English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ G ] / Grandad

Grandad traducir inglés

477 traducción paralela
Onu incitmelerine izin verme.
My grandad won't come down.
'Sadece Dedem'le ben kaldık.
'Only Grandad and I were left.
'Dedem Atom Bombasından kör oldu.
'Grandad was blinded by the A - bomb.
Büyükbabam da geliyor mu?
Is Grandad going too?
Büyükbaba, sen olmadan gitmek istemiyorum.
I don't want to go without Grandad.
Büyükbaba, sen gelmezsen gitmeyeceğim.
I won't go unless Grandad comes too.
Taro, önce sen git büyükbaban sonra gelecek.
Taro, you go first and Grandad will follow.
Büyükbaba da geliyor.
Grandad is coming too.
- Dede!
- Grandad!
Büyükbaba - KUNINORI TODO
Grandad KUNINORI TODO
Gidip büyükbabayı görelim.
Let's go see the Grandad!
Ama büyükbaba, bir sürü farklı köy var.
But Grandad, there are many different kinds of villages
Büyükbaba "dört" tane demişti, öyle değil mi?
The Grandad said "four," didn't he?
Büyükbaba!
Grandad!
Büyükbaba'yı görmeye gideceğiz!
Let's go see the Grandad!
Gidip büyükbabayı görelim.
Let's go see Grandad
İtirazın var mı, büyükbaba?
Any objection, Grandad?
Hayır, büyükbaba.
Nothing, Grandad
- Yoruldun mu dede?
- Tired, Grandad?
- Dedem nerede?
- Where's Grandad?
İşte dedem!
It's Grandad!
Ben olsam o madalyaları takmazdım, büyük baba.
Don't show off your medals, Grandad.
Demek oğlunun arabası zannedip beni durdurdun ha?
That's not smart, grandad. What do you want from me?
Yine mi sen Düdük? Oğlunu arayan Baba.
This time you're asking for it, grandad.
Ben ondan daha çok aileden sayılım. Ne de olsa büyük babalarımız aynı.
I'm more family than he is, since we had the same great-grandad, Mr Maury.
Büyükbabanda hep 3, 4 tane olurdu.
Grandad always had 3 or 4.
Büyükbabam.
It's my grandad.
Benim büyükbabam işte.
It's my grandad.
Çamaşıra yardım eder ve büyükbabanın sosislerini pişirmene.
Help with the washing up and put your grandad's sausages on.
Yani ben sana yardım edeceğim. Büyükbaba'nın yemeği, çamaşır.
So I'll help you put the... grandad's dinner on, and do the washing up.
Büyükbaba, büyükannem sana pek iyi davranmıyor değil mi?
Grandad, Granny isn't very good to you, is she?
Büyükbaba.
Grandad!
Büyükbabanın senin için savaşacak gücü kalmadı artık.
Grandad hasn't got the strength to fight for you any more.
Büyük babanın dediği doğrudur. Çünkü o zamanında saray muhafızlarındandı. O daha iyi bilir.
It was as your grandad says, because he had been in the princely guards and knows better.
Hadi büyükbaba, ver onu bana.
Go on Grandad give it to me
Büyükanne ve büyükbaba nerede yaşıyor?
Where do Gran and Grandad live?
Onu en son dedenin Maine'daki evinde görmüştüm.
Last time I saw her was at your grandad's place in Maine.
Büyükbabamın üniforması.
It's my Grandad's uniform.
Grandad taksi baba ile gelecek.
Gran dad's taxi's going to come with Dad in it.
- Grandad kim?
- And who's Grandad?
Grandad taksi şöförünüz.
The taxi driver's your Grandad.
Bu benim büyükbabam.
This is my grandad.
Al bakalım büyükbaba.
Grandad...
Peki büyükbaba ne olacak?
But what will happen to Grandad?
THE BEST GRANDAD IN THE WORLD.
THE BEST GRANDAD IN THE WORLD.
BEST GRANDAD
BEST GRANDAD
Büyükannem de büyükbabama kalp ilaçlarını böyle içirirdi.
Like our Grammy Moon used to get grandad to take his heart medicine.
Tanımıyorsanız bile duymuşsunuzdur, Arthur Mullins bu genç bayanın büyükbabasıdır.
If you didn't know him, you'd have heard of him, Arthur Mullins... this young lady's grandad.
- Büyükbaba mutlu.
- Grandad is happy.
Haydi, büyükbaba.
Come on, grandad.
Oğul!
- Into the water, grandad.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]