Haiti traducir inglés
593 traducción paralela
Yani bilemiyorum. Haiti, safsata ve batıl inançtan geçilmez.
But I don't know, Haiti is full of nonsense and superstition.
Ve gözlerimle öyle şeyler gördüm ki, aklımı kaçırdığımı düşündüm. Haiti'de, yerlilerin Afrika'dan getirdiği pek çok batıl inanç vardır.
But I've lived in these islands for a good many years, and I've seen things with my eyes that made me think I was crazy.
Bazılarının kökeni, Eski Mısır'a kadar uzanır ve hatta Mısır yeni kurulurken eskiden beri var olan ülkelere kadar.
There are superstitions in Haiti that the natives brought here from Africa. Some of them can be traced back as far as ancient Egypt, and beyond that yet, in the countries that was old when Egypt was young.
Haiti kanununda, canlı gömülme ihtimaline yer verilmekte.
To separate what you call fact from fiction. The law!
Burada, Ceza Kanunu'nda. Sana okuyayım.
The law of Haiti acknowledges the possibility of being buried alive.
Şapkamı Haiti'de bıraktım
I left my hat in Haiti
Haiti'de bir dairede unuttum
In some forgotten flat in Haiti
Eğer Haiti'ye gidersen
So if you go to Haiti
Haiti'de tanıdığım bir kız var
There is a girl I know in Haiti
Haiti'deki o şerefsiz
That son of a gun in Haiti
Patatesin Haiti karşılığı B-A-T-A-T-A, "batata".
The Haitian name for sweet potato is B-A-T-A-T-A, batata.
Haiti burada efendim.
Haiti is here, sir.
Haiti'de ortalama ücret yılda 25 Dolar'mış ve dört milyon insan yaşıyormuş, biliyor muydun?
- Oh, heartbreaking. Did you know there's four million people in Haiti, and the average wage is $ 25 a year? Imagine.
Siz bana onun bir resmini verin. Bende bu resmi Haiti'de yaşayan arkadaşım DuBois'a göndereyim.
You get me his picture and I'll send it to my friend DuBois in Haiti.
José Dolores ve Toussaint L'Ouverture gibi insanlar belki bir durumu ateşlemek için gereklidirler ; ama sonra, örneğin Haiti'de olduğu gibi, çok tehlikeli olurlar.
Men like José Dolores and Toussaint L'Ouverture... are perhaps necessary to ignite a situation... but then after that, they become very dangerous as in Haiti, for example.
Haiti adasında.
The island of Haiti.
1919'da Haiti önlerinde pike yapıp bombalama manevrası yapıyorlardı.
1919, the Marines were practicing dive-bombing off Haiti.
Cloche, illaki bir Haitili adeti sergilemezse olmaz.
Cloche always likes to bring in a bit of Haiti with him.
Ben Haiti'de doğdum, burada büyüdüm.
I was born in Haiti, and I grew up here.
Bizi kimse tutamaz arkadaşlar.
Jeez, I'm glad we didn't pick Haiti. 'Viva Zapata!
Haiti anlaşmasını konuşmak istiyordum.
I wanted to discuss the Haitian arrangement.
Haiti büyükelçisiyle görüşeyim mi?
- Shall I speak to the ambassador?
Haiti'yi almayı düşünüyordu.
He was considering buying Haiti.
- Haiti büyükelçisi burada.
The Haitian ambassadors here.
Haiti'de!
In Haiti!
- Adam kesinlikle Haiti'li.
That guy's definitely Haitian.
- Haiti'de Balayı?
"Honeymoon in Haiti"?
Evet, sonra Haiti'ye gidiyoruz.
Yeah, then we're off to Haiti.
Haiti değil. Tahiti.
Not Haiti, Tahiti!
Bu fotoğraf geçen hafta Port-au-Prince, Haiti'deki bir klinikte çekildi.
This photograph was taken one week ago at a clinic in Port-au-Prince, Haiti.
Duvalier'in Haiti'de yeterli sayıda olmasını sağladığı tek şey kelepçeler.
Handcuffs are the only thing Duvalier makes sure Haiti has enough of.
Haiti çelişkilerle dolu bir yerdir Dr. Alan.
Haiti is full of contradictions, Dr Alan.
Haiti'de kendimizden bile sakladığımız sırlar vardır.
In Haiti, there are secrets we keep even from ourselves.
Tamam, sen benim Haiti'deki tek bağlantımsın, değil mi?
OK, you're my only contact here in Haiti, right?
Bunu istediğin kelimelerle adlandırabilirsin, ama Haiti'de Tanrı..... yalnızca cennetinde değildir.
You can give it whatever words you will, but in Haiti our God is not just in His heaven.
Haiti % 85 Katoliktir, ama % 110 da Vududur.
Haiti is 85 % Catholic, but 110 % voodoo.
Bana bunun Haiti'deki katedrallerden biri olduğunu söyledi.
She tells me this is one of the cathedrals of Haiti.
Haiti'deki Duvalier hükümeti, aylardır süren gösterilere tepki olarak..... sıkıyönetim ilan etti.
Responding to months of demonstrations the Duvalier government in Haiti has declared martial law.
- Neden Haiti'desiniz Dr. Alan?
- Why are you in Haiti, Dr Alan?
Ben olsam şimdi Haiti'ye dönmezdim.
I wouldn't go back to Haiti now.
Yerinde olsam Haiti'den mümkün olduğunca uzak dururdum.
I'd stay as far away from Haiti as I could.
Haiti'yi temsil etmiyorlar, onlar çılgın birer köpek.
They're not Haiti, they are mad dogs.
Haiti'den aldığımız haberlere göre..... "Bebek Doktoru" Duvalier, karısı Michelle ve ailesi..... havaalanına doğru yola çıkmışlar.
We've just received word from Haiti that "Baby Doc" Duvalier, his wife Michelle and his family are en route to the airport.
Orda Haiti davulları varmış, öyle mi?
Say, they've got Haitian drums up there.
Burada Haiti davulları varmış.
They've got some Haitian drums up there.
Karayip şehri Haiti, Birleşmiş Milletler'in yeni kriz bölgesi oldu.
The Caribbean state of Haiti is becoming a new crisis point for the UN.
Haiti askeri birliklerinin başarılı bir müdahalesiyle diplomatlar ve gazeteciler... TESADÜFÎ BİR KRONOLOJİNİN 71 PARÇASI
In a carefully-staged action by Haiti's rulers, diplomats and journalists... 71 FRAGMENTS OF A CHRONOLOGY OF CHANCE
Madeleine!
I think, ah, I think you'll like Haiti.
Ama bunu tek başımıza yapamayız.
I'll make him such an example that every witch doctor in Haiti would be shaking in his sandals.
- Haiti'de akraban falan mı var?
You're... - You have relatives in Haiti or something?
Bu şekilde ortaya çıkmamız bize Tanrı gözüyle bakmalarına ve ona göre davranmalarına neden oluyor. HAİTİ, 05 ARALIK 1492
Because of our appearance we have been mistaken for gods and are treated accordingly.