Hidrojen traducir inglés
991 traducción paralela
Onlar jüpiter ve satürn gibi devasa, Helyum ve hidrojen gaz toplarıydılar.
They're large balls of hydrogen and helium gas, like Jupiter and saturn.
Çok miktarda barut kullanıyor ama hidrojen gazını sıkıştırmak için, Sonra serbest bırakılınca, Hidrojen genişliyor.
It uses a lot of gunpowder but then compresses hydrogen gas, and then it's released, and then the hydrogen gas expands.
Hidrojen, deniz suyunda bulunan hidrojen izotoplarına çok yakın.
The hydrogen is very close to the hydrogen isotopes of seawater.
Patlayıcı jelatinler, oksijen ve hidrojen tüpleri... bu gemide Almanların işine yarayacak yığınlarca şey var hanımefendi.
Blasting gelatin, tinned grub, cylinders of oxygen and hydrogen, heaps of things them Germans could use. You can trust them for that.
Oksijen ve hidrojen tüpleri hanımefendi.
Them's oxygen and hydrogen cylinders, miss.
Hidrojen, efendim.
Hydrogen, Sir.
Ağır hidrojen.
Heavy hydrogen.
Şey, eğer ağır hidrojen kullanırlarsa daha kompleks bir molekül elde edebilirler.
Well, uh, if he's using a heavy hydrogen, He might get a more complex molecule.
Bir sonraki hidrojen bombasına ön sıradan koltuk.
Front row seat at the next H - bomb blast.
En yakın gezegen olan Jüpiter de ise dev buz ve lav tepeleri bulunuyordu ve bunların üzerleri de hidrojen kaplıydı.
Their nearest world was Jupiter, with giant cliffs of lava and ice, with hydrogen flaming at the tops.
Hatta bir hidrojen bombası patlamasının onu bulunduğu çevreden çıkardığı tahmininde bulunabilirim.
I would even speculate that a hydrogen bomb explosion may have removed it from its surroundings.
" aşağıda belirtilen sebeplerden dolayı... farik ve mümeyyiz olmadığının resmen beyan edilmesini talep ediyorum. Yukarıda adı geçen Kiichi Nakajima'nın eşi olan dilekçe sahibi, geçen yılın Haziran ayında kocasının... atom ve hidrojen bombaları ve bunlara müteakiben oluşan... radyoaktivite konusunda vehme kapıldığını fark etmiştir. atom ve hidrojen bombaları ve bunlara müteakiben oluşan radyoaktivite...
" be pronounced mentally incompetent on the grounds that the petitioner, wife of aforementioned Kiichi Nakajima, in June of last year discovered that her husband harbored delusional fears about atomic and hydrogen bombs and subsequent radioactivity atomic and hydrogen bombs and subsequent radioactivity.
Atom ve hidrojen bombaları hakkında ne düşünüyorsun?
What do you think about the A-bomb and the H-bomb?
Sürekli hidrojen bombasını düşünüp duruyorum... ama yapabileceğim tek şey düşünmek!
I keep thinking about the H-bomb, but all I can do is think!
Bu tamamen, hidrojen bombasının var olduğu gerçeği... ve adamın olağandışı fıtratından kaynaklanıyor.
It simply stems from the fact that the H-bomb exists, and from his rather unusual disposition.
Gazeteler, hidrojen bombası testi yüzünden olduğunu söylüyor.
The newspapers say it's from an H-bomb test.
Ama hidrojen bombası diye bir şey gerçekten var.
But H-bombs really exist.
Yaşama şansı bile olmadan hidrojen bombasının onu öldürmesine izin veremem.
I can't let an H-bomb kill him before he's even had a chance to live!
Dünyada hidrojen bombasından korunan hiç bir yer yok.
No place on earth is safe from the H-bomb.
Hidrojen bombası mı?
H-bombs?
Hidrojen bombası?
The hydrogen bomb?
Atom ve hidrojen bombalarımız daireleri imha eder mi?
What about our atomic and hydrogen weapons? Would they work against the saucers?
Hidrojen bombası herkesi tehdit ediyor.
With the hydrogen bomb you have no security.
- Hidrojen bombası?
Hydrogen bomb?
El bombası atan adama ne yaparlar? Ya da havan, top, uçak bombası atana. Ya da düğmeye basıp binlerce kilometreden hidrojen başlıklı füze gönderene?
And what do they do to the guy that throws a grenade, fires a mortar shell, aims a navy gun, drops the airplane bomb, or presses a button that sends a missile 5,000 miles with a hydrogen warhead?
Ardından hidrojen bombası, neredeyse atmosferi yok ediyordu.
Then the hydrogen bomb, where you actually explode the air itself.
