English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / turco → inglés / [ H ] / Hex

Hex traducir inglés

393 traducción paralela
Ayağını denk alsa iyi olur. Çünkü o küçük köpek, eninde sonunda ona da uğursuzluğunu bulaştıracak.
He better watch his steps and fish on the bank... cause that little old dog's got the hex on him for sure.
Kurbanın düşüncelerine işkence eden nazar büyüsüne mi?
The hex that tortures the thoughts of the victim?
Büyücü bir doktor kurbanına bir büyü yaptığında daima kurbanın önceden bilmesini sağlar.
You see, when a tribal witch doctor puts a hex on his victim... he always lets the victim know well beforehand.
Büyüyü geçin.
Forget the hex.
Ona büyü yaptığınızı düşünüyor.
Something about your putting a hex on him.
Gil istese borsaya büyü yapabilirdi.
Gil could hex the entire stock market if she wanted.
Ona büyü yapmamakla nezaket gösterdiğini belirtmeliyim.
I must say it was decent of you not to hex her after all.
Tevrat'a büyü yaparız ve seni güzelce Sayılar ve Tesniye'nin arasına yerleştiririz.
We shall hex the Pentateuch and slip you in between Numbers and Deuteronomy.
Bana büyü yapabilirsiniz.
Well, you may hex me.
# Bayan Şans beni artık istemiyor
Lady Luck has got the hex on me
Sakın bana büyü yapma!
Girl, don't put no hex on me!
Sana büyü yapmıyorum, aptal!
I'm not putting a hex on you, fool!
Uğursuzluk getireceksin.
You'll hex our good luck.
Belki de burada bir lanet vardır?
Yeah. Maybe there's a hex on the place.
"Dördüncü yarış için, Merlin Hex..."
For the fourth race, Merlins Hex...
Ben onu efsunluyum bi.
I'll take the hex off.
Daha ne yapacaksın, 30 gün uğursuzluk getirdin.
You just put a 30-day hex on us. That's what you did.
Bir takvim var mı, uğursuzluğun ne zaman biteceğine bakalım.
You got a calendar so we'll know when this hex ends?
Kimse köpeklerden bahsetmedi Rick,.. ... çünkü köpek lafının geçmesi bile uğursuzluk olurdu.
The reason nobody mentioned dogs, Rick, is because just to have mentioned a dog would have been a hex in itself.
Ölmeyi tercih ederim, 15 yıllık uğursuzluğa dayanamam.
And I'd rather have death cos I couldn't face no 15-year hex.
Nadine'in uğursuzluğu tahminimden daha güçlü çıkmıştı.
Nadine's hex was a little more powerful than I had calculated.
Kötü şans günleri bitti galiba Bob.
Guess we must've outrun that hex we had on us, Bob?
Başımıza öyle bir uğursuzluk sardı ki atlatabilirsek şanslıyız.
She threw a hex on us we'll all be lucky to outrun.
Nadine'in ölümü ve o şapkayla getirdiği uğursuzluk yüzündendi.
It was Nadine's death and the hex she threw on us with that hat.
- Sen de kimsin? 6 köşeli işaret!
The hex mark, is it yours, or is it not?
Siz mi yaptınız yoksa siz değil misiniz?
Hex mark? What?
- 6 köşeli işaret 30 yıldır orada.
I haven't seen a hex mark in 30 years. The mark is mine.
Pirinç anahtarlar seni lanetinden koruyacaktır!
With them I can remove this hex. The warlock.
Papaz bir mezarın pamaklıklarına büyülü bir imza işaretledi.
The pastor, he spoke of a tomb carved with a hex mark.
Altıgen sembolü mü?
A hex mark? Aye.
Rhode Island tavuğu alacağım, sütü için de birkaç tane inek. Belki ahırın kapısına bir nazar boncuğu asarım.
Get some'Rhode Island Reds', some cows for milk, maybe put a hex sign up on my barn.
Manya'nın ruhunun maçta bana uğursuzluk getirdiğini mi düşünüyorsun?
Wait, you think Manya showed up during the game and put a hex on me?
Kaleci ayağıyla çıkartıyor!
Hex goal! Goalie boot save!
Alfred, alyan anahtarını yukarıda bırakmışım.
Alfred, I left the hex key upstairs in the den.
Kırkayak dansı kuzeyden hareketler içerir.
Centipede dance is some hex from the North.
Eski bir polistir belki de. İnsanların uğraşmasına engel olmak için uydurulmış bir uğursuzluk hikâyesi de olabilir.
It could be an old badge, a hex sign, to keep people from fucking with you.
Diğer onaltılık.
Next hex.
Diğer dosya.
Next hex.
Jonah Hex'in ta kendisi.
Jonah Hex his own bad self.
Aslında onu biraz geçmiş gibisin, Hex.
Fact is, you look a little past it, Hex.
Elimde hakkında bir şey yok, Hex.
I ain't got nothing on you, Hex.
İyi şanslar, Jonah Hex.
Good luck, Jonah Hex.
Ben Jonah Hex ve demiryoluyla ilgilenmiyorum.
I'm Jonah Hex, and I don't give a tinker's cuss about no railroad.
Neredeyse her şeyi mahvedecektim.
Almost put a hex on the whole damn thing!
Vay canına şaka yaptın, Scully ; ama bu büyü ya da ritüel veya her neyse, bitmemiş olması mümkün.
You jest, but there's a good chance that this hex or ritual may not be finished.
Size kızarlarsa, büyü yaparlar.
When they get mad at you, they hex you.
"Geniş dişli altıgen bir cıvata altında bulunan gazetede saat 16.00 yuvarlak içine alınmış."
"Newspaper found beneath a coarse-thread hex bolt with 4 p.m. circled on it."
Birisi bize büyü yapmış olmalı.
Somebody must have put the hex on us.
Bu adam bana bir çeşit "Hoodoo" büyüsü yapmış omalı!
This guy put some kind of hoodoo hex spell on me.
Altıgen sembolü.
A hex mark.
Hac, kartlar...
Charms, cards, familiars, bloodstones or hex signs...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]