Great traducir inglés
214,876 traducción paralela
Sona, karşılaştığımıza çok sevindim.
Well, Sona... It's so great to see you.
Hayranlarımla tanışmayı seviyorum.
It's great to meet a fan.
Harika, tabi senin yardımdan kastın neyse?
Great, depending on what your definition of help is.
Onlarla bağlantı kurulabiliir ve çok büyük güçlere sahipler.
They can be contacted, and they have great powers.
Büyü beni güçlendiriyor, ama bu güç yeterli mi?
The spell makes me great, but great enough?
Harika bir Valjeandın.
You were such a great Valjean.
Harikasın, ama onlar bizim durumumuzu tam olarak anlamıyorlar.
They're great, but they don't really apply to our situation.
Büyük bilgi ve güç ile büyüyecek.
It'll know great knowledge, and even greater power.
Doğru ya da yanlışı ayırt edemedikten sonra bu kadar güce sahip olmanın anlamı nedir?
What's the point of having great power if not to right wrongs?
Bu harika değil mi?
Isn't it great?
Yani bence harikasın.
I mean... I think you're great.
Güzel.
Great.
- Büyükanne olmak nasıl bir şey?
So, what's it like being a grandmother? Oh, it is so great.
Şahane olur.
Yeah, that'd be great, you know?
Sırtına çok iyi gelir.
It would be great for your back.
Harika fikir.
Great idea.
Şahane kokmuyor mu?
Well, don't it smell great in here?
Bu kulağa pek hoş gelmiyor.
Okay, that doesn't sound great.
Çok methini duydum.
I heard a lot of great things about you.
Evet, çok methini duydum.
Yeah, like I said, I've heard a lot of great things.
Saçımı şahane kesti.
She gave me a great haircut.
Süper.
Great.
Üniversiteye gitmişsin, harika bir işin var, annen, ablan ve çocuklarıyla yaşamıyorsun.
You went to college, you got a great job, you don't live at home with your mom, your sister and her kids.
"Tamam, hallederiz." dedim.
What I said was, was, "Great, we will get it done."
Bunları saklamanız ne hoş.
So great you guys kept all this stuff.
- Süper bir şey bu.
- Man, that's great.
Harika.
Ah, she's great.
Mükemmel bir çiftçiyim.
I'm a great fuckin'rancher.
- Harikaydı.
- Oh, it was great.
Orada şahane enchilada yapan bir yer var.
Yeah, there's a little diner there that serves great enchiladas.
Çok eğleniyorum.
I'm having a great time.
Süper olur.
I mean, yeah, Dale, that'd be great.
Harika bir kadın.
She's great.
- Şahane olur.
- Great.
- Bu şekilde çok iyiyiz.
- You and I are great as we are.
- Çok güzeldi.
- Oh, it was great.
Affedersin, harikaydı.
I'm sorry, it was great.
Yani harika görünüyorsun.
I mean, you look great.
İyi etmişim çünkü çok aptal görünüyordu.
That was a great call,'cause he looked fucking stupid.
Harikaydı.
It was great.
Oh, harika, bu yüzden şimdi gururlu sahiplerisin Birinin 40 yaşındaki düğün filmlerinden.
Oh, great, so, now you're the proud owners of somebody's 40-year-old wedding movies.
Harika, seni seviyorum.
Great, love you.
Pekala, harika.
All right, great.
Harika iş, millet.
Great work, guys.
Endişeniz için sağolun. Ama işler harika ilerliyor.
I appreciate the concern, but things are going great.
Nasıl adam seçilir biliyorum ve o harika biri.
I know how to pick guys, and he is great.
İkisi de iyi değil.
Uh, neither one's great.
Ama yerken harika hissettirir.
Yeah, but it feels great while you're eating it.
Harika.
Great.
Nasılsın?
How you doing? - Great.
Harika görünüyorsun.
Wow, you look great.