Harrods traducir inglés
89 traducción paralela
Harrods'a gittin mi?
I say, did you go to Harrods?
Harrods'dan.
I got it at Harrods.
- Harrods'ta değiştiriyorlar.
- You can at Harrods. You can't.
Şey gibi... Eski Harrods.
Looks like... early Harrods.
Hemen Harrods arkasında.
Just behind Harrods.
Sonra Harrods'dan kaset çaldığın için tekrar hakim önüne çıkarılırsın, hakim, uzmanların raporlarını okur ve senin asılmana hükmeder.
Then you go back in front of His Nibs for nicking the cassettes from Harrods he reads the experts'reports, and then sentences you to be hanged.
Harrods'dan çaldığın kasetleri geri götüreceksin.
You gotta go back for the cassettes from Harrods.
- Hangi işten mi? - Harrods'dan çalmaktan!
- Nicking from Harrods!
Bu sabah yas giysileri almağa Harrods'a göndermiştim, fakat siyah giysileri hiç sevmem.
I sent over to Harrods to get some mourning outfits, but I hate black.
M, senin Harrods'dan bir paket almanı istiyor.
M wants you to stop at Harrods and pick up a parcel.
Harrods'dan.
From Harrods.
- Harrods'un hemen arkasında.
- It's just around the back of harrods.
Tipik bir Harrods *!
Oh, typical Harrods!
Harrods?
Harrods?
Burası Harrods.
This is Harrods.
O zaman Harrods'ta durup bir bardak su içebilir miyim?
Well, then can I stop at Harrods for a drink of water?
Onu Harrods'da görsek de olur
Seeing her at Harrods
Şu çizimi bitirip Paris'e yollamam gerek, sonra yemeğe gidip tüm günü Harrods'ta harcamaya ne dersin?
I just have to finish this sketch, then how about we go out to lunch and spend the rest of the day in Harrods?
- Harrods?
- Harrods?
Hayır, asla sözümden dönmedim Harrods.
- No, I've never seen rats at Harrods.
Harrods. Arrods değil.
Harrods. not'Arrods.
H ile, Harrods. Arrods değil.
With H, Harrods. not'Arrods.
- Hayır, Harrods. Arrods değil.
- No, Harrods. not'Arrods.
Harrods.
Harrods.
Harrods'ta Angelica için çok güzel bir palto vardı. Ama oğlanlar için bir şey yoktu.
There was a lovely coat for Angelica at Harrod's, then nothing for the boys.
Özel bir oda, büyük bir meyve tabağı, Harrods'takilere yaptıkları gibi.
Private room, big bowl of fruit, the ones they do in Harrods.
Turuna biraz ara verdi ve bir yardımcısını Harrods'a video oyunu alması için gönderdi.
He cut the tour short and sent an aide to Harrods for a video game.
Harrods'dan almıştık.
We bought them from Harrods.
- Harrods'dan mı?
- Harrods?
Harrods a gidip çocuk karyolasını ve beşiğini almamız gerekiyor.
We have to go to Harrods and get the playpen and the crib.
Harrods tan M-m-mango chutney The caspian'dan beluga.
Eugene--is that what You call yourself? No. Starik doesn't Even know that I'm here.
Eğer üçlü ajan olmuş olsaydım, herhalde geceleri hangi taraf için çalışıyordum acaba diye düşünürdüm.
Just draw up A shopping list- - M-m-mango chutney From Harrods
Londra'daki büyük Harrods mağazası. Tek bağımlılığı buydu.
It's a big shop in London called Harrods.
Paris'te akşam yemekleri, yalnız alışveriş yaomak için Harold's ı kapatmalar Kuzey ışıklarını görebilmek için jetinle Alaska'ya gitmeler Coco Chanel'in kuklasını satın almalar.
Closing down harrods so you could shop alone. Jetting off to alaska to see the northern lights. Buying coco chanel's dummy.
Bunu Harrods piponuza doldurun ve için.
Well, you can take this home in your Harrods pipe and smoke it.
Annie Harrods'ta yarı fiyatına indirimli alışveriş yapıyor.
Annie's shopping at a haIf-price sale at Harrods.
Porto sirkesinin içinden Harrods turşularını çaldığını itiraf et. Ben de hücrede kestirmene müsaade edeyim.
You confess to stealing the Harrods pickled walnuts in a port vinegar and I'll let you have a little nap in a cell.
Harrods üstte.
Harrods is up there.
Uyanacam ve annem elimden tutuyor olcak.
I'm going to wake up, and I'll be in Harrods with Mummy.
Ben onlara Harrods'dan kahve makinesi aldım.
I got them a coffee-making machine from Harrods.
Coldspot Super Six, yarın Harrods'tan geliyor.
Coldspot Super Six, coming from Harrods tomorrow.
Harrods mağazasının dışında bomba yüklü bir araba havaya uçtu altı kişi ölürken 71 kişi de yaralandı.
A car bomb has exploded outside Harrods department store, killing... six people and injuring 71.
Ama okumak başka şey,... yapmak ise bambaşka bir şeydi.
You know, do you go to Harrods and get a mantra?
Eşyaların şimdiki sahibi, renkli ve tartışmalı bir kişi olan Londra Harrods'un sahibi Muhammed Al Fayed.
An estate now owned by Mohammed Al Fayed, the colorful and controversial owner of Harrods in London.
Bu Harrods müdürünü ne olursa olsun etkilemek zorundayız.
We must impress this Harrods style director at any cost.
Beni yanlış anlama, Donovan Decker'da zamanımı kaybetmektense Harrods'a gitmeyi tercih ederim.
Don't get me wrong. While I adored my time here at Donovan Decker, I have taken rather quickly to Harrod's.
Keşke Harrods'takiler gibi potansiyeliniz olduğunu direkt söyleyebilseydim ama kanıtlamanız gerekiyor.
I wish I could say that you're all capable of Harrod's caliber, but you're going to have to prove it.
Şeytan, yılan India. Harrods'ın tasarım müdürü, evet.
Evil, secret leaking sabotager India... is the new Harrod's style director.
Donovan takımı geçen gün hesabı ayırdı. Ve tam olarak oraya odaklandılar. Ama bilmeni istiyorum ki Harrods'da böyle çalışmayacağız.
The Donovan team wrapped a separate account yesterday and that is clearly where their focus has been, but I want you to know this is not how we operate at Harrod's.
Üzgünüm, ama Harrods işbirliği konusu üzerinde biraz meşgulüm.
Well, I'm sorry, but yeah, I'm a little busy with the Harrod's collaboration, and...
Donovan Decker kapsül koleksiyonunda dünyanın en ünlü lüks mağaza zinciri olan Harrods'a iş ortağı seçildi.
Donovan Decker has been selected to collaborate on a capsule collection with one of the world's most famous luxury department stores, Harrods.