Gururlu traducir inglés
1,660 traducción paralela
Eve gururlu savaş gazileri olarak geldiler. ve çocukluk aşklarıyla evlendiler.
They came home proud war heroes and married their childhood sweethearts.
Beni hayattaki en gururlu kadın yap.
Make me the proudest woman alive.
Bu kadar gururlu olma, babam bize yardım edecektir.
Don't be so proud. My dad would help us.
Bu pozisyonu almak... beni alçak gönüllü... ve biraz da... gururlu yaptı.
So being placed in the position... I find myself in now... makes me quite humble... and a little proud.
Ama tabii gururlu olmak gerekir. Yani insanın hayatını kazanması, her şey demek değildir, öyle değil mi?
Anyone having to earn one's living, doesn't have to be the end, has it?
Gururlu ve cesur ol.
Be proud and brave.
Mu-Un usta senin hiçbir şeyinin olmadığını ama çok gururlu olduğunu söyledi.
Master Mu-un said you've got nothing, but you're full of pride.
İşte baba, gururlu baba.
There's dad, a very proud dad.
Gururlu.
And he's proud.
Bana güzel dediler, bana gururlu dediler. Ve sen delirdin, gönlüne söz geçiremez oldun.
They call me beautiful, they call me the proud one... and you've gone crazy ; you have no control over your heart
Güçlü ve gururlu ol.
Be strong. Proud.
Biliyorsun ki Kodi yeni işinde gururlu.
You know Kodi is proud of his new job.
Gururlu musun?
Are you proud?
- Gururlu olduğum için kaçırmak istemem.
- I'd hate to miss it, because I was too proud. - Right.
Bayan başkan, evrenin ilk gerçek Cylon detektörünün gururlu sahipleriyiz.
Madame President, we are the proud owners... of the universe's first, bona-fide Cylon detector.
Bu koltukta oturacak olan kaptanlardan hiçbirinin şu anda... benim olduğumdan daha fazla gururlu olacağını düşünemiyorum bile.
Of all the captains who will sit in this chair... I can't imagine any of them being more proud than I am right now.
Gururlu Bay Harika'sın sen.
You're proud and "Mr. Cool."
Gururlu Bay Harika.
Proud and "Mr. Cool."
Eskiden gururlu çocuklardı.
They used to have pride.
Yapmacık ve k.çımla gülmek üzere ifademi kapatmak için mutlu ve gururlu bir ifade takınacağım.
I'm gonna try to keep a happy, proud look on my face... to cover the smirking- - and-about-to-laugh-my-ass-off face... just underneath.
Şapşal kız, bu gururlu noktamıza uyum sağlayamıyor.
Not adjusting to this proud point of ours.
6 kişilik ortaklığımızın... ve 9836 Russett Briar Circle'ın gururlu sahiplerinin şerefine.
Cheers to the Lucky Six Limited Partnership... and the proud owners... of 9836 Russett Briar Circle.
Kendimi öldürmek üzereyken çok da gururlu olamıyorum.
I pride myself on almost rarely, if ever, trying to kill myself.
Fazla gururlu.
He's too proud for that.
Bizden biri, gururlu bir peri değilsin.
You're not one of us, a proud faerie.
Gururlu bir peri olabilirim.
I happen to be a very proud fairy.
Karımın ne kadar gururlu olduğu gerçeğini hafife alıyorsunuz.
You truly underestimate how proud my wife is.
Ama ona değil. Fazla gururlu.
She's too proud.
Ve sende gururlu koca mısın?
And you're the proud husband?
-... ve gururlu bir Amerikan olacak.
- and become a proud American.
- Selam. Söyleyin, gururlu kardeşlerim, kendimizden birini hiç kurban ettik mi?
Tell me, proud brothers and sisters... have we ever sacrificed one of our own?
Daha gururlu olamazdım.
I couldn't be prouder.
Bekarlar, Yaşlılar, Çocuksuz Çiftler, Gençler ve Eşcinseller Karşı Gururlu Veliler.
Proud Parents Against Singles, Seniors,
Sen gururlu vahşi köpek, hala hatırlıyor musun?
You proud stray dog, do you still remember?
Güçlü ve gururlu olmalısın, ileri uçmak için sevgilim ~
Strong and proud you'll need to be, to fly forth darling ~
Durmstrang'in gururlu öğrencilerini ve onların müdürleri, Igor Karkaroff'u selamlayın lütfen!
Please greet the proud sons of Durmstrang and their high master, Igor Karkaroff.
Bu kadar gururlu olmasaydı onu ben götürürdüm.
Would've taken her myself if she wasn't so bloody proud.
Otel odamdaydım. Gururlu ve mutluydum. Çünkü bir şeyi başarmıştım.
I was in my hotel room, and I was proud and content.
Tweety gururlu bir kuştu. Kafesten onurlu bir şekilde çıkması, Tweety için pek de hayırlı olmadı ama! - Sonraki sabah, pencerenin altında donmuş olarak bulmuştuk onu.
Tweety was a proud little bird well, his dignified exit didn't do Tweety a hell of a Iot of good we found him the next morning underneath your window
Ne olduğunu bile anlamadan, onun bu egzotik, gururlu tavırları, Grace'in başını döndürmüştü.
In a flash his exotic pride almost took Grace's breath away
Son kategori olan gurup 1'den, yani "gururlu zenci" lerden biri beklendiği gibi Timothy idi. Ve elbette, merasimde yoktu. Ve Elizabeth,...
The final category, Number One proudy niggers consisted nowadays ofTimothy as expected who was of course not there, and elizabeth?
Bu, örnek olarak 7. kategoriyle karşılaştırıldığında oldukça az görünüyor. Neden "gururlu zenciler" "eğlendirici zenciler" den daha az yemek payına sahip?
That's a Iot less than category seven, for example why should a proudy "nigger" have less to eat than an eye-pleasin'one?
Zaman su gibi akıp geçiyordu ; pamuk parası banka hesaplarına yatmış ve gururlu Timothy tarafından at sırtında Manderlay'e getirilmişti bile.
And before anybody knew it the days had passed and the money was in the bank from where it had been picked up by proud Timothy on horseback
Daha önce de okuduğu gibi, "gururlu zenci" olduğu yazıyordu. Yoksa öyle değil miydi?
A proudy slave, as she'd read earlier or did it?
Manderlay'de pek sık rastlanmayan, belki de hiç rastlanmamış olan "gururlu zenciler", kendilerini gururlu gördükleri sürece var olduklarından, sistem, onlara yardım etmek için, diğerlerinden daha fazla cezalandırıldıklarına ve zulüm gördüklerine inandırıyordu.
so that life could be made easier for each of them, since a proudy'nigger not that Manderlay had seen many, if any, of these, survives by perceiving himself as proud and could be helped by this system to believe that he was a bit more persecuted and punished than the others
Timothy, bırak artık bu sessiz ve gururlu tavırları.
Timothy, you can stop being proud and silent
Çok gururlu.
She's very proud.
Gururlu bir adam.
By the way,
Zengin, fakir, snop, gururlu.
- Rich, poor, snobby, proud.
Beş yaşındayken gururlu muydun?
You were proud at five?
Gururlu mu?
Proud?