Giderler traducir inglés
1,668 traducción paralela
Sanatsal bir olaydan diğerine Platform Bir'le giderler.
They move Platform One from one artistic event to another.
Onlara kesimevinin altından yapıldığı söylense, koşarak giderler.
They'll just trot right into the slaughterhouse if they're told it's made of gold.
O zaman Brad Pitt'e giderler sonra Keanu Reeves'e ve...
They go to Brad Pitt. He passes, they go to Keanu Reeves.
- Para neredeyse oraya giderler.
They go where the money is. If they're not painting, they're not earning.
Bunu biliyor musun bilmiyorum ama boyacıların yapacak işi olmazsa başka işe giderler.
And I don't know if you know this, but if the painters have nothing to do, they'll move on to another job.
- Biliyor musun bilmiyorum ama boyacılar boyamaya hazırsa ve rengini seçmemişsen giderler ve bir daha onları göremezsin. Yani saat işliyor.
See, I don't know if you're aware of this, but if painters are ready to paint, and you don't have your colors ready, they'll leave, and you'll never see them again,
İnsanlar, ışıkları ipe dizmeye çalışırlarken çatılarından düşerler, veya kırk yılda bir kayak yapmaya giderler ve kafalarını kırarlar.
Folks fall off their roofs while they string up lights, or they go skating for the first time in a decade and break their heads open.
Hasarlı kapakçıktan çıkan kan pıhtıları doğrudan beyne giderler. Al sana inme.
Clots form on the faulty valve, get sent to the brain, voilà- - stroke.
Uyanırlar, tuvalete giderler, malum şeyi yaparlar, sonra aynada sivilce var mı diye kontrol ederler.
Wake up, go to the bathroom, then the obvious, then check their zits in the mirror.
- Yoksa giderler.
- He's gone! He's gone!
Helena, uygarlıklar sanat olmadan solup giderler.
Helena, civilizations wither and die without the arts.
Sonra da her sabah kalkıp, işe giderler.
And then, like, they get up and go to'em every day.
İnsanlar buraya gelir ve giderler.
It's-It's that people come and people go.
Hiç kimseyi öldürmediler Muhtemelen biraz sonra evlerine giderler.
[Stottlemeyer] They didn't kill anybody, so they'll probably be home soon.
Bir kez FBI'ın dava üzerinde olduğunu duyunca, açıklayabileceğim strateji değişikliklerine giderler.
Once they hear the FBI's on this case it's likely to force a change in strategy which I can account for.
ve 11.00 gibi kapatıp giderler.
They usually knock off about 11.
İnsanlar daima terk edip giderler.
People always leave.
Temiz kıllara giderler.
They like hair that's clean.
Hayvanlar aleminde köpekbalıkları ileriye, yengeçlerse yana doğru giderler.
Now, in the animal kingdom, sharks move forward while crabs move sideways.
Sence Weevil gibi birisinin peşinden mi giderler?
We know that. You think they'd go through all that for someone like Weevil?
Sakin bir günde topu topu birkaç metre yol alabilirler ama esinti varsa, ki şu an var, gökyüzüne doğru sürüklenip giderler.
On a calm day, they may only travel a few metres, but if there's a breeze, as there is now, they can be swept up high into the sky.
Onlar... Onlar... Onlar birbirlerinin evine giderler, evinize gelir ve çay içerler.
They... they... they go to each others'houses, they come to your house and drink tea.
Ama bu ülkedeki ve dünyadaki heteroseksüellerin çoğu birbirleriyle tanışır ve birbirlerine giderler kör kütük, kör kütük sarhoş olduklarında.
But most heterosexual people in this country and around the world... meet each other and get together with one another... when they're totally, totally drunk.
Ve o kişiyle eve giderler.
And they go home with that person.
Ve sonra eve yatmaya giderler, parçalamaya parçalanma... bir yatağı parçaladığınızda Bu... Bu çok zor bir işlemdir.
And then they... they go home to the bed they've sheared for... sheared... when you shear a bed it's a... its a difficult process.
Cennete giderler.
They go to heaven.
Cehenneme giderler.
They go to hell.
Ve sonra terk edip giderler.
And then they leave.
Eğe fark edemezlerse, Kenneth'in yaptığı gibi doğrudan üzerinden geçip giderler.
If not, they will do what Kenneth did and walk right through it.
- Birileri üzerine basıverir ve yok olup giderler.
- Before someone stomps on them and they're all gone.
Birlikte yürür, konuşur, uyur hatta tuvalete giderler.
They walk, talk, sleep... ... even go make toilet.
Onu tanıyanlar, hiç sorgusuz peşinden giderler.
The men know him, he can step right in.
Bazen, en güzel şeyler.. en masum olan şeylerdir. Ve onlar, yanımızdan geçip giderler.
Sometimes, the most beautiful things... are the most innocent things, and they keep passing us by.
Eriyip, giderler.
They'll melt.
Burda olmadığını anlarlarsa giderler, tamam mı
They musn't find out that she's here. I'm gonna go with them. It's the only way to make sure that they leave.
Kahveden sonra giderler mi? - Umarım öyle olur
Bring them coffee, so they can leave.
Hep dangalağın birinin peşinden giderler.
They always end up leaving with some retarded big-Joe guy.
Eğer kararı temyiz ederlerse, göçmenlik temyiz komisyonuna giderler ve sonucun başarılı olma olasılığı çok düşüktür.
If they appeal that decision, they go to the Board of lmmigration Appeals, and that is hardly ever successful.
Ve sonra giderler.
And then they leave.
Kalırlarsa, giderler.
If not, well, they're out.
Öncelikle, yakında yıkılıp giderler demiştiniz fakat her geçen gün daha da güçlenip zorbalıklarını arttırıyorlar.
First, you said they would soon fall, but they grow stronger every day and more despotic.
Kale içre giderler...
They're entering the city gates...
Cennete uçakla mı giderler?
- They take the plane?
Viski içince ise yukarı, aşağı giderler dibe vurursun. Ve ayağa kalkamazsın.
The ones drunk on whisky, they're up, down, hit the ground... and don't get up.
Bu giderler ve borular sadece su ve bokun içinden geçtiği yerler gibi görünüyor.
These drains and pipes just seem... like the place where the water and shit runs through.
En az iki üç gün kalırlar ve sonra giderler.
They tend to stick around a couple of days, then move on.
Dadılar hep yanında kalmaz ki, er geç giderler.. .. ya da işten çıkarılırlar.
A maid is never forever, sooner orlater she leaves or gets fired.
Ait oldukları başka bir yere giderler.
to another place they belong to.
İnsanlar laboratuarda bir şeylerle uğraşır, sinirlenir, yemek yemeye çıkar.. ve eve giderler ve hayatlarını sürdürürler - sanki hayret verici bir şey olmuyormuş gibi. Çünkü böyle yapmanız gerekiyor.
People tinker in the lab, and they get angry about things, and they have lunch... and they go home and they lead their lives... just as though nothing utterly astounding is happening... because that's how you have to go about it -
Bahisçide daima yarış günlerinde büyük miktar para olur. Ve sonra Bankaya paraları işaretlemeye giderler, değil mi Kimmy?
Bookies always keep a big float on a major race day and they get the bank to mark the notes, don't they, Kimmy?
140 kiloluk futbolcular birşeyin yapılmasını istedikleri zaman ona giderler.
300-pound football players go to her when they need something done.