Hidrojen bombası, yanında çatapat gibi kalacak deniyor.
Makes the H-bomb look like a firecracker.
Başkan, hidrojen bombasından daha etkili... ve 2 milyon milkarelik bir alanı yok etme gücüne sahip... yeni bir bombanın planlandığını duyurdu.
The president announced plans for a new bomb that's capable of devastating an area of two million square miles.
Hidrojen bombasından neden bu kadar farklı?
Why is it so different from an H-bomb?
Hidrojen bombası mı?
The H-bomb?
Aslında babam hidrojen bombasını bunu tetiklemek için kullandı.
He uses an H-bomb just to trigger this one.
Baylar, bu öyle bir şey olabilir ki, hidrojen bombası... bunun yanında sıradan bir silah olarak kalabilir.
Gentlemen, I think we may be onto something so big that the H-bomb will become a conventional weapon.
Biyolojik silahlar, hidrojen bombaları, gaz ve o tür şeyler.
IN ONE BOMB THERE ARE PERHAPS A THOUSAND PIECES,
Peki ya, Hidrojen bombasını icat eden adam?
What about the guy who invented the H-bomb?
Evet, geçen pazartesi, karaciğerlerinden örnek alınmadan 2 gün önce, bayan Stern güzelleşme kürüne girmiş ve... hidrojen peroksit terapisi yaptırmış.
Well, last Monday, two days before liver spot removal, Mrs. Stern had a body wrap and... hydrogen peroxide therapy.
Bayan Loakes de hidrojen peroksit terapisi yaptırmış...
Mrs. Loakes also underwent hydrogen peroxide therapy...
" Hidrojen peroksit tedavisi :
Let's see... " Hydrogen Peroxide Therapy :
Ben hidrojen peroksit bulacağım.
Well, let's find out. I'll get the hydrogen peroxide.
Hidrojen peroksit yüzdesini yüzde 7'ye çıkartıyorum.
Upping the concentration of hydrogen peroxide to... seven percent.
İki hastasına çok fazla dozda hidrojen peroksik enjekte etmiş.
He injected a lethal batch of hydrogen peroxide into two of his patients.
Helyum, hidrojen ve metan gazları.
Helium, hydrogen and methane gases.
Artık hidrojen bombaları, savaş korkuları ayaklanmalar ya da benzeri şeyleri duymuyoruz.
Well, i mean, we're not reading about the hydrogen bomb or war scares or insurrections or anything like that anymore.
Bunlar, büyük bir kısmı, hidrojen, helyum gibi gazlardan meydana gelen devasa gezegenlerdir.
These are great worlds composed largely of the gases hydrogen and helium, some other stuff too.
Dahası Venüs kayalık ve metal barındıran hidrojen fakiri bir gezegendir oysaki Velikovsky geldiğini düşündüğü yer olan Jüpiter hidrojen dışında neredeyse hiçbir şey barındırmaz.
Moreover Venus is a rocky and metallic hydrogen-poor world whereas Jupiter, where Velikovsky imagines it comes from is made of almost nothing but hydrogen.
Evet, madem gündeme getirdiniz, söyleyeyim, katkı maddesi 3 parça karbon, 5 parça hidrojen, 1 parça nitrojen, 3 parça da oksijendendi.
Yes, as a matter of fact, now that you bring it up, the additive was 3 parts carbon, 5 parts hydrogen, 1 part nitrogen, 3 parts oxygen.
"Hidrojen ise patlayıcı olup, tahrip gücü atomunkinden de fazladır."
" There is hydrogen, duly explosive and more devastating than the atomic.
3 numaralı görgü tanığı : atom ve hidrojen bombası üzerine çalışmaları olan, yaşayan en zeki, Nobel ödülü sahibi, Amerikalı fizikçi, Dr. Boden.
Witness number three : Dr. Boden, American physicist, Nobel Prize winner. Worked on the atom bomb, the H-bomb.
HİDROJEN BOMBASI GERÇEĞİ İNSANLIĞI YOK EDECEK BİR SİLAH
THE TRUTH ABOUT THE H-BOMB - - A WEAPON TO DESTROY HUMANITY
BİR HİDROJEN BOMBASI İSE 1.500 ATOM BOMBASINA EŞİT OLURSA...
AND AN H-BOMB EQUALS 1.500 ATOMIC BOMBS...
BUGÜN DÜNYADA YAPILAN 40.000 ATOM VE HİDROJEN BOMBASI...
HOW MUCH DO THE 40.000 A-BOMBS AND H-BOMBS
Amberly, Hidrojen Silahları.
YOU BOYS ARE PRETTY BUSY UP THERE, AREN'T YOU? VERY.