Heck traducir inglés
5,113 traducción paralela
- Elbette.
Heck, yeah.
Harkes de nedir?
What the heck's a herasone?
- Neydi bu?
- What the heck was that?
Kahrolası ellerini çek annemin üzerinden!
Back the heck up off my mother!
Dışarısı bayağı bir sıcak.
It's hotter than heck out there.
Ne oluyor?
What the heck?
Heck ailesi, değil mi?
You're the Hecks, right?
Şans sizinle olsun Heck ailesi.
Best of luck, Heck family.
Benim adım Sue Heck, ve yeni değilim.
I am Sue Heck, and I am not new.
Michael Heck ve Robert Branderson'ın Orson Taş Ocağı'ndaki yirminci yılları onurlandırılıyor.
"Michael Heck and Robert Branderson are being honored for their 20 years of dedicated service to Orson Limestone."
Ben Sue Heck.
I am Sue Heck.
Coşkunuzu diğer ödül sahibi için saklayın, Mike Heck.
You got to save some of that love for our other honoree- - Mike Heck.
Ne demek?
What the heck?
Onunla ne halt yiyeceksin?
What the heck are you gonna do with that?
Kahretsin.
Heck.
Olmaz. Asla olmaz.
No way Heck no
Halt gibi acıyor.
Hurts like heck.
Lanet olsun, bütün hayatım belkilerden ibaret.
Heck, my whole life is a maybe.
Bu da ne?
What the heck is that?
Amanın, korktum!
What the heck?
Sana sordum? - Ne?
Who the heck?
Acıyor, acıyor. Kimsin, kimsiniz?
Who the heck are you?
- Gerçekten...
What the heck?
Sen kimsin?
Who the heck is that?
Hey what "Hey", pislik!
What the heck?
Sen nesin?
Who the heck are you?
Burada Middle'da herkesin bir kahramanı vardır ama Sue Heck için biri diğerlerinden daha süperdir.
Out here in the Middle, we all have our heroes, but for Sue Heck, there was one hero more super than all the rest.
Frances Heck?
Frances Heck?
Bayan Heck tutuklusunuz.
Mrs. Heck, we have a warrant for your arrest.
Merhaba Sue Heck.
Oh, hey, there, Sue Heck.
Tammy, dostum Sue Heck ile görüşebilir misin?
Tammy, would you mind rapping with my pal, Sue Heck, here?
Merhaba Sue Heck.
Hi, Sue Heck.
Emin ellerdesin Sue Heck.
You're in good hands, Sue Heck.
Merhaba Sue Heck.
Hey, Sue Heck.
Dava 1492B. Orson Şehri ödenmemiş kütüphane ücreti sebebiyle bir celbi kaçıran ve başarısız görülen Frances Heck'e karşı.
Case 1492B, the city of Orson versus Frances Heck in the matter of unpaid library fees, avoiding a summons, and failure to appear.
Frances Heck, burada.
Frances Heck, present.
Bayan Heck mahkeme hiçbir mazeret sunmadan 180 $'lık cezayı ödemenizi böylece hepimizin bu muhteşem güne devam etmemizi önerir.
Mrs. Heck, this court recommends that you plead no contest and pay the $ 180 fine, and then we can all get on with this glorious day.
Bay Heck davalar yargılamam için bana getirilir.
Mr. Heck, I judge the cases that are put before me.
Sen şimdi ne halt ettiğini sanıyorsun?
What the heck are you doing!
Sen de kimsin be?
Who the heck are you?
Bu taksinin derdi ne?
What the heck is wrong with that taxi! Hey!
Ve Peralta'nın çocuksu olabildiğini biliyorum fakat bölgeyi çekip çevirdi ve siz buraya geleli, kahrolası bir şekilde büyüdü.
And I know peralta can be childish, But he leads the precinct in collars, And he's grown up a heck of a lot since you got here.
Sen de bir şeytandın.
Heck, you've been a demon.
Sorunun ne senin?
What the heck's a matter with you?
Demek Hecklerin çamaşır odası burası?
So, this is where the Heck laundry goes down, huh?
Zavallı Heck için balo Tuhaf Ashle'le bitmezse balo olmazdı.
Yep, it wouldn't be prom if some poor Heck didn't end up going with Weird Ashley.
Tıpış? Zoey, selam. Bu da neydi böyle?
WHAT THE HECK WAS UP WITH THAT?
Burayı kim bu hale getirdi böyle?
What the heck did all this?
Eğer öyleyse, peki bu....
Then who the heck is this?
Bu ne ya.
What the heck...
Bu da neydi böyle?
What the heck?