Waltrip'e göre böyle.
That " s according to social scientist Gareth Waltrip.
Gareth, vizelerinde ikinci soruyu cevapla,... üçüncüyü değil, üçüncü daha kolay görünebilir ama yapamıyorsun...
Gareth, answer the SECOND question on your mid-term, not the third.
On yıl sonra, Gareth Sismoloji Görev Biriminin başına geçecek ve depremleri tahmin edecek bir sistem geliştirecek.
Ten years from now, Gareth will head the Seismology Task Force and will design a system to predict earthquakes.
Peki ya bütün o söylediklerin? Bana, Gareth'e,... şehre olacaklar hakkında bulunduğun tahminler?
What about the predictions about me, about Gareth?
Kırmızı şarap Gareth, Onu geldiğimiz arabada bulabilirsin.
SOME RED WINE, GARETH. I BROUGHT IT WITH ME IN THE CARRIAGE.
Biz, Gareth ve ordusunu geri püskürtürken, her yerde cesetler vardı.
By the time we drove Gareth and his army back there were bodies everywhere.
Gareth'ı öldürene kadar bir hayatım yok, Zeyna.
Until I kill Gareth, I don't have a life, Xena.
- Peki ya eğer sana Gareth'ı nerede bulabileceğini söyleyebilirsem?
What if I can tell you where you can find Gareth?
Bu işi bitirdiğin zaman... sana Gareth'ı nerede bulabileceğini söyleyeceğim.
When you finish this job I'll tell you where you can find Gareth.
Goliath ve benim, bir mücadelede Gareth ve ordusuna karşı savaştığımız zamanı. Bir sabah hazırlıksız yakalandık.
When Goliath and I fought in a campaign against Gareth and his army we were caught off-guard one morning.
O beni kurtarırken, Gareth hepsini öldürdü.
While he was saving me, Gareth killed them all.
Dagon Gareth'ı nerede bulabileceğimi biliyor.
Dagon knows where I can find Gareth.
Ama şu senin masum insanların ben ve Gareth'ın arasında duruyor.
But these innocent people of yours stand between me and Gareth.
- Gareth... hala...
Gareth still...
- Gareth.
- Gareth.
- Üç adımlık. Bu Gareth olmalı.
It's gotta be Gareth.
Gareth kim?
Who's Gareth?
- Dev Gareth'mış.
The giant is Gareth.
Zeyna'nın eski dostu, Goliath ailesini öldürdüğü için Gareth'dan intikam almak istiyordu.
Xena's old buddy, Goliath, wanted to get revenge on Gareth for killing his family.
- Gareth bir başlık giyiyor mu?
Does Gareth wear a helmet?
Ama eğer onu havaya kaldırabilirsem, bence Gareth'ı çivilemekte kullanabiliriz.
But if I can get it up into the air. I think we can use it to nail Gareth.
Gareth buraya geldiği zaman... üzerinde bir kemer tokası asılı havada yüzen bir parça parşömenle onu haklayacağız.
When Gareth gets here, we're gonna have a piece of parchment floating in the air, with a belt-buckle hanging on it.
- Bu Gareth bir orduyu ezmeye asla karşı koyamaz.
That Gareth never could resist stomping an army.
Zagreas'ı Gareth'ın yoluna çıkartmak.
To bring Zagrayas into Gareth's path.
"GARETH'I BEKLEME"
WAITING FOR GARETH
Gareth... gene karşılaştık.
Gareth! We meet again.
Hadi, Gareth... soğuk almazsın!
Come on, Gareth, you couldn't catch a cold!
Charlotte son flörtüyle oradaydı, Gareth Davis.
Charlotte was there with her latest fling, Gareth Davis.
Gareth, gitmem gerek.
Gareth, I've got to go.
Walker Thomas Gareth Mountbatten.
Walker Thomas Gareth Mountbatten.
Matthew canım.
Matthew, darling. - Where's Gareth?
Gareth cenazeleri düğünlere tercih ederdi.
Gareth used to prefer funerals to weddings.
Keşke Gareth da burada olsaydı.
I wish Gareth was here.
Hayır, teşekkür ederim Gareth.
NO, THANK YOU. THANK YOU.
- Gareth...
Gareth is...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]