Giacobbe traducir inglés
59 traducción paralela
Benim adım Giacobbe Clara'nın doğum günü için verilen ziyafete davet edildim.
My name is Giacobbe and I was invited to dinner for Clara's birthday.
Sorun nedir Giacobbe?
What's wrong with Giacobbe?
Giacobbe.
Giacobbe.
Gerginliğe gerek yok, Giacobbe.
Don't be so tense, Giacobbe.
Kollarında, Giacobbe.
In your arms, Giacobbe.
Giacobbe... Bayılacakmışsın gibi hissediyorum?
Giacobbe... don't you feel like you're going to faint?
Bayılacak mısın? Yoksa bayılmayacak mısın, Giacobbe?
You're going to faint, aren't you, Giacobbe?
Ah, Giacobbe...
Ah, Giacobbe...
Yüzüme bak, Giacobbe.
Look at me, Giacobbe.
Gözlerin kapanıyor, Giacobbe...
Your eyes are closing, Giacobbe...
Elimdesin, Giacobbe.
You're in my hands, Giacobbe.
Git, Giacobbe, koş!
Go, Giacobbe, go!
Sen ödleğin tekisin, Giacobbe, büyük bir ödlek!
You're just a coward, Giacobbe, a big coward!
Giacobbe... Clara'ya yakın olacaksın.
Giacobbe... you'll be close to Clara.
Ayıp sana, Giacobbe, utanmalısın kendinden!
Shame on you, Giacobbe, shame on you!
Ben Giacobbe'yim.
I'm Giacobbe.
Giacobbe, bu onuru neye borçlu olduğumu bilmek...
Giacobbe, I'd like to know to what I owe the honour of...
Giacobbe?
Giacobbe?
İnansam mı inanmasam mı bilemedim.
Giacobbe, you haven't said if you'll accept or not.
Onların hepsi senin, Giacobbe hepsi...
They're yours Giacobbe, all yours...
Giacobbe, eğer burada kalırsan, tıpkı abi kardeş gibi yaşarız, hatta istersen sonsuza kadar.
Giacobbe, we'll live like two brothers, and you can stay here for now, and forever if you want!
Yalvarırım, beraber çalışalım Giacobbe...
Please, help me Giacobbe...
Sen ve ben, Giacobbe, açıkgöz olmalıyız, akıllıca davranmalıyız, anladın mı?
Me and you, Giacobbe, will be astute, we've got to be smart, understand?
Düşünsene, Giacobbe, sadece biz ayakta kalacağız... büyük ölü şeyin içinde yani?
Just think, Giacobbe, just us two alive inside... inside a big dead thing, eh?
Giacobbe...
Giacobbe...
- Zavallı Giacobbe, senin için üzgünüm.
- Poor Giacobbe, I feel sorry for him.
Clara ile her şey iyi gitti, Giacobbe...
But it all went well with Clara, Giacobbe...
Şu an yorgununum, Giacobbe.
I'm tired now, Giacobbe.
Hey, Giacobbe, seni duyamıyorum.
Hey, Giacobbe, I can't hear you.
Giacobbe!
Giacobbe!
Giacobbe, olağanüstü bir fikrim var.
Giacobbe, I've had an extraordinary idea!
Giacobbe, bu parlak fikrim sensin.
Giacobbe, you're my brilliant idea.
Günaydın, Profesör Giacobbe.
Good morning, Professor Giacobbe.
- Giacobbe!
- Giacobbe!
Sen delisin! Fırlat onu, at üstünden Giacobbe!
I'm wearing a blanket, I feel cold.
Hava elektrik akımıyla yüklü, bunu bilmiyor musun?
You're crazy! Throw it away, take it off Giacobbe!
Giacobbe...
Well?
Giacobbe, Sesin artık gelmiyor.
Where have you got to?
Giacobbe!
Giacobbe... Giacobbe, I can't hear you anymore. Giacobbe!
- Aklıma Mark Twain takıldı. - Kimdi o?
Giacobbe!
İyi geceler, Giacobbe.
Good. Now you're safe... You're perfectly insulated.
Ağla Giacobbe, ağla.
Cry Giacobbe, cry.
Sen delisin, Giacobbe.
You're crazy, Giacobbe.
Sadece etrafına bakarken değil, yanında, veya önündeki iki satırda, ya da arkanda. Oradaki, seni gözetleyen, sensin Giacobbe.
You just need to look around you, next to you, or two rows in front of you, or behind your backs... there he is, spying on you, your Giacobbe.
Cesur ol, kendi Giacobbe'ni keşfettiğinde bırak.
Be brave, try to find your Giacobbes when you leave here.
Giacobbe, seni görmüyormuş numarası yapıyorlar korktular çünkü onların fikirlerini değiştiriyorsun.
Giacobbe, they're pretending they haven't seen you because they're scared you'll change your mind.
Giacobbe, şimdi atlarsan onların istediğini yapmış olacaksın, bunu bana sen öğretmiştin.
Giacobbe, it's you who taught me that you must jump to make them happy, jump now.
- Giacobbe... nereye gidiyorsun?
- Giacobbe... where are you going?
Giacobbe... her şeye baştan başlayalım mı?
Giacobbe... shall we start again?
Giacobbe... tek kişi miyiz yoksa iki kişi mi hâlâ anlamadım.
Giacobbe... I still don't know if we two are one or two...
Sözlerim, geceyi aydınlatan şimşeğin parlak ışığı ve gök gürültüsüyle başlıyor.
Good night, Giacobbe.