English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Heartbreaker

Heartbreaker traducir inglés

177 traducción paralela
- Hiç de değil, kalpkıran.
- I should say not, heartbreaker.
Yoksa grand düşese, senin kötü şöhretli bir kalp kırıcı olduğunu ve benimki dahil bu saraydaki tüm kadınların kalbini kırdığını söylememi mi istersin?
Or shall I tell the grand duchess that you're a notorious heartbreaker... and have broken every woman's heart in this court, including mine?
- Sen kalpkıranlardan mısın?
- Are you a heartbreaker?
- Bay Monty de bir kalpkıran mı?
- Is Mr. Monty a heartbreaker too?
Çünkü o da senin gibi, kalp kırıcı.
Because he's a heartbreaker, like you.
Tatlı dilli, yere bakan yürek yakan.
Smooth, tricky, a heartbreaker.
Öyle, adam tam bir felaketti.
Yeah, he was a heartbreaker.
- Annem gönülçelen birisi olduğumu söylerdi.
- Me mum said I was a heartbreaker.
Annemin kendisi de gönülçelendi.
Me mum was a heartbreaker herself.
Kadın herkesin kalbini kırıyor. "
What a heartbreaker she is. "
Herkesin kalbini kırıyorsun, Louise.
What a heartbreaker you are, Louise.
Boris Vilan, Kalp Kıran.
Boris Vian, The Heartbreaker.
Vicdansızın biri.
She's a heartbreaker.
Şuna bakın, yere bakan yürek yakan.
What a heartbreaker!
O çok... kalp kırıyor.
- He's such a - such a heartbreaker.
Yürek sökmez miyim?
Am I a heartbreaker?
Aman Allahım!
Goddamn heartbreaker!
İçeri gel, seni yerebakan yürekyakan.
Get in here, you little heartbreaker.
- Çok kalp kırdı.
Big heartbreaker.
İndians Yankeeler karşısında eziliyor.Sonuç 9'a 0.
So, a tough start for the Erie warriors, as they drop a heartbreaker to the Yankees, nine to nothing.
Mesele şu ki kim kalp kıran kim, özel olan kim 620 00 : 43 : 58,645 - - 00 : 44 : 00,480 hemen bilemeyeceksin.
The point is that you're not going to know who the heartbreaker is and who the special one is right off the bat.
Seni yürek yakan seni.
You heartbreaker, you.
Ne kadar üzücü!
What a heartbreaker!
On altısında ve şimdiden yere bakan yürek yakan.
Sixteen and already a heartbreaker.
Üzücü bir şey.
That's a real heartbreaker.
- O olay bir hayal kırıklığıydı.
- Oh, that was a heartbreaker.
Peki, kalp kıran... yanlış numara mı veriyoruz?
So, heartbreaker... we give false numbers?
İnsanın kalbini kırıyor, bilirsin.
It's a heartbreaker, you know.
Cankurtaran ve kalp kıran.
I am the lifesaver and the heartbreaker.
Çok kalp kıracak ya da kol kıracak.
She's gonna be a heartbreaker... or an arm-breaker.
O bir kalp kıran Aşkı geri alan.
She's a heartbreaker A love-taker
O bir kalp kıran Aşkı geri alan.
Heartbreaker Love-taker
Kalp kıran Brubaker
Heartbreaker Brubaker
Maria teyzenin, erkeklerin kalbini kırıcı olması, hoş değildi.
The fact that our Aunt Maria was a bit of a heartbreaker didn't help.
- Kalp kıran mı?
- The heartbreaker?
Özellikle de "Heartbreaker" da.
Especially on "Heartbreaker."
Görüyorum. Tam bir gönül avcısı. Aynen öyle.
- She's a real heartbreaker, that one.
Yani, kim bilebilirdi ki, o asi görüntünün altında sana acı veren biri olduğunu?
I mean, who could have known that underneath all that rebellion there was a heartbreaker dying to get out?
Altısında da onaltısında da gönülçelen değil mi Dawson?
Once a heartbreaker, always a heartbreaker, huh, Dawson?
İşte göz yaşartıcı bir sahne Alvarez.
That there's a real heartbreaker, Alvarez.
- Kelso, var canım kalbi kırık...
Kelso, you heartbreaker, you.
Washington için büyük düş kırıklığı.
What a heartbreaker for Washington.
Gerçek bir kalp kırıcı olduğuna bahse girerim.
I bet you're a heartbreaker.
Meslek kısmına kalp kıran yazdım.
Under occupation I put heartbreaker.
Kalp kırıcıdan başka birşey değil.
It ain't nothin'but a heartbreaker.
Kadınların kalbini çalan, Majesteleri'nin gizli servisinin göz bebeği.
A jet-setting heartbreaker on Her Majesty's secret service.
- Yoksa çok kalp kırabilirdin.
You could be a real heartbreaker.
Gel.
I figured you for a heartbreaker.
- Evet
GOING TO BE A HEARTBREAKER, THIS ONE.
Bu...
Baby, you're a heartbreaker.
Top Covington'da.
Heartbreaker off the rim.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